Eğer bu devletin elindeki bir varlığı, Doğalgaza para vermeyelim derken, ticaretini yapacak olan varsa o da eğer biz yerli sanayimizi oluşturmazkamunun kendisi olması lazım. Özel sak, bu sefer rüzgar ve güneşe, onların sektör parasını koyar, onun karşılığında teknoloji sahibine ve yatırımcısına para ne kadar kazanacaksa kazanır ve o onun vermiş oluruz. Bu aradaki dengeyi çok hakkıdır. Biz komplekslerden arındırıl- iyi tutturmamız lazım" dedi. mış, son derece şeffaf bir yönetim tarzı sergilemek istiyoruz" şeklinde konuştu. Yıldız, kamunun hakkının özel sektöre, özel sektörün hakkının da kamuya bırakılmayacağını dile getirerek, özellikle ham petrol ve doğalgaz arama ile alakalı bunun önünü açacaklarını kaydetti. Yıldız, TPAOve BOTAŞ'ın, bazı projelerde ortaklığa açılabileceğini belirterek, "Bu önemli bir açılımdır, kamu ve özel işbirliği için önemli örneklerden bir tanesidir. Bazı yerlerde özel sektör dinamizmi, bazı yerlerde devlet ciddiyeti gerekmekte ama her ikisini birleştirdiğinizde çok daha büyük bir sinerji olduğunu ortaya koyuyoruz. Tabi ki dağıtım şirketleri başarıya ödül almak durumundalar. Daha fazla iyileştirme yapıyorlarsa onun bedelini zaten alacaklar. Her türlü yatırıma bulacakları parayı, şu anda özel sektör yapıyorsa kamu harcamıyor demektir. Her kaplamadığımız, her yerini kaplamadığımız genel bütçeden alınan paylar, adalet gibi, eğitim gibi, sağlık gibi sektörlere harcanıyor. Yani enerjinin böylece dolaylı da büyük faydası var. Yıldız, yerli kömürün çok rekabet edici bir özelliği olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ciddi bir ileriye dönük rekabet garantisi var. Kömür ancak çıkarıldığı yerde değerlenebiliyor. Bizim yerini seçme hakkımız yok. Zamanında dinozorlar nereye yatmışsa kömür orada oluşmuş. Yerin altı yerin üstünden daha kıymetliyse yerin altına tabi olacağız ülkemiz adına. Eğer yerin üstü yerin altından daha kıymetliyse biz yerin üstüne tabi olacağız yine ülkemiz açısından. Bütün bunların stratejileri, kanunları, yönetmelikleri, hepsi düzenlendi. Çok dinamik bir sektör." Yıldız, kömürün şartlara uygun çıkarıldığında çevreyi kirletmeyeceğini aktararak, "Çin'deki kirletmiyorsa, Türkiye'deki de kirletmez. O yüzden Avrupalı'nın turistine bir şey olmuyorsa bizim turistimize de bir şey olmaz. Kendi ülkemizin menfaatine olabilecek ne varsa onları kullanabiliyor olmamız lazım" değerlendirmesini yaptı. Çözüm sürecinin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yatırımları artıracağına da işaret eden Yıldız, "Çözüm süreciyle beraber o bölgelerde yatırımcıların daha da artacağına inanıyorum" görüşünü paylaştı. Bürokrasinin azaltılmasıyla ilgili eleştirilere sonuna kadar katıldığını anlatan Yıldız, "Kamu olarak bunları azaltmamız lazım. Bunlar bizim problemlerimiz ve bunları mutlaka aşıyor olmamız lazım. Yaklaşık 39 tane yapılan işlem, ilk anda 18 taneye indirilebildi. Gönül ister ki bu 8'e insin" temennisini ifade etti. Yıldız, gerçek yatırımcılara imkanlar sağlanması için iş yapamayacakların kenara çekilmesi gerektiğini belirterek, "Kimseye çantasını alıp da yatırımı bekletme hakkını vermeyiz. Benim şahsi malım değil onlar, 75 milyon vatandaşımızın bize emanet ettiği değerler. Kim yapmıyorsa saygıyla karşılıyoruz, kenara çekilsin, kimler yapıyorsa onun önünü açalım. En son düzenlediğimiz kanunlar bununla ilgili hususlardır ve iyi bir yol alındığı kanaatindeyim" yorumunu yaptı. TRT payı konusuna da değinen Yıldız, "Eğitim kanalları olan, 6 tane farklı dillerde konuşma ile alakalı programlar hazırlayan TRT'nin mutlaka kaynağını bulabiliyor olması lazım" değerlendirmesinde bulundu. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI MAvıs .HAZi RAN 2013 51
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=