Enerji ve Çevre Dünyası 100. Sayı (Mart 2013)

Makale O Doğalgaz ve Petrol Piyasaları kullanarak kuyuya doğru hareketi sağlanır ve üretime geçilir. Yukarda özet olarak verilen oluşum ve üretim süreçlerinden anlaşılacağı gibi, kaya gazı potansiyeli sadece belirli özelliklere sahip kayalarda bulunmaktadır. Bu özellikler aşağıda maddeler halinde bir kez daha sıralanmıştır: • Kayalardaki Toplam Organik Karbon (TOC) miktarı %2'den büyük olmalıdır. • Kayalardaki organik madde gaz oluşturacak olgunluğa erişmiş olmalıdır. Örg. Vitrinit Yansıması (Ro) değeri o/o 1 . I 'in üzerinde olmalıdır. • Kayalar, olgunlaşmayı sağlayacak kadar yaşlı olmalı veya yeterince derine gömülmüş olmalıdır. • Kayalardaki kil oranı mümkün olduğunca düşük, kuvars ve kalsit gibi kırılganlığı arttıran minerallerin oranı ise olabildiğince yüksek olmalıdır. • Kaya içerisindeki stres dağılımı mümkün olduğunca çift yönlü olmalıdır. Bu yönlere dik olarak oluşturulacak yapay çatlaklar kanatlarda gelişmelidir. • Kayaç içerisinde gaz oluşumuna bağlı "normalden yüksek basınç (overpressure)" zonu bulunmalıdır. Kaya gazı potansiyeli yukardaki özellikleri taşıyan kayaların yeterli kalınlığa ve yayılıma sahip olduğu bölgelerde, jeolojik bağlamda havzalarda, bulunabileceğinden, arama çalışmalarında öncelik havzalarda bu özellikleri taşıyan birimlerin araştırılması, özelliklerinin belirlenmesi, yayılımlarının ortaya konması ve deneme sondajları için en uygun lokasyonların saptanmasını içeren jeolojik ve jeofizik çalışmalara verilmelidir. Bunların olumlu sonuçlanması durumunda üretim amaçlı sondaj ve suyla çatlatma ve ardından test üretimi aşamalarına geçilmelidir. Dünyada Kaya Gazı Giriş bölümünde de kısaca değinildiği gibi kaya gazından alternatif bir enerji kaynağı olarak ilk kez ABD'de yararlanılmaya başlamıştır. Arama ve üretim çalışmaları ilk olarak Texas'ın orta-kuzeyinde yer alan Ft. Worth havzasındaki Barnett Shale isimli biriminde gerçekleştirilmiştir. Havzadaki ilk kuyu 1981 yılında konvansiyonel üretime yönelik olarak açılmıştır. 1981-1990 yılları arasında da bu şekilde üretim yapmak üzere yaklaşık 100 adet kuyu daha açılmıştır. 1997'den sonra "suyla çatlatma-hydrofracturing" teknolojisi kullanılmaya başlanmış ve konvensiyonel olmayan üretime geçilmiştir. 2000'Ii yıllarda yatay sondaj teknolojisinin de kullanılması sonucunda bu havzadaki arama ve üretim faaliyetleri çok hızlı artmış ve diğer bazı havzalarda da arama çalışmalarına başlanmıştır. Günümüzde ABD'de 17 farklı havzada kaya gazı arama çalışmaları yapılmaktadır. Bu havzalar şunlardır: Appalachian, Black Warrior, Michigan, Williston, Montana, Greater Green River; Uinta-Piceance, Paradox, San Juan, Raton, Permian, Ft. Worth, Palo Dura, Arkoma, East Texas, Forest City, İllinois. ABD kaya gazı arama ve üretiminde öncü ülke olarak başı çek54 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI MART2013 mektedir. ABD'nin yanı sıra kaya gazı çalışmaları yapılan diğer ülkeler ve ilgili havza veya birimler şunlardır: Kanada/Horn River ve Montney; Polonya/Siluriyen Şeylleri, İsveç/Alum Şeyli, Avusturya/Mikulov Seyli; Çin ve Hindistan'daki çok sayıda havza; Avustralya/Amadeus, Cooper and Georgina havzaları; Yeni Zelanda/East Coast Basin ve North lsland Havzaları Türkiye'de Kaya Gazı Ülkemizdeki Kaya Gazı (Shale Gas) çalışmaları henüz başlangıç aşamasında olmasına karşın, ulusal petrol şirketimiz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığındaki (TPAO) petrol arama çalışmaları sonucunda oluşturulmuş olan bilgi birikimi sayesinde, 20 l 2'de Shell şirketiyle birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sondajlı kaya gazı arama çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmada hedef bölgedeki ana kayalardan biri olan Dadaş Formasyonudur. Siluryen-Devoniyen yaşlı bu birim organik madde miktarı ve olgunluk açısından uygun özelliklere sahiptir. Suyla çatlatma operasyonunun başarısı açılmakta olan kuyuda test edildikten sonra üretim çalışmalarına başlanabilecektir. Türkiye'de bu amaçla çalışılmakta olan bir diğer bölge Trakya Havzası olup, bu bölgede değerlendirilen birim Oligosen yaşlı Mezardere Formasyonudur. Bu iki bölge dışında da Toroslar, Tuz Gölü ve Batı Karadeniz bölgelerindeki bazı birimler için de kaya gazı potansiyeli söz konusu olabilirse de, bu potansiyelin kesinleştirilmesi için yeni çalışmalara gereksinim vardır. Zonguldak Havzası'nda yapılmış olan Kömür Gazı (CBM) çalışmaları bu yöredeki kaya gazı çalışmalarına da önemli katkılar sağlayabilecek bir veri ve bilgi birikimi sağlamış durumdadır. Sonuç Henüz sadece, özellikle de ABD'deki çalışmalarla doğrulanmış olsa da kaya gazının konvansiyonel olmayan bir alternatif enerji kaynağı olarak dünyanın gündemine oturduğu kesindir. Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Fatih Birol, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nin "Geleneksel Olmayan Gaz Tartışması" panelinde yaptığı konuşmada, bazı Avrupalı uzmanlarca dile getirilen kaya gazı kaynaklarındaki artışın Avrupa'yı etkilemeyeceği görüşünün tamamen yanlış olduğunu, Avrupa'nın şimdiden etkilenmeye başladığını dile getirmiştir. Buna örnek olarak da, ABD'nin elektrik üretiminde kömür yerine kaya gazı kullanmaya başlaması sonucunda, önemli miktarlardaki kömürün Avrupa pazarında ucuz fiyatlarla kullanıma sunulmasını göstermiştir. Giriş bölümünde de belirtildiği gibi, dünyadaki konvansiyonel gaz rezervlerinin uzun vadede sadece bazı Ortadoğu ülkeleri ile Rusya'da kalacağı paradigması, kaya gazının devreye girmesiyle, geçerliliğini yitirecektir. Bunun da sadece ekonomiyi değil uluslararası politikayı da etkileyecek bir gelişme olduğu açıktır. Bu nedenle tüm ülkelerin enerji ve enerji güvenliği politikalarını bu yeni alternatif enerji kaynağının ışığında gözden geçirmeleri ve yeniden oluşturmaları gerekmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=