Sunuş O Figurc 7.13 Avolded lmport bllls from energy effıclency in the New Pollcles Scenario relotive to the Current Pollcies Scenorio, 2035 Figure 3.8 ı> Europeon Union natural gas supply ond demond balance in the New Policles Scenorlo 1 ■ o,ı ■Cool E� - u � -------- .a ----- 400 200 _______ ------------ NetımporU Producuon Consumpoon •o 80 120 160 200 240 280 -600 1990 2010 2020 1030 2035 Oollars per uplta 2000 Kaynak: World Energy Outlook 2013, IEA Kaynak: World Energy Outlook 2013, IEA dece 280 milyar Euro'dur ve bu mega projede IRR çok yüksek çıkmakta yani proje çok feasible görünmektedir. Enerji tasarrufu arttıkça, daha az enerji kaynağı ithal edileceğinde, dolayısıyla, daha düşük fatura ödeneceğinde mutabık kalmıştık. IEA'.nın değerlendirmelerine göre, çeşitli ülkelerde 2035 yılında tasarruf edilebilecek kişi başına enerji kaynağı ithali (veya kişi başına fatura bedeli azalması) Figure 7. l 3'te gösterilmiştir. Şekilden görüleceği gibi en büyük enerji kaynağı tasarruf potansiyeli Amerika'dadır ve bu potansiyelin %80'i akaryakıttadır. Enerji Tasarrufu/Arz Güvenliği Dengesi Önce Avrupa'da, bugünlerde ortaya çıkan tabloya bakalım. IEA'.nın hesaplarına göre bugün 31 O Bcm olan doğal gaz ithali, 2035 yılında, 140 Bcm artışla 450 Bcm'e ulaşacak. Aşağıdaki Figure 3.B'de bunu net olarak görüyoruz. Bu ilave gaz nereden gelecek? Görünen kaynaklar Rusya, Azerbaycan, Cezayir ve az da olsa Katar. Ancak bu ülkelerin doğal gaz ihtiyaçları da büyüyecek. Bu büyüme ölçeğinde, Avrupa'ya arz edilebilecek ilave doğal gaz miktarının temini ( 140 Bcm) sorunlar yaratacak. Yani gaz arzı sıkıştıkça gaz arzı güvencesi azalır. Gaz arzının tehlikeye girmesine karşı en önemli güvence, yukarıda belirttiğimiz gibi enerji tasarrufunun arttırılmasıdır. Bu görüşlerimiz, Amerika'da üretimi yılda 200 Bcm'e ulaşan kaya gazının, başta Japonya olmak üzere Asya-Pasifik ülkelerine ve Avrupa'ya ulaşmasının 2020 yılından önce mümkün olamayacağı hesaplarına dayanmaktadır. Ancak 2020 yılına kadar Polonya ve Fransa'daki dev kaya gazı rezervleri hayata geçirilebilirse, bu performans hem Avrupa'nın arz güvenliğini sağlar hem de fiyatları aşağıya çeker. Enerji Arz Güvencesinde Ülkemiz Ne Durumda? Enerji kaynaklarında Türkiye de, Avrupa gibi dışa bağımlıdır. Hatta Türkiye Avrupa'dan daha çok dışa bağımlıdır (Avrupa'da %50 yerine Türkiye'de %72). Ancak Türkiye'nin Avrupa'ya nazaran daha büyük avantajları var. Bunlardan birincisi coğrafyamızın getirdiği imkanlar. Türkiye, enerji kaynaklarınca zengin Rusya, Azerbaycan, İran ve Irak gibi ülkelerle çevrilmiştir. Bu ülkelere yenileri eklenmiştir: İsrail ve Kıbrıs. Bütün bu ülkelerin, fazla gazını sevk edebilmek için Türkiye'ye ihtiyaçları var. Ayrıca, son yıllarda, yaklaşık 4.0 Tem rezervli Irak gazı, Türkiye için çok büyük ümit arz ediyor. Bu gazın Türkiye'ye getirilmesi, İran gazında, zaman zaman yaşadığımız sıkıntıları azaltacaktır. Ukrayna ve Kırım gerginliklerine gelince: Bugün Rusya'dan aldığımız gaz Türkiye'ye 2 güzergahtan ulaşmaktadır. 14.0 Bcm'i, Ukrayna-Romanya-Bulgaristan'dan geçen "Batı Hattından", 16. 0 Bcm de "Mavi Akım"dan akmaktadır. Bu son kriz dahil, Rusya Türkiye'ye gaz arzında sıkıntı yaratmamıştır. Hatta İran'dan kaynaklı bazı aksaklıklarda da daha çok gaz vermiştir. 2006 yılında 3 günlük gaz kesintisinde de vanayı Rusya kapatmamıştır. Ukrayna'da giderek tırmanan aşırı uçların olayları teröre dönüşürse, Ukrayna topraklarından geçen 14.0 Bcm'lik pipe-line'ı Rusya uzaktan koruyamaz ve bu da, sadece Türkiye'nin değil, Balkanların gaz arzı güvenliğini tehlikeye sokar. Böyle bir durumda bile Gazprom'un "Mavi Akım'ın" kapasitesini, emniyet sınırları içinde zorlayarak Türkiye'yi gazsız bırakmayacağına inanıyorum. Ukrayna'daki aşırı uçların olayları, ülkede öngörülemeyen şiddet tırmanışlarını getirirse, bu durumda belki "2. Mavi Akım" projesi bile gündeme gelebilir. lrak'tan gaz getirecek pipe-line'ın bir an önce bitirilmesi gaz arzını rahatlatır. TANAP'ın dışında, Azerbaycan'ın, Şah Denizinden BOTAŞ'a tanıdığı 8.0 Bcm'lik kontenjanın arttırılması arz güvencesine büyük destek verir. Bütün bunların yanında, doğal gazda arz tehlikesine karşı en büyük güvenceyi, Avrupa arz güvenliğinde olduğu gibi, olağanüstü enerji tasarrufu önlemlerinin alınmasında görüyoruz. Enerji ithal faturasını azaltmak, doğal gaz kombine çevrim santrallerinin teşviklerinin kaldırılması ile olmaz. Avrupa'da olduğu gibi, eski santralların innovation'u ile ve yeni santralları da (kojenerasyon dahil) ileri teknoloji kullanımına teşvik etmekle olur. Bu yolda, 2007'de çıkartılan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve 2010'da yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile önemli adımlar atılmıştır. Enerji Verimliliği Kanunu'nda, üretimde enerji verimliliği bölümü noksandı. Şimdi görüyoruz ki, ETKB, YEGM'nin hazırlayarak sitesine koymuş olduğu Yüksek Verimli Kojenerasyon Tebliği Taslağı ile AB Enerji Verimliliği Direktifı'ne (EED) tam uyum sağlama çalışmalarını başlatmıştır. Bunu, gaz ithal faturasının azaltılması yönünde çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Bu tebliğin uygulanması bir takım desteklerle genişletilebilirse, bu sadece ülkemizin enerji ithal faturasını azaltmakla kalmayacak, enerjide arz güvenliğini de sağlayacaktır. Hoşça ve Dostça kalın . .. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI NiSAN 201• 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=