yükselen döviz rezervlerinin üçte biri eridi. Ruble yerlerde sürünüyor ve Putin enerji kozunu Avrupa'ya karşı eskisi kadar rahat kullanamıyor. Bir yandan maruz kaldığı ambargo, diğer yandan düşük petrol fiyatları, Rusya'nın süngüsünü iyice düşürdü. Nihayet Şubat ayı içinde Ukrayna'daki ayrılıkçı Rus çetelerinden desteğini çekmeye razı oldu ve şimdi de Moskova'da Suriye ile silahlı muhalefet grupları arasında uzlaşma sağlamaya çalışıyor. Amerikan ambargosu mağduru İran, düşük petrol fiyatları ile knock-out olmak üzere iken, Amerlka'ya karşı yumuşama politikaları ba,lattı. Hatta bu günlerde İŞİD (DAEŞ)'e karşı planlanan kara harekatında, müttefikler safına katılırsa şaşırmayalım. Ey güç! Sen nelere kadirsin!. .. Düşük petrol fıyatlarır,dan en çok etkilenen ülkelerden birisi de Irak. Ülkesindeki İŞİD çetesinden kurtulamaya çalışan Irak, pek büyük badirelerle üretebildiği petrolü, pazarlara ulaştırmak için çırpınırken pazarda maruz kaldığı, düşük fiyatlar, devlet bütçesinde çok büyük yaralar açıyor. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin yaklaşık bir yıldan beri doğrudan pazarladığı günde yaklaşık 300-400 bin varillik petrol de, bölgedeki türbülansı arttırıyor. Arap Baharı gelişmeleri karşısında tahtları sarsılan Suudi Arabistan ve Katar, Amerika'nın desteğiyle Bölge'de Mısır, Türkiye, Libya ve Suriye arasında yeni politik dengeler oluşturmaya çalışıyor.Suudi Arabistan'ın yeni kralı Selman'ın bu dengelerin oluşturulmasında çok yoğun politik çalışmalara giriştiğini gözlemliyoruz. Ucuz petrolden dünya ülkeleri nasıl etkileniyor? Petrolden, üretici ülkelerin bütçeleri, tüketici ülkelerin cari açıkları ve ekonomileri etkileniyor. Petrol fiyatının % 1 O azalması, küresel has. ılayı (GDP) %0,2 küçültüyor. Ancak enflasyonist baskıyı azaltıyor ve tüketicileri rahatlatıyor. Geçen I yıl içinde petrolün, ortalama 40 $'1ık ucuzlaması, petrol üreticisinden tüketicisine 1 ,3 trilyon dolarlık kaynak aktarılması anlamına geliyor. Her yıl %1:,? büyüyen dünya ekonomisinin, 40 $'1ık fiyat düşüklüğü sürdürülebilirse, her yıl 0,7-0,8% arasında küçülme göstereceği hesaplanıyor. Ucuz petrol, ülkelerin enerji stratejilerini ve enerji mix sepetindeki alternatif kaynakların oranlarını değiştiriyor. Ucuz petrol yalnız başına yanına ucuz gazı da alırsa daha güçlü olarak kömür ve yenilenebilir kaynaklardan kaçışı getiriyor. Petrol 1 00 $, gaz 12 $/ mm Btu iken 1500 $/Kw'lık rüzgai- santralı yatırım feasibl olabiliyordu. Petrol ve gazda %40'1ık bir ucuzlama durumunda, 1000 $/kw'a kadar feasibl olamıyor ve yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlardan kaçış yaratıyor. Petrol fiyatlarındaki yüksek ucuzlamalar doğal gaz fiyatlarında da ucuzlama yaratmaya başladı. Düşük petrol ve gaz fiyatlarının getirdiği üretim maliyeti azalması, üretiminde sanayiciye ve ihracatçıya mukayeseli üstünlük sağlıyor. Yani tüketici konumundaki ülkelerin GDP bazında ekonomileri küçülüyor ama üretimde karlılık arttığı için ekonomileri canlanıyor. Petrol üreten ülkelerde, petrol ve gaz gelirinin milli gelirdeki payı %2S'ten fazlaysa, önceleri ithalat/ihracat dengeleri bozluyor, sonra bütçe açıkları büyüyor, sonunda bu ülkeler, borçlarını ödeyemez duruma düşüyor (defaut). Amerika'da hem petrol üretiminin kuyu başı maliyeti düşük, hem de petrol ve doğal gazın milli gelir içindeki payı % 1 O'un altında olduğu için, ekonomi sarsılmıyor ve dolar değerini koruyor. Rusya, İran, Venezüella ve Malezya gibi petrol üreticisi ülkelerde tersi oluyor. Örneğin, Rusya'da petrol ve gazın toplam ihracat içindeki payı %60'a yakın. Sadece petrolde görülen %40'1ık düşük fiyat, Rusya'nın ihracat gelirlerinde yılda 120 milyar dolarlık bir azalma yaratabiliyor. Amerika, Rusya'da düşük petrol fiyatlarının yarattığı kara deliği çok net gördü. Bunun birkaç yıl devam etmesi, Rusya