Enerji ve Çevre Dünyası 119. Sayı (Temmuz-Ağustos 2015)

lu'da, belki Horasan'da bir yerlerde gece gündüz sıcaklık farkından dolayı oluşan lokal hava akımı "günün getirdiği" yani rüzgar olarak adlandırılmıştır, kim bilir? Yel Rüzgar kelimesinin en bilinen karşılığı ise tamamen Öztürkçe olan "Yel" sözcüğü. Eski Türkçe'de koşmak.telaş etmek fiili de "yelmek" imiş. Rüzgarın tabiatına tamamen uygun olarak hız ve hareket ifade eden bir kökten türemiş diyebiliriz "Yel"e. 1000'li yıllardan öncesine dayanan Uygurca "İyi ve Kötü Prens Öyküsü"nde yel şu şekilde kullanılmış : "Korkınçığ � turur keme aktarı/ur ölür [korkunç yel çıkar gemi devrilir ölür]. Azerice, Türkmence ve Özbekçe'de de yel kelimesi aynı şekil ve anlamda kullanılmakta, Kazakça'da jel,Tatarca'da cil, Kırgızca'da cel, Çuvaşça'da sil olmuş. Türkçe gibi Ural Altay dil ailesine mensup Macarca'da szel , Estonca'da tuul, Fince'de ise tuuli olarak kullanılmakta. Size bir de 1000 sene öncesinden, Lise'de bol bol adını duyup da oku(-ya) madığımız Divan-ı Lügat'ı Türk'ten bir alıntı yapmak istiyorum. Kaşgarlı Mahmut "Yel yelpinmek" olarak bir madde eklemiş Kamus'una. Günümüz Türkçesi ile anlamı "kendini yelpazelemek". Bad Belki gunumüz Türkçe'sinde artık çok kullanılmayan bir kelime "Bad". Divan edebiyatı şairlerimizden Fuzuli ve Nabi ise bolca kullanmışlar. Kökeni Farsça ve rüzgar anlamına gelmekte. "Bad-ı saba" ise insan ruhunu okşayan sabah rüzgarı demek. Yapılan araştımalar sonucunda 18.yüzyılda, eski Hint kutsal metinlerinin dili olan Sanskritçe ile Avrupa dillerinin benzerliği keşfedilmiş. 1816 yılında Franz Bopp isimli Alman dilbilimci Latin, Yunan, Alman ve Fars dillerinin kıyaslamalı gramerini yayınlamış. Germen (Almanca, İngilizce, Flemenkçe, Danca...), Latin (İtalyanca, Fransızca.Romence...), Slav ( Rusça, Çekçe, Slovakça...), İran (Farsça, Afganca, Tacikçe...) ve Kuzey Hint dillerinin hep akraba oldukları bu dönemde tespit edilmiş. Hintçe'de kullanılan "V" harfi Farsça'da hep "B" harfine dönüşmekte, bu şekilde Sanskritçe rüzgar anlamını taşıyan "cflcı"" yani "vata" kelimesi Farsça'da ".) 4" yani "bad" halini almakta. Sanskritçe'deki "vata" latincede "ventus" , İtalyancada "vento", rusçada "veter" oluyor, galcede "gwent" oluyor, litvanca "vedinti" ye dönüşüyor oradan da almanca "wind" kelimesine ulaşıyoruz. Sonrası ile malumunuz; lngilizce "wind", danca "vind"... Bad ile Wind kelimeleri bu şekilde yakın akraba çıkıyorlar. Fuzuli acaba bu işe ne derdi ? "Ne yanar kimse bana ateşi dilden özge , ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayri" (Fuzuli) Bedava Yazımın en başında belirttiğim gibi bu dil işleri sürprizlere gebe. Açıkçası en hoş süprizi de bedava kelimesi getiriyor. Bedava aslında iki kelimenin birleşimi. Bad ve Avar. Bad zamanla bed olmuş. Avar da "r" harfi kaybına uğramış. Bad, evet rüzgar demek. Peki Avar ? ''Averdan" Farsça getirmek, ''Avar" da getirdi demek. Yani "rüzgar getirdi" = "bedava" demek. Eskiler bize göre doğayla daha fazla iç içe olduklarından, kapılarının önünde, bahçelerinin civarında rüzgarla gelen birçok şey bulurlarmış. Çalı, çırpı, eşya, meyve, sebze ... aklınıza ne geliyorsa. Bunlardan işe yarar olanları da alırlarmış pek tabii. Sonra zamanla bu "şeylere" bir isim vermişler doğal olarak. Olmuş mu bize bedava? Ne güzel bir anlam kazanmış. Benim bedavacılık da buradan geliyor. Eee ne de olsa çoluğun çocuğun rızkı buradan çıkıyor Allah'a şükür. Teknik Bilgi O Baca Baca da Farsça bir kelime ve bedava gibi iki kelimeden oluşuyor. Bad ve Cah. Bad'dan "d" düşmüş. Cah'dan da "h". Bad yine rüzgar demek. Peki Cah ? Yer, geçit anlamına gelen Farsça bir kelime. Badcah da yani rüzgarın, esintinin geçtiği yer anlamına geliyor. Zamanla dilimize baca olarak yerleşiyor. Meltem Meltem kelimesini daha çok hafif şiddetli yerel rüzgarlar için kullanıyoruz. Deniz meltemi, kara meltemi, dağ meltemi, vadi meltemi bu rüzgar türünün çeşitleri. Kelime, dilimize Yunanca'dan geçmiş ve Yunanca'daki karşılığı "Meltemi". Aslında Yunanlıların Ege denizindeki yazın esen kuzey yönlü kuwetli, kuru rüzgarlar olan Etezyen'e verdikleri diğer bir isim. Denizciler için zaman zaman tehlikeli olabilecek şiddetlere çıkabiliyor bu rüzgar. İşte bu noktada Yunanca Meltemi'nin kökeni ltalyanca "mal tempo" 'ya bağlayanlar çıkıyor. Mal Tempo, "kötü hava" demek ltalyanca. Maltempo 'nun zaman içinde önce Meltemi'yi sonara Meltem'e dönüştüğü savı da yaygın. 1900 yılında yayınlanan Kamus-i Türki Lügatı'nda "Mütemadi esen bazı gün doğusu rüzgarları" olarak tanımlanmış bu kelime. Fırtına Yine Meninski'nin T hesaurus adlı eserinde "denizde şiddetli hava" olarak karşılığını bulmuş, yaklaşık 500 seneden beri kullanılan bir kelimedir Fırtına. Kökeni ise Yunanca "Fortuna" (<poprouva) kelimesinden gelmekte. Yunanca'daki karşılığı da aynı şekilde "denizdeki şiddetli hava"dır. Enteresandır, herhalde komşu olduğumuzdan, biz yine aynı anlamında kullanıyor iken bu kelimeyi, Fransızca ve lngilizce'ye "Kaza/Kader" olarak bir anlam kaymasıyla geçmiştir. Herhalde denizcilerin başından Akdeniz'de oldukça macera geçmiş ki, kurtulmalarını veya batmalarını bu kelimeye bağlamışlar. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI TEMMuz1Atıusros201s 69

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=