Enerji ve Çevre Dünyası 115. Sayı (Ocak-Şubat 2015)

Türkiye uzantısı) • Karadeniz geçişli Mavi Akıma "Blue Stearm" hattı ve Türkiye uzantısı;( l 6bcm) • Botaş'ın yaptığı yaklaşık 6000km'lik doğal gaz nakil hatları(24 inçten-40 inçe kadar) • Ahvaz(İran)-Erzurum doğal gaz boru hattı(30 inçlik) • Bakü-Erzurum doğal gaz boru hattı(30 inçlik) • TANAP(35 bcm)- İnıa halinde • Türk Akımı(Turkish Stream)- 63bcm kapasiteli (Başkan Putin'in, Güney Akımın yerine önerdiği Karadeniz geçişli ve Trakya'ya bağlanacak yeni doğal gaz hattı.) Tasarım ve İnşa halinde olan boru hatlarının gerçekleşmesi ile Türkiye gaz fiyatlarının belirleneceği bir "Hub yani Enerji Piyasası" konumuna gelecektir. Bütün gelişmeler Türkiye'yi böyle bir konuma doğru itmektedir. Bu projeler yeni gelişmeleri de beraberinde getirecektir: • Doğal gaz tedarikinde ikili anlaşmalar devri kapanacak Türkiye doğal gaz ticareti merkezi durumuna gelecektir. Dün, Gazprom Başkanı Alexi Milter'in dediği gibi, Ukrayna'dan Avrupa'ya giden doğal gaz hattı bir gün iptal edilecek ve tüm Avrupa doğal gazını Rusya'dan değil Türkiye piyasasından temin edecektir. BOTAŞ, süresi dolacak doğal gaz satın alma anlaşmalarını yenilememeli, yeni sözleşmeleri, gaz ithalatçısı özel şirketler yapmalıdır. Böylece Türkiye içinde de, gaz piyasası ken- • diliğinden oluşacaktır. Türkiye ''Gaz Ticaret Merkezi yani Hub" konumuna geldiği zaman Akdeniz'deki gaz rezervleri de (İsrail veya Kıbrıs kara sularındaki) ister istemez Türkiye üzerinden dünya piyasasına pazarlanacaktır. Hayal gücümüzü zorlayan bütün bu gelişmeler, Başkan Putin'in aralık ayı Türkiye ziyaretindeki önerisi ile başlamıştı. Gaz ihtiyacının %25'ini Rusya'dan alan Avrupa bundan çok rahatsız oldu. AB sözcüleri bu rahatsızlığı açık ifadelerle dile getirdiler. Bizce korkuları yersiz. Yeni gelişmeler, gerçekleşirse Gaz Piyasasını Rusya değil, Avrupa'nın NATO ortağı Türkiye belirleyecek. Bütün bu gelişmelerin Avrupa'da doğal gaz fiyatını aşağıya inmeye zorlayacak da Amerika'da kaya gazı ucuzluğunun Avrupa'ya yansımalarını bekleyebiliriz. Türkiye'de bu ucuzluktan nasibini alacak. Petrol fiyatlarının %50 düştüğü dünyamızda doğal gazın 10,0-12,0 USD/1 mm Btu (yaklaşık 360.0-400.b USD/1000 m') fiyatları çok yüksek kaldı. Bu sıcağa kar dayanmaz. Kömür ve linyit ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Avrupa'da halen çok yükseklerde gezinen doğal gaz fiyatları, kaliteli kömür(steam coal) fiyatlarını 80 USD/ton(CİF) seviyelerine kadar düşürdü. Kömür fiyatlarını bu kadar düşüren, düşük petrol fiyatları değil, Kyoto yaptırımları oldu. Yüksek doğal gaz fiyatlarıyla, kömür için uygulanan Kyoto yaptırımları, ancak 80-85 USD/ton seviyesindeki kömür fiyatı He dengelenebiliyor. İster rödavans, ister doğrudan satın alma olsun, kamunun 180 TL/ton fiyatla linyit alması ve 280 T.l./ton fiyatla taş kömürünü alma kararlarının gözden geçirilmesi gerekir. Bu uygulamanın, yerli kaynaklarımızı değerlendirme ve istihdam yaratma amacıyla yapıldığı muhakkak. Ancak, 7500-8000 Kcal/kg alt ısıl değerindeki kömür(steam coal), 80 USD/ton fiyatla limanda teslim alınabiliyorsa, kamu idarelerinin 280 T.LJton(l22USD/ton) fiyatla kömür ve 180 T.L./ton(78 USD/ton) fiyatla 4000 Kca l /kg'lık Linyit alması fizibl değil ve sürdürülemez. Ayrıca bu yüksek fiyat furyasından rant sağlama peşinde olan deneyimsiz şirketlerimizin işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarım göz ardı ederek "Önce üretim" sloganıyla kömür ocaklarına saldırmaları da kabul edilemez. Maden veya kömür ocaklarında, Tüv, Bureau Veritas, Uoyds gibi kalite kontrol kuruluşlarının