Sunuş O ÖzkanAĞIŞ TURKOTED Onursal Başkanı ENERKO Enerji Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı ozkan.agis@enerko.com.tr Enerji Politikalarında Göz Ardı Edemediklerimiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımızın Değerlendirilmesinde Sıkıntılar Büyüyor Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü değerlendirmelerine göre, rüzgarda 1096 adet ve toplamda 42273 MW'lık başvuru var. Tahsis edilecek olan toplam kapasite sadece 3000 MW. Yani tahsisatın 14 misli başvuru var. YEGM-EPDK-TEİAŞ üçgeni, bunun ancak %?'sine izin veriyor. Halbuki ETKB'nın kısa ve uzun vadeli stratejik hedeflerine göre, rüzgarda 2023'te 20.000 MW'a ve 2030 yılında yenilenebilir enerji payında %30'a koşmamız lazım. Güneş enerjisinde de benzeri durumu gözlemliyoruz. Halen 495 adet tesisi yapılmakta (bunların toplam kapasitesi 7860 MW). Ancak, EPDK'nın 2 yıl önce çıkarttığı tahsisat, 6 bölgede toplam 600 MW'la sınırlı. Yani her bir bölge için I 00'er MW. Halbuki Türkiye, rüzgarda da, güneşte de, enerji üretimi verimliliği ve fizibilitesi yönlerinden Avrupa'dan daha iyi. Akla şu sorular geliyor: • Devletimiz, kendi doğal kaynaklarımızı en yüksek oranda değerlendirmek ve bu suretle enerjide ithal bağımlılığımızı azaltmak için, strateji belgeleri hazırlıyor, teşvik kanunları çıkartıyor da, birileri bu hamleleri frenlemeye mi çalışıyor? • Eğer öyle değilse, tahsisat kısıtlarının azaltılması için yapılması ge2 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYA$! EYLüL201s rekenler (Enerji Nakil Hatlarında gereken yerlerde kapasite artımı, sistemin aktif/reaktif dengesi için alınacak önlemler, Elektrik Dağıtım Bölgelerine ilave edilebilecek trafolar gibi) önceden planlanıp yapılamaz mı? Birlikte uzun yıllar çalıştığımız TEİAŞ'ın APK Dairesi Uzmanları, bu çalışmaları yapacak bilgi ve tecrübeye sahiptir. Coğrafyamızın ve doğamızın bize armağan ettiği çok verimli rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarını yeterince kullanamazsak, işi gücü bırakıp, cari açığa neden olan suçluların peşinden koşarız. Gerek rüzgar başvurularındaki 42273 MW'lık kapasite, gerekse güneş enerjisindeki 7860 MW'lık kapasite için yapılan bunca emek ve kaynak israfına mani olmak için, yetkililerden kısıtların nedenleri ile ilgili inandırıcı açıklamalar bekliyoruz. Nükleer Enerji Santrallerinin Cari Açığımızı Azaltacağı Beyanlarına Katılmamız Mümkün Değil Enerji Bakanlığını 8 yıl süreyle başarı ile yürütmüş olan Sayın Taner Yıldız'ın nükleer santrallerin, doğalgaz santrallerinin yerine yapıldığı değerlendirmesine katılmamız mümkün değil. Sayın Yıldız'ın bir televizyon programında, "4500 MW'lık bir nükleer santralin, 4500 MW'lık doğalgaz santraline nazaran yılda 7,2 milyar liralık doğalgaz tasarrufu sağlayacağı" değerlendirmesinin nasıl bir hesaba dayandırılmış olabileceğini bilmiyoruz. Ancak, çok iyi bildiğimiz nokta şu ki, Rus RASATOM firması ile yapılan anlaşmanın elektrik satın alma (garantili) fiyatı (Rusya'ya döviz olarak ödenecek olan), %60 verimli bir doğal gaz kombine çevrim santralinin yaktığı doğal gaz satın alma fiyatından yüksektir. Yani nükleer santralin ülkemizde cari açığı azaltacağı değerlendirmesine katılmamız mümkün değildir. Bu değerlendirmemizi, istendiği anda, brifing şeklinde sunabiliriz veya gönderebiliriz. Doğalgaz santralleri ülkemizde, elektrik ithalini durdurmuştur. Yüksek emre amadelik yeteneği ile ve temel yük santrali olarak çalışabilme karakteri ile, sürdürülebilir elektrik enerjisi üretiminin omurgasını teşkil etmektedir. Doğalgaz'da Gazprom'un % 1 O.J'lük Tenzilatı Çok Az Enerji Bakanlığımız ve BOTAŞ yetkililerinin yaklaşık 6 aydan beri süren, doğalgaz fiyat toplantılarında % 10,3 gibi bir tenzilat sağladılar. BOTAŞ'ın bu gayretini ve halen, daha fazla tenzilat için direniyor olmasını takdirle karşılıyoruz. Gazprom'u daha fazla bastırarak daha büyük tenzilat almaları yönünde, Sivil Toplum Kuruluşları olarak, BOTAŞ'ın arkasındayız. Esasen ortam
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=