ekonomisini çökertir. Aynı durum İran'da, Venezüella'da ve Malezya'da var. Dünya'da hiçbir silah petrol silahından daha güçlü olamaz. Rusya'da durumu bu kadar vahim hale getiren en önemli faktör, ağır petrol üretmenin getirdiği yüksek kuyu başı maliyeti. Arctic bölgelerde ve offshare derin sularında, üretim maliyeti 50-60 $'1arın altına düşmezken, Suudi Arabistan'da bu rakam 6-8 $'dır. Yani Suudi Arabistan, bu düşük fiyatlara, yıllarca dayanabilir. Ancak Rusya'nın 400 milyar dolarlık rezervinin üçte biri geçen bir yıl içinde, düşük petrol ve doğal gaz fiyatlarıyla, eridi gitti. Amerika yıllardan beri ürettiği, denediği ve uygulamaya koyduğu teknolojilerle, ucuz petrol ve doğal gaz üretim imkanını yakalamıştır. Bu avantajı, yurt içinde sanayiciye rekabet üstünlüğü kazandırarak, yurt dışında da fiyatları 50$'lar seviyesinde tutarak, müttefiki olmayan petrol zengini ülkelere ka!'§ı bir silah gibi kullanmaya devanı edecektir. Bu nedenle, petrol fiyatlarının yakın bir gelecekte, eski seviyesine çıkması beklenmemektedir. Fiyatlar dalgalansa bile ± % 1 O bandını geçmeyecektir. Ucuz petrolün ·ülkemiz üzerindeki etkileri Türkiye, yılda32 milyon tonluk petrol ihtiyacının 2 milyon tonunu kendisi üretmekte ve 30 milyon tonunu ithal etmektedir.Bu tabloSunuş O ya göre Türkiye geçen bir yıl içinde petrole, 40 $'1ık yıllık ortalama ucuzlama üzerinden, yaklaşık 8 milyar dolar daha az ödemiş yani, ithalat/ihracat dengesindeki cari açık 8 milyar dolar azalmıştır. Fiyat ucuzlamasının getirdiği avantaj bununla da bitmiyor. Petrolün sanayi ürünleri maliyeti üzerindeki ağır baskısını da azalttı. Özellikle, demir/çelik, seramik, çimento, cam sanayileri gibi "enerji faturaları" yoğun sektörlerde maliyet azalması, sadece sanayicinin elini rahatlatmakla kalmamış, ihracatla da küresel rakiplere nazaran üstünlük yaratmıştır. Ancak bu arada, petrolün üretim maliyetleri üzerinde yarattığı bu olumluluğu gölgeleyen gelişmeler de olmuştur. Dolar son 2 ay içinde Türk Lirası karşısında % 1 O'dan fazla değer kazanmıştır. Milli sanayimiz, özellikle demir/çelik, ·kimya, tekstil, otomotiV gibi sektörlerde üretimde %70-80 oranında kullanılan ithal ara malı, dövizdeki bu güçlenme ile maliyetin artmasına neden olmaktadır. Bu durum, Şubat ayı ihracatımızda % l3'1ük bir azalma (10 milyar dolar) yaratmıştır. Yani, düşük petrol fiyatlarının bize sağladığı cari açık avantajının tamamından fazlası ihracat azalması ile geri verilmiştir(off-set). Ancak, güçlenen dövizin, ithalat faturası üzerindeki frenleyici baskısını da resmi rakamlar açıklandığı zaman göreceğiz. Cari açığımızın azalması, merkez bankasına faizleri yeniden düşürme imkanı verecektir. Ucuz petrol, elektrik üretimi maliyetinde de etkisini gösterecektir. Düşük petrol fıyatlan, doğal gazı da ucuzlatacaktır. Bu durum, yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlann hız kesmesini getirebilir. Hükümetimiz yerli ve yenilenebilir kaynaklı elektrik üretim yatırımlarına ve üretimde enerji verimliliğine daha çok teşvik sağlayarak, yakaladığı avantajı korumayı sürdürmelidir. Son söz: Avrupa da bizim gibi, enerjide %SO'nin üzerinde dışa bağımlıdır. Ayrıca tarım ürünlerinde da %80'in üzerinde dışa bağımlıdır. Biz, Allaha çok şükür dünyada, tarımda kendine yeterli 7 ülkeden biriyiz. Avrupa, sanayide enerji yoğunluğunu azaltan, üretimde enerji verimliliğini arttıran önlemlerle, dışa bağımlılığı bir yaşam tarzı olarak benimsemiş ve onunla dost olmuştur. Şimdi de düşük petrol fiyatlarının keyfini çıkarmaktadır. Hükümetimiz, enerji politikalarını, geliştirirken, vatandaşlarını, Avrupalı gibi rahat ettirmesi lazım. Yeni enerji stratejilerinin bu yönde geliştirilmesini bekliyoruz. Hoşça ve Dostça Kalın.. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI MART201s 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=