Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 146. Sayı (Kasım-Aralık 2018)

24 Enerji ve Çevre / Kasım - Aralık 2018 enerji-dunyasi.com Prof. Dr. CEVDET BOZKUŞ / Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi / Kars GİRİŞ D ünyada nüfus artmakta ve teknoloji hızla gelişmekte- dir. Gelişen sanayi ve endüstrinin her yıl enerji ihtiyacı artarak devam etmektedir. Bugün büyük oranda bu enerji ihtiyacı fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Fosil yakıtlar tükenecek olan enerji kaynakları olması nedeniyle şimdiden alternatif enerji kaynaklarına yönelmek gerektiği açık bir şekilde görülmektedir. Ayrıca fosil yakıtların doğa ve çevrede yarattığı kirliliğin yanı sıra açığa çıkan sera gazı emisyonları hava sıcaklığını yükseltmektedir. Bunun sonucunda buzulların erimesi, sıcak su akıntılarının yön değiştirmesi, yağış rejim- lerinin bozulması ve iklim değişiklikleri gibi doğal afetlere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle gelişmiş dünya ülkeleri hem bu olumsuzluklara karşı hem de fosil yakıt dışa bağım- lığından kurtulmak için hızla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmişlerdir. Hatta Almanya gibi bazı ülkeler 2050-60 yılla- rında tüm enerji ihtiyaçlarını yenilenebilir enerji kaynaklardan karşılayacakları hedefini koymuşlardır. Ülkemiz 2017 yılında elektrik üretiminin, %37'si doğalgaz, %33'ü kömür, %20'si su, %6'sı rüzgâr, %2'si jeotermal ve %2’si diğer kaynaklardan elde edilmiştir(2). Ülkemizin enerji ihtiyacının %60’ı fosil yakıtlar- dan karşılanmaktadır. Bunlar büyük oranda ithal edildiği için ülke ekonomisine büyük bir yük oluşturmaktadır. O halde hızla yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Ülkemiz Akdeniz iklim kuşağında farklı coğrafi bölgeleri ile yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çoğu Avrupa ülke- sinden daha zengindir. Halen boşa akan akarsuların yanı sıra; güneşi, rüzgarı, jeotermali, biyokütle kaynakları ile dünyada ender ülkelerden biriyiz. Bir gün bu kaynaklardan tüm enerji ihtiyacımızı karşılamamız hayal değildir. Bunu başarmamız halinde enerjide dışa bağımlılıktan ve borçlu ülke olmaktan kurtulmuş olacağız. Kars bunun neresinde diye baktığımızda; bir tarım ve hayvancılık ili olan Kars’ın biyokütle enerjisi için ideal bir yer olduğunu görürüz. Çünkü boş yatan tarlalarda yeni bir tarım anlayışı ile arpa ve buğday yerine daha verimli olan enerji bit- kileri yetiştirilecektir. Bu bitkiler bir taraftan kurulacak biyogaz tesislerinde hammadde olarak kullanılacak, diğer taraftan çok ihtiyaç duyulan yem sorunu çözülmüş olacaktır. Tarım, hayvancılık bu tesislerle gelişecek, Kars bugün bulunduğu durumdan hızla uzaklaşarak ülke ekonomisine katkı sağlayan bir il durumuna gelecektir. 1. KARS'IN COĞRAFİ KONUMU Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kars, kuzeyde Ardahan, doğuda Ermenistan, güneydoğuda Iğdır, güneyde Ağrı ve batıda Erzurum illerine sınırdır. Aras ve Çoruh nehirleri arasında kalan Erzurum-Kars-Ardahan volkanik platosunun üzerinde kurulmuştur. Kars’ın yüzölçümü 10.127 km2 ve rakımı 1768 m’dir. Merkez ilçe dışında Akyaka, Arpaçay, Digor, Selim, Susuz, Kağızman, Sarıkamış olmak üzere 7 ilçesi vardır. Bunlardan; Akyaka, Arpa- çay, Selim ilçeleri ovalar üzerinde kurulmuş ve önemli tarım alanlarını kapsar. En önemli akarsuyu Kars çayıdır. Kars ülkemizin kuzeydoğusunda Kafkasya Bölgesi ülkeleri ile olan ilişkiler bakımından önemli bir jeopolitik komuma sahiptir. KARS İÇİN BİYOGAZ SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=