Batıda Hazar kıyısında petrol ve gaz sahaları var. Bunlar çok büyük değiller ama cazip sahalar. Doğuda da kuru gaz dediğimiz Özbek sınırına yakın sahalar var. Bunlarla ilgili çalışmalar devam ediyor. Eğer Türkmenistan tekrar Türkiye'ye gaz sevki konusunda bir işbirliği yönünde bir adım atılırsa buradan hisse alma arzusu var. Hazarla ilgili olarak Türkiye iki pro-jeye destek veriyor. Birincisi; Hazar-Akdeniz projesi. İkicisi de; Hazar-Türkiye-Avrupa boru hattı projesi. Biz de diyoruz ki; bu gaz açığının %20'si neden Hazar Denizi ülkelerinden Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasın? Bunun üzerinde çok durulmadı. Ama geçtiğimiz seneler içinde büyük adımlar attık. Birincisi; Türkiye Hazar Denizinde en önemli gaz kaynakları ile bağlantısını kurdu. Türkmenistan ile bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma devam ederken uluslararası konsorsiyumun görevine Türkmenistan son verdi. Peşinden Azerbaycan ile anlaşmalar yapıldı. Bunlar hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya gazı götürmek için çalışıyorlar. Bu birinci ayağı. Bakü-Tiflis-Ceyhan'da 97 yılında kendi çalışmalarımızı bitirdik. Bundan sonra da her türlü müzakereyi rakamlara, verilere dayanarak yapacağız. Boru hattının bu yaz Temmuz ayında başlayıp 2005 yılı başında bitmesini hedefliyoruz. Doğal gazı ham madde olarak kabul edersek; Çorum'da ham madde var. Bunu yapacak teknoloji ve buna sahip firmalar ikinci ayağında Avrupa yönünde geliştirilmesi gerekiyordu. Bu çerçevede 2000 yılı Temmuz ayında Brüksel'de AB ile bir anlaşma imzaladım, Yunanistan üzerinden gazın Avrupa'ya dağıtılması yönünde. Kendi alt yapımıza bakarsak; Türkiye geçtiğimiz yıllarda çok büyük yatırımları gerçekleştirdi. AB'nin enerji tüketim artışı çok hızlı artıyor. Yılda %1-2 civarında artış var. var. Sermaye var. İstek var. Hepi miz buradayız; destek var. Birincisi; Doğu Anadolu hattıdır. Bu hat, İran'dan hem de Hazar Denizinden gelecek gazın bel kemiğini teşkil ediyor ve kapasitesi; bunu da taşıyacak şekilde dizayn edilmiştir. Burada çok önemli bir gelişim doğal gazda yaşanıyor. 1997 yılında %20 civarında olan doğal gazın birincil enerji kaynakları içindeki Oluşum da var. O zaman bize hayı rlı olsun demek düşer. tüketim payı, %23'e çıktı. Bunun %27'ye artması bekleniyor. Bu da AB'nin doğal gazdaki bağımlılığını arttırıyor. TÜRKİYE KOJENERA5YON VE . . OTOPROOÜKTÖRLÜK DERNEGI Soldan sağa; Kenan Malatyalı, ôzkan Ağış, Süleyman Bulak, Fuat Celepçi, Mehmet Türkel. 1997'de yapılan bu çalışma 387 milyar metre küp olan Avrupa doğal gaz talebinin 580 milyar metre küpe çıkacağını gösteriyor. önemli üretici olan Norveç payını arttırıyor, Rusya hemen hemen aynı seviyede kalıyor ama artan rakamlar nedeni ile 40 milyar metre küp arttırması gerekiyor gaz sevkiyatını. 14 milyar metre küp bir açık gözüküyor. Şimdi herkes bu açığı kapatmak yönünde. lfil ECOGENERATION WORLO ikincisi; Doğu-Batı arasındaki kapasitenin artması için yapılacak hat, bu yıl içinde bitecek. Konya ve Samsuna kadar olan hat bitti. Şu anda Mavi Akımın ikinci hattı döşeniyor. Bu alt yapı yeterli mi? Yetersiz. Türkiye şu anda dağıtım şebekeleri İstanbul, Ankara lzmir gibi dağıtım şebekelerinde 1516 km'lik bir dağıtım ağına ulaştı. Yani ana şebeke 3600 m diyebiliriz. Almanya'nın dağıtım hattı 120 bin km." Çorum Valisi Atıl Üzelgün, Çorum'un 60'1ı yıllardan sonra çıkan kimliğinin bir sanayi şehri olma yönünde eğilim gösterdiğini belirtti ve 70'1i yıllarda toprağa dayalı olan daha sonra çeşitlenen sanayi dalları 90'1ı yıllarda büyük bir ivme kazanmış OSB'nin de faaliyete geçmiş olmasıyla somut adımlar haline dönüşmüş ve Anadolu Kaplanı olarak anılan illerin arasına Çorum'un adının yazıldığını söyledi. Doğal gaz boru hattının Çorum'u ilgilendiren kısmının tamamlandığını söyleyen Üzelgün, OSB'ne kadar olan kısmın ihale edildiğini ve şehir içinde kullanım için de çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Kojenerasyon konusunda da Elektrik Hizmetleri A.Ş.'nin başlattığı girişimi Çorum açısından umut verici bir gelişme olarak nitelendirildiğini vurgulayan Üzelgün, "Doğal gazı ham madde olarak kabul edersek; Çorum'da ham madde var. Bunu yapacak
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=