gazı geldikten sonra santral kapasitesi 1200 MW'e çıkartılabilmiştir. İlk Rus gazı Hamitabat santraline ulaştıktan sonra, o tarihe kadar Bulgaristan'dan almakta olduğumuz elektrik ithalatı da durdurulmuştur. Rus gazının Türkiye'ye geldiği 1987 yılından itibaren, gaz boru hatlarının inşaatının tamamlanma sırasına göre, Ankara, İstanbul, Bursa ve Eskişehir şehirleri doğalgaz kullararak havalarını temizlediler. Otoprodüktörler, fuel oil'den doğalgaza geçmekle, temiz enerji üretimini başlattılar. Programlı olarak yapılan elektrik kesintileri tarihe karıştı. Toplumumuz doğalgaza iyice alıştı. Doğalgaz, hayatımızın kalitesini değiştirdi. Geliştirilen kojenerasyon sistemleriyle yüksek verimli enerji üretimi anlayışı iyice yerleşti. Kendi gazının, Türkiye'de yarattığı sosyoekonomik değişikliklerden Rusya da çok mutluydu. Çünkü yeni müşterisine giderek daha çok gaz satıyordu. Zaman zaman Ukrayna'nın korsan gaz kullanması, arada da olsa can sıkıcıydı. Rusya onun da çaresini buldu. Gazı, Balkanlarda değil de Samsun'da teslim edecek, Karadeniz geçişli "Mavi Akım"ı önerdi. Önerisi kabul edildi. Rusya'da, Mavi Akım'ın Samsun'a kadar olan 386 km'sinin yapımını üstlendi. Şimdi gazın önemli bir kısmını ( 1516 milyar m3) mavi akım üzerinden, kalanını da, Ukrayna geçişli Transbalkan hattından sınırlarımızda (Samsun ve Malkoçlar'da) bize teslim edilmektedir. Bugün Rusya'ya ödediğimiz, sadece doğalgaz faturası yaklaşık I O milyar USD'dir. Bilateral ticaret hacmi de 40 milyar USD'e ulaşmıştır. Rusya, hiçbir şekilde böylesine büyük bir müşteriyi bırakmak istemez. Yani Rusya, Türkiye'ye verdiği gazı kesmez ama, siyasi gerginliklerde, doğalgaz kozunu kullanarak, Türkiye'den bazı tavizler koparabilir (Rafa kalkan Güney Akım projesi için, Türkiye'den Karadeniz'den geçiş hakkı kaparması gibi). Nitekim, başlargıçtar beri, Mavi Akım'ın karşısında olan ABD'nin, Türkiye'yi Rusya'ya karşı kışkırtma oyununa, ne Rusya ne de Türkiye gelmemiştir. Rusya, hava sahası ihlalinin, siyasi amacı olmadığını bildirmiştir. jeostratejik dengelerin getirebileceği yeni sıkıntılara karşı hazırlıklı oluruz. "Akkuyu Santralini Ruslar Yapmazsa Yapacak Biri Bulunur" Rusya'nın, Suriye krizinde, Türk hava sahasını iki defa ihlal etmesinin ardından nefesler tutulmuş, Türkiye'nin ne yapacağı heyecanla bekleniyordu. ABD de Türkiye'yi kışkırtmaya devam ediyordu. Rusya'nın Ankara büyükelçisi, Dışişleri bakanlığımıza çağrılmıştı. Sayın Cumhurbaşkanından beklenen mesaj geldi "Akkuyu santralini Ruslar yapmazsa yapacak biri bulunur." Ayrıca biz de ilave edelim. Akkuyu nükleer santrali yapılmasa ne olur? Türkiye batar mı? Henüz inşaatına yeni başlanmış bir santral projesinin durmasının Türkiye'ye ne faydası, ne zararı olur. Sayın Cumhurbaşkanının belirttiği gibi yapan biri, hatta daha iyi yapacak biri bulunur. Bu konu, Türkiye ekonomisi yönünden, yukarıda analizini yaptığımız doğalgaz kadar önemli değildir. Esasen, Rusya Türkiye'yi, stratejik bir komşu, ya da önemli bir işbirliği partneri olarak görüyorsa, bırakın hava sahası tacizini, savaşta bile "akde vefa" yani "taahhütlerini yerine getirme" ilkesine sadık kalması beklenir. Türkiye'nin şu andaki durumu ve stratejisi, ikinci dünya savaşının başladığı yıllarda, devletimizin bir yandan müttefikler, diğer yandan da miğfer (Almanya, İtalya, Japonya) devletleri tarafından maruz kaldığı baskılara göğüs geren, bağımsız kalma çabalarını andırmaktadır. Bu nedenle, hava sahamızın ihlali bahanesine sarılarak, Türkiye'nin, misilleme yapmamızı bekleyen ABD ve NATO