SERGİ / PANEL KONUŞMALAR! C,,generatio� 'Waste rec(JilP'!J) 1'._eıurwıı6ks & O�s� (JtnuatiJJw, da kaldık. Daha önce de söylediğim gibi bu liberalizasyon döneminde tamamlanmamış bir liberalleşme söz konusu ve piyasa koşulları açısından en hassas olan şeyler en fazla zarar görüyorlar. Kojenerasyon burada bir parametre olabilir. Eğer piyasa koşulları iyi ise genellikle ekonomik açıdan ve çevre açısından kojenerasyon tercih ediliyor. Fakat genel piyasa koşullarında kojenerasyona hiç bakılmıyor ve başka alternatiflere gidiliyor. Avrupa'daki potansiyele baktığımızda; CHP konusundaki genel hedefler, 201O yılına kadar enerji arzının % 1B'inin kojenerasyon yoluyla sağlanması bekleniyor. Şu anda düşmekte olan bir piyasadayız. Hiikümetin ve AB'nin bu konuda faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. Şimdi filmdeki iyi adama geldik. Avrupa'da birçok politika çerçeveleri oluşturulmaktaydı. Kojenerasyonun gelişimine destek veriliyordu. Bu politika çerçevesinin sorunu şu anda uygulamaya dökülemedi. Çok farklı yöntemler var ama bunlara detaylı girmem için yeterli zamanım yok. Destek sistemleri var. Bu destek sistemleri sayesinde çeşitli krediler ve vergi avantajlarından yararlanabilmek mümkün. Çeşitli uygulamalar var; yüksek verimli, düşük emisyonlu teknolojilerin teşvik edilmesi söz konusu. Fakat tam olarak bir noktaya varabilmiş değiliz. Bu yüzden piyasa istediğimiz şekilde ilerlemiyor. Yararları çok biliniyor. Genel olarak; fosil yakıtlarının enerji verimliliği artıyor. Farklı . . dönüşümün en verimli yolu ve bize enerji dönüşümünde en yakın olan rakip % 15 bizden daha düşük konumda. Bir de tabii ki Türkiye Kojenerasyon Derneği ve diğer ülkelerdeki derneklerin oynayacakları önemli bir rol var. Bu da koyulacak kurallar ve düzenlemelerle ilgili. 15 AB üyesinde kojenerasyon yaklaşık 350 milyon ton karbondioksit emisyonunun azalmasına yardımcı oluyor. Bu zaten Kyoto protokolünü yerine getirmemiz için ihtiyacımız olan miktar. Yaklaşık 180-200 milyon ton karbondioksit emisyonunda azalma sağlarsak Kyoto Protokolüne ulaşmış olacağız. Demek ki; kojenerasyon daha çok çevre hedeflerine ulaşmamızda bir araç. Burada özellikle üzerinde durmak istediğim konu şu; karbonla sınırlandırıldığımız bir dünyada yani Kyoto Protokolünün başladığı süreçte artık ürettiğimiz enerjiyi, Avrupa elektrik sektöründe çevrime giren enerjinin %65'i kaybediliyor. Yani ancak %35'lik bir verim söz tl\JI\U 32 ] ECOGENERATION WORLO konusu. Piyasada bulabileceğiniz en iyi teknoloji; ancak %50'lik bir verim veriyor. Bu yüzden kojenerasyon uygulamaları çok önemli. Peki bu nasıl gerçekleştirilecek? Bu oldukça basit, belki de şaşırtıcı bir şekilde enerji politika/arı hakkında fikirlerimizi buna göre şekillendirmemiz mümkün olabilir. Avrupa'da bu konuya enerji güvenliğinin arzı ile ilgili bakıyoruz. Öncelikle "İhtiyacınız ıs ';ıNTERENERGO olmayan şeyi kullanmayın" diyoruz. Bu çok basit bir şey ama bunu yapmak tabii ki pratikte zor. Bunun önemli bir kısmı da tabii ki bu sistemde kojenerasyonun kullanımını maksimize etmek. İkinci ilkemiz de; mümkün olduğu kadar yeni nesil enerjiden yaralanabilmek, ekonomik ve teknik kısmını da göz önünde bulundurmak. Üçüncü olarak da yaptığımız işlerde enerji dönüşümünü mümkün olduğu kadar az kullanmak. Çünkü düzenlemeleri iki yılda bir değiştirmek kimseye fayda getirmiyor. Bu yüzden tutarlı ve açık bir düzenleme çerçevesi hazırlamak gerekiyor. Bu çerçevede başka politika önlemleri de yer almalı; yani dış maliyetler, enerji dönüşümünün dış maliyetlerini de göz önünde bulundurmalıyız. Karbondioksit emisyonları, diğer emisyonlar, tüm bunlar çerçevenin bir parçası haline gelmelidir. Düzenleyici kurumlar, enerji sanayiinin bazı maliyetlerini kendi içinde kapatmasını sağlamalıdır. Ve yeni enerji tekellerinin oluşumu engellenmeli. Liberalleşmiş birpiyasada genelde piyasanın gittikçe büyüdüğünü görürüz, birbirlerini kontrol etmeye çalıştık-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=