Enerji ve Çevre Dünyası 122. Sayı (Kasım-Aralık 2015)

Enerji Verimliliği c) Teknik Tanıtım Siemens, Yeni Hafif aeroderivatif Gaz Türbinini Petrol ve Gaz Endüstrisini Tanıttı Siemens, petrol ve gaz endüstrisinin, özellikle de offshore (deniz tipi) uygulamaların ihtiyaçlarına göre düzenlenen lndustrial RB2 I I - GT30 gaz türbinini tanıttı. Türbin, başarısı kanıtlanmış ve bir önceki Rolls-Royce Enerji portföyünde yer alan lndustrial RB2 I 1 gaz türbininden hareketle geliştirildi. Geçtiğimiz on yıl boyunca Rolls- Royce Enerji ve Dresser-Rand grupları, dünya genelindeki FPSO'larda (Offshore Petrol ve Gaz Endüstrisi) 20 ila 40 MW arasındaki offshore güç üretiminde belirgin bir paya sahipti. Siemens, bu birliktelikten elde ettiği deneyimi offshore (deniz tipi) pazarına güçlü çözümler sunmada kullanarak lndustrial RB2 I I -GT30 türbinini sundu. lndustrial RB21 I - GT 30 ile küresel petrol ve gaz endüstrisi, özellikle de FPSO'lar için güç üretimi çözümlerinde yeni bir nirengi noktası sunduklarını belirten Siemens'in Strateji ve Portföy Yönetimi Bölümü Yöneticisi Thomas Flommersfeld, "Müşterilerimize azami yakınlığımızı garanti edebilmek - adına Dresser-Rand ile rimizi birleştirerek; güç yoğunluğunda yeni standartlar belirleyen, azaltılmış arıza sürelerine sahip, bakımı kolay aeroderivatif teknolojisinde güveni onaylanmış lndustrial RB2 1 l 'in en yeni halini sunuyoruz" dedi. lndustrial RB2 I1 , 34 milyon saatten fazla hizmet sunabilecek şekilde tasarlanmıştı. lndustrial RB211 -GT30 gaz türbini ise iki kutuplu bir AC jeneratörünü ağırlıktan ve karbon ayakizinden tasarruf ederek60 Hz veya 50 Hz'de dişli kutusuna ihtiyaç duymadan sürebiliyor. Paketin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif. Üç uçlu taban yatağı ve tork tüpüyle özellikle offshore (deniz tipi) hizmetlere özel tasarlanan lndustrial RB2 I I - GT30 paketinin yeni hafif yapısı öncülünden yüzde 30 daha ufak ve hafif. Zorlu offshore görevlerinde dahi güvenli kurulum gerçekleştirebilmek ve arıza sürelerini azaltabilmek adına paketi hafifletilerek optimize edildi. Paketin içine inşa edilmiş yenilikçi raylı sistem sayesinde, gaz türbini bütün bir şekilde paketin her iki tarafından - çıkarılabiliyor ve 24 saatten kısa bir sürede değiştirilebiliyor. - Yardımcı sistemler, fonksiyonunu koruyacak biçimde değiştiril­ •.-�- meden bırakıldı fakat birimin çalışması sürerken bakım erişimini geliştirmek ve online bakımı artırabilmek adına optimize edildi. Küresel offshore petrol keşfi, sondajı ve üretiminin son 20 yılında, göreceli olarak erişimi kolay sığ sulardan giderek artan derinliklere ve aşırı derin sulara geçildi. Brezilya ve Batı Afrika kıyıları açıklarında belirgin biçimde artan yatırımlar FPSO'lara olan talebi artırdı ve bu eğilimin önümüzdeki on yıl içinde artarak devam etmesi bekleniyor. Güneydoğu Asya'daki projeler de sığ denizlerde ve petrol üretim hacminde azalmayla aynı yolu izleyecek. FPSO'lar ham petrol üreterek açık denizde işleyebiliyor ve kıyıya iletecek tanker gelene dek ürünü saklayabiliyor. FPSO'lar, offshore üretiminde etkili birer teşebbüs olduklarını ispatladılar; çünkü fırtına, siyasi gerginlik ya da farklı ticari olasılıkların oluştuğu durumlarda üretim alanından uzaklaştırılabiliyorlar. Offshore (deniz tipi) tesislerdeki ana güç, doğrudan gaz türbinleri ile değil elektrik motorlarıyla çalıştırılıyor. Bu da, güç üretiminin güç jeneratörlerini çalıştıran daha az sayıda ancak daha büyük gaz türbininde merkezileşmesine izin vererek, yatırım maliyetlerini azaltıyor. Siemens ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI KASI M IARAL1 K 201s 81

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=