baskılarına rağmen, komşusu ve işbirliği partneri Rusya'yla çatışmaya girmemesini takdirle karşılıyoruz. Türk Akımı Projesi İptal Mi? Suriye krizinin yarattığı gerginlikte, Rusya'nın "Türk Akımı" hattının kapasitesini şimdilik yarı yarıya azalttığını açıklaması, dikkatleri, Türk Akımı projesinin düğüm noktası olan Trakya'ya çevirmişti. Rusya, Suriye krizinden sonra, acaba "Türk AkıEnerji kaynakları temininde %72 oranında mı" projesini iptal mi ediyordu? Tespitimizi dışarıya bağımlı olan Türkiye'nin, bu kay- yapmadan önce bu projenin gelişmesine nakları çeşitlendirme ve bütün yumurtaları bakalım. Rusların "Güney Akımı" (South aynı sepete koymama stratejisi, son 20 yıl Stream) projesi, Nabucco'yu öldürmek içinde çok büyük başarı ile yürütülmekte- için ortaya atılmıştı. Güney Akımı projesi dir. Bununla beraber, Rusya'dan aldığımız iptal olunca, hem Nabucco hem de Güney gazın sepet içindeki payı, yukarıda say- Akımı projeleri iptal edilmiş oldu. Ancak, Sunuş o olmalarına karşın, "Türk Akımı" projesindeki Rusya ve Türkiye işbirliği, özellikle AB ülkelerince ve bir ölçüde de ABD tarafından pek hoş karşılanmadı. Rusya'nın kapasite düşürmesinde, AB ülkeleri tepkilerinin rolü büyük oldu. Ayrıca TANAP Projesi'nin çok hızlı bir şekilde gelişiyor olması da Rusya'yı düşündürmeye başladı. Bizim yönümüzde11 "Türk Akımı Projesi", Türkiye'ye doğrudan gaz temini kolaylığı ve Türkiye'nin, Avrupa'nın "Doğalgaz Hub'u" olmasının dışında fazla bir stratejik önemi yok. Rusya yönünden önemi daha büyüktür. Bu proje ile Rusya, NATO'nun müttefiki olan bir ülkeyi (Türkiye'yi) yanına alarak, enerji kaynaklarında, büyük ölçüde Rusya'ya bağımlı Avrupa Birliğine karşı, yeni bir strateji geliştiriyordu. AB bu yeni gelişmeyi büyük bir endişe ile izlemeye başladı. ABD ise, "Mavi Akım"da olduğu gibi tepkisini koyarak, Türkiye'yi böyle bir işbirliğinden vazgeçirmeye çalıştı. Türkiye, Uluslararası Enerji Projelerinde, "Mavi Akım"da olduğu gibi ülkemizin önceliklerini ve menfaatlerini ön planda tutmakta ve diplomasisini ona göre ayarlamaktadır. Bu nedenle "Türk Akımı" projelerini Rusya hiçbir şekilde iptal etmek istemez. Olsa olsa AB ve ABD'nin baskıları artarsa Türkiye, projeye ince ayar verebilir. Esasen, Rusya'nın getirmiş olduğu bu proje, henüz emekleme aşamasındadır (prematüre) ve en kötü halde, iptal edilmesinden, fazla bir kaygımız olamaz. Dış Ticaret ve Turizm Yukarıdaki enerji analizimizden anlaşılacağı üzere, Suriye krizi ile birdenbire yükselen ve bugünlerde, çok şükür yatışmış gibi görünen Rusya-Türkiye ilişkilerinde, enerji yönünden önemli bir tehlike görmüyorum. Ancak, bu ülkeye yaptığımız ihracatlarda ve bu ülkeden gelen turist sayısında önemli düşüşler kaydedilmiştir. Bu nedenle de hükümetimiz, bu krizi yatıştırma gayreti içerisine girmiştir. Bu konuda çok önemli adımlar atılacağı işaretleri gelmeye başlamıştır. Turizm Bakanlığımız, Türkiye'ye turist getiren Rus turizm organizatörlerine, her bir uçak seferi için 6000 USD prim ödeyeceğini açıklamıştır. Bu önemli bir gelişmedir. Bugünlerde 40 milyar dolar olan karşılıklı ticaret hacmimizin 2023 hedefi 100 milyar dolardır ve bu hedefe tırmanmak için daha gayretli çalışmalar içinde olmamız lazım. - - -<ıığımız-stratejik-önlemlerle-ve-zamanla-iptal-edilecek_bu-pr:ojeleı:de,_güzerga � ------------------ azaltılırSa, bugünden yarına değişebilecek üzerindeki ülkelerin de yatırıma ortak Dostça ve Hoşça Kalın. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI EK i M 201s 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=