Enerji ve Çevre Dünyası 114. Sayı (Kasım-Aralık 2014)

potansiyelini gerçekleştirme yolunda hızla ilerliyoruz ve ihtiyaç duyulan tüm disiplinler ülkemizde hazır. Güneş enerjisine mevcut yatırımlarla günümüzü değil, geleceğimizi şekillendiriyoruz. Güneş enerjisine yapılan her yatırım, karbon salımının azalmasına yardımcı olacak ve düşük karbon ekonomisine katkıda bulunacaktır. Son yıllarda güneş enerjisi sektörü hızlı bir büyüme değişimi içine girdi ve bu gelişimi de hızlanarak sürdürecektir. Türkiye, güneş ısıl da kısmen çok iyi bir noktada. Yaklaşık 20 milyon m2'1ik monte edilmiş güneş kollektörleri ile şu anda çatılarda enerji topluyor ve sıcak su elde ediyor. Sıcak su eldesinde kullandığımız güneş enerjisinin karşılığı en az 795 bin ton petrol eşdeğeri olarak gerçekleşti. Türkiye bu alanda çevre ülkelere de hitap eden yüksek bir imalat kapasitesine sahip. Ancak buna rağmen ülkemizdeki enerji tüketim alışkanlıkları çerçevesinde güneş ısılda da katedilecek çok mesafe var. Onuncu Kalkınma Planında birincil enerji üretiminde %27 olan yerli kaynak payının 2018 itibariyle %35'e çıkarılması planlanmaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan sağlanan elektrik üretim miktarının ise, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütleden olmak üzere 29 TWh olacağı öngörülmektedir. Ülkemizin ihtiyaçları ve yenilenebilir enerji potansiyeli düşünüldüğünde, hedefli çalışmalarla bu başarımın daha da yüksek seviyelerde sağlanabileceği kolaylıkla belirtilebilinir. Güneş enerjisi sektörünün genel sorunları ve dernek olarak sunduğunuz çözüm önerileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ülkemizde kurulu güç her geçen gün artmaya devam ediyor. Bunun büyük çoğunluğu kamunun yönlendirmesi ile Söyleşi O 2014 Yılı Değerlendirmeleri ◄ (lisanslı üretim ihaleleri, Enerji İhtisas Bölgesi uygulamaları, yatırımcıya özel lisans hakkı verilmesi vb.) gerçekleşecek sistemler olmasına rağmen lisanssız üretim ve konutlardaki kurulumun da çok önemli olacağını öngörüyoruz. Yeter ki konutlar ve küçük yatırımcıların bürokrasi ile zaman ve para kaybetmeleri önlensin, tarımda özellikle sulamada Fotovoltalik yatırım desteklensin, boşta duran çatıların bu tür uygulamalar için bulundukları binadan bağımsız kiralanabilsin, yerli üretici ve teknolojiler yurt dışı etkenlere ve niteliksiz ürünlere karşı korunup desteklensin. Lisansızlar daha hızlı yol alıyor ama S(9LARTR 2014 elde edebiliriz. Burada mimarlara da ulaşmamız lazım. Çünkü projeleri çizen onlar ve bu teknolojilerin önemini ve binalarımızın faydalanmasını onlarla daha iyi aktaracağımızı düşünüyoruz. GÜNDER olarak geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na da ilettiğimiz sektörün gelişmesine öncülük edecek önerilerimiz şöyledir; "Başta KalkınmaAjansları olmak üzere kamu tarafından finansal desteklenen projelerde yerli Fotovoltaik panel üreticilerinin ürünlerinin alınması şartı getirilmeli, Örnek nitelikli şartnamaler hazırlanarak kamu alımlarında bunların kullanılması sağlanmalı, Sistemin etkinliğinin artırılması için Lisanssız Üretim ile ilgili tüm sürecin hızlandırılması sağlanmalı (yaklaşık 6-9 ay süren başvurular olup, tüm başvurular için aynı prosedür de uygulanabilmeli), 1 ülkede daha önceki tecrübelerde gös- MW ile I kW başvuru süreç ve materiyor ki hatayapmamaya özen gösteriliyor. Lisanslı da bu nedenle hızlı gelişecektir. Önemli bir engeli yok. Ancak onay mekanizmalarının hızlandırılması gerekiyor. İyi finansman kaynaklarının da yatırımcılarla buluşturulması lazım. . . Arazi temininde prosedürden kaynaklanan hız sıkıntısı yaşanıyor. Bürokrasi de bazı iyileştirme çalışmaları var. Her açıdan güneşin önünü açmak gerekiyor. Yatırımcı hazır, yatırım zemini uygun . . . Sonuca yönelik sürecin hızlanması ve iddialı hedefler sektörün gelişim yönündeki önünü de açacaktır. Kentsel dönüşüm bu konuda önemli bir fırsattır. Mevcut yönetmelik dışında çok daha ileriyi öngörerek ve güneşten yararlanarak kentsel planlamalarımızı yapsak, yenilenebilir enerji teknolojileri ile birlikte çok daha tasarruflu yapılar liyetleri aynı olup bireysel tüketimi ve yatırımını teşvik edebilecek süreç kısaltılmalı, Küçük güçteki kurulumlara yönelik tip proje uygulaması geliştirilmeli, Çatı uygulamalarında süreç yalınlaştırılarak, sorumluluk dağıtım şirketlerine devredilebilmeli ve çatı kiralama mevzuatı oluşturularak bina ile çatı sahipliği ayrılabilmeli, böylelikle atıl çatılar enerji üretimine yönelik kullanıma açılabilmeli, Proje onayı ve/ veya kabulü için taşra teşkilatı olan 3. taraflara bu yetki devredilerek zaman kayıpları önüne geçilebilmeli, Tarımsal sulamada uygulamayı yaygınlaştırmak adına tarım alanına kurulabilecek sulama tesislerinin ihtiyacı için panel yerleştirilmesine izin verilmeli ve sulama kooperatiflerine özel uygulamalar yapılmalı, Lisanslı başvuruların bir an önce sonuçlanması sağlanmalıdır." ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI KASIM/ARAL1K2014 43

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=