AÇILIŞ KONUŞMALAR! Cogeneratwn-, 'Waste recovug; �newtı6fr.s & 0rı-site q,-,ıer®to,v ' insanlığın vazgeçemeyeceği temel ihtiyaçları arasında yer alıyor" diyerek başladığı konuşmasında, enerjinin devletlerin ve toplumların uygarlık yarışında ellerinde en önemli koz olma vasfını sürdürdüğünü söyledi. Ülke ve toplumların gelişmişlik düzeyini tespitte kullanılan enerji miktarının ve türünün önemli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Özerol, "Ekonomik gelişme ve sanayileşme sürecini yaşayan ülkemiz için de enerji konusu, hayati derecede önem taşımaktadır. Enerji, sosyoekonomik kalkınmamızın lokomotifidir" dedi ve şöyle devam etti: "Elektrik ve ısı enerjilerinin bir arada üretilebildiği kojenerasyon teknolojileri Türkiye'nin içinde bulunduğu enerji darboğazında kısa vadede devreye sokulabilen santralleri ile en uygun ve verimli enerji üretim sistemi olarak görülmektedir. Türkiye'nin enerji ihtiyacı her yıl %10 mertebesinde artmakta, ancak üretim kapasitesindeki artış, bunun çok gerisinde kalmaktadır. Bu durum artarak devam etmektedir. 2001 ve 2002 yıllarında devreye alınmak üzere planlanan ve inşa edilen santralleri ile bu durum geçici bir rahatlığa kavuşacak olsa da enerji sorununa kısa vadede en uygun çözüm olarak görülen kojenerasyon sistemleri dinamik Türkiye sanayiinde kendine kısa sürede yer bulmuş; 2000 yılı sonu itibarıyla devrede olan tesislerin kurulu gücü, 2734 MW; inşa edilmekte olan tesislerin toplam kurulu gücü ise, 110 MW'ı bulmuştur. Ülkemizde bulunan üniversite/er, hastaneler, toplu konutlar, küçük ve orta boy tekstil, gıda gibi sanayi kuruluşları ile askeri tesisler, kojenerasyon uygulaması ile ekonomik faydanın yanı sıra, elektrik kesintilerinin olumsuz etkilerinden de korunmuş olacaktır. Türkiye'nin enerji konusunda içinde bulunduğu durumu dikkate aldığımız zaman hem 2-3 yıl içinde geri dönmesi olan kojenerasyon ekonomisi ile aynı zamanda imalat sahası içinde kurulacak birleşik enerji üretiminin elektrik ve ısı üretimi kalitesi ve sürekliliği açısından kojenerasyon enerji dünyasındaki payını her geçen yıl daha da arttırarak geliştirmeye devam edecektir. Primer yakıt rezervlerinin azaldığı ve global rekabetin arttığı günümüz ortamında enerji girdilerinde süreklilik, kalite ve asgari _ 2 4 ] ECOGENERATION WORLO maliyetini sağlamak kaçınılmaz olmuştur. Bu anlamda kojenerasyon günümüz çağdaş enerji yönetimi teknikleri içinde ön sıralarda yer almaktadır. Ülkemizin de bu yeni gelişen modeli tatbik etme konusunda biraz daha hızlı adımlar atarak çağdaşlaşma sürecinin hızına ayak uydurması gerekiyor." Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu İkinci Başkanı Ali Türkoğlu, açılış töreninde "hepimizin bildiği gibi son yirmi yıllık dönemde yaşanan yüksek talebini karşılamak için kamu finansman kaynakları yetersiz kalmış ve bu kaynakları karşılamak için de 3096, 3996 gibi kanunlar çıkarılarak yap-işlet, yap-işletdevret, işletme hakkı devirleri, otoprodüktör gibi modeller uygulanmıştır" sözleriyle başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bildiğimiz gibi otoprodüktörlük uygulamasının ana amacı; özellikle sanayi sektörünün enerji ihtiyacının tek bir kaynağa bağlı kalmadan, kaynak çeşitliliği ile karşılanması, üretilen enerjinin yerinde tüketilmesi, bölgedeki iletim ve dağıtım şebeke kısıtlarından bağımsız olarak dinamik ve verimli bir şekilde üretilmesi, sanayi ürünleri içinde enerji maliyet payının düşürülerek birim maliyetinin azaltılması yoluyla sektörün dış pazarlardaki rekabet gücünün arttırılmasıdır. Otoprodüktörlük modeli kapsamında kojenerasyon uygulamaları ayrıca önem arz etmektedir. Elektrik enerjisi ve ısıyı birlikte üreten bir sistemi öngören kojenerasyonun sahip olduğu yüksek çevrim verimliliği ve işletme kolaylığı, küresel bir amaç olan enerjinin verimli kullanımı ön plana çıkarmaktadır. Halen otoprodüktör olarak üretim yapan 173 adet tesisin kurulu güçleri toplam 3400 MW civarındadır. Bu Türkiye'nin toplam enerji gücünün %14'üne tekabül etmektedir. Tüketim olarak ise %12'sine karşılık gelmektedir. Bunların 113 tanesi termik santral, 7 tanesi hidroelektrik santral, 2 adedi rüzgar santrali ve 51 adet santral ise izole olarak çalışmaktadır. 3096, 3996 Sayılı Kanunlar çerçevesinde yapılan düzenlemeler ile sektörün enerji alanında yeterince cezbedilememesi, enerji sektörünün serbestleştirilmesi temelinde dünya genelinde yapılan düzenlemelere uyum sağlama gereksinimi, Türkiye enerji
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=