hazırlayacağı "Ocakların güvenli işletme planları" ve iş güvenliği talimatları(safety instructions) hazırlanmadan ve bu planlara uygun işletmelerinin, güvenilir denetim kuruluşlarınca kontrolleri yapılmadan, yerli ocaklarımızın güvenli bir şekilde işletilebileceğine inanmıyorum. Soma ve Ermenek felaketlerinden sonra, yetkililer, gerekli iş güvenliğinin alınması için frene basmıştır. Bu suretle linyitte oluşacak üretim azalmasının, kaliteli ithal kömürle karşılanmasını kaçınılmaz görüyorum. Esasen bütün dünya da bunu yapıyor. Elektrik üretimi plan ve stratejileri Elektrik üretim yatırımları çok hızlı bir şekilde devam etmektedir. Enerji Bakanımızın aralık sonunda yaptığı açıklamalara göre: • 2014 yılı içinde, toplam kurulu gücü 5800 MW olan 203 elektrik üretim tesisi işletmeye alınmıştır. Yeni kapasitenin %6011 yenilenebilir kaynaklı üretim tesislerinden. Böylece elektrik sistemimizin kurulu gücü 69800 MW'a ulaımııtır. • Kurulu gücümüz içinde rüzgar santrallarının payı ilk defa %5'i geçti. • Yıllık elektrik üretim artışı %4,3 oldu ve üretim 255 Twh'a yükseldi. • Elektrik tüketiminde tarihi rekor 14 ağustos günü, 831.8 milyon kWh tüketimle Sunuş o kırıldı. O gün, işletmeden olan kurulu güç 40.000 MW ve sistemin emre amade (available) kapasitesi 44.000 MW idi. Yani sadece 4.000 MW'lık yedeğimiz vardı. Enerji bakanımızın bu açıklamalarından sonra, elektrik üretim fotoğrafının bütün karelerini bir araya getirdim ve şunları gördüm: • Yenilenebilir kaynaklı elektrik üretim kapasitelerimiz hızla artıyor, ancak üretim sadece havuza akıyor. Bunun çok az bir kısmı(%10-20 arası) arz güvenliğine yarıyor. Yani kar, yağmur yağmazsa veya rüzgar esmezse, kapasite yüksekliği bir işe yaramıyor. Almanya'da da bu durum yaşanmış ve yenilenebilir kapasitenin üçte biri kadar fosil yakıtlı kapasite ilave ederek arz güvenliğini sağlamışlar. Türkiye'de çok kurak geçen bir yıldan sonra doğal gaz kombine çevrim santrallarına yüklenmek zorunda kalındı. • Elektrikte karşılaştığımız bu durumun benzeri doğal gazda yaşandı. Bir aydır şiddetli bir kış yaşanan Türkiye'de doğal gaz talebi rekor kırdı. Vatandaşlar ısınmak için kombilere yüklenince konutlarda kullanılan doğal gaz tüketimi çok arttı ve Türkiye'de günlük ihtiyacı, 8 Ocakta, 224 milyo· n m3'e yükseldi. Bu durumda, YİD santrallarına, üretimlerinde ikinci yakıta, yani mazota geçme talimatı verilmiş ve kriz atlatılmıştır. Bu durum, yeni doğal gaz depolarını gerekli kılmaktadır.( Tuz Gölü deposu gibi.) • Elektrik üretim tarihimizde bu yıl ilk ·defa, özel sektörlerin elektrik üretimi oranı %75'eyükseldi. Ancak, kamunun zaman z a ­ man borsaya müdahalesi yüzünden bu artış elektrik borsasına tam olarak yansımamıştır. • Bunun en güzel göstergesi de TETAŞ'ın yeni fiyatıdır. EPDK, 2014'ün son günlerinde yeni bir karar çıkartarak TETAŞ'ın elektrik toptan satış tarifesini 17.85 Krş/ kWh olarak ilan etmiştir. O günlerde ortalama serbest piyasa fiyatı 19.00 Krş/ kWh civarında idi. • 6446 sayılı kanunla getirilen "lisanssız elektrik üretimi" uygulamaları bir hayli sancılıdır. 6.000'e yakın başvuru olduğu halde, olumlu görüş verilen yatırım sayısı sadece S00'dür. Elektrik Dağıtım Bölgelerinin, başvuruları incelemek ve bağlantılarına i;z:in vermek için ayırdıkları elektrik mühendisleri azdır ve ilk defa yapılan bu uygulamaların önünü açmada çaresizdir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bu sorunlara çözüm getireceğini ümit etmek istiyoruz. Dostça ve Hoşça Kalın. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI ocAKışusAr201s 3

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=