SUNUŞ o ÖzkanAĞIŞ TURKOTED Onursal Başkanı ENERKO Enerji Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı ozkan.agis@enerko.com.tr Birleşmiş Milletler CP.21 Paris İklim Zirvesinde, 12 Aralık 2015'te tüm ülkeler, ilk kez ortak bir metin üzerinde anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma 22 Nisan 2016'da New York'ta, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin düzenleyeceği bir törende, taraf ülkelerce imza edilecek. Bu anlaşmada üzerinde ittifak edilen önemli noktalar şunlardır: • Paris anlaşması, 9 Mayıs 1991'de New York'ta kabul edilen, "İklim Değişikliği Covention"ını , tüm iklim çalışmalarının temeli olarak almayı kabul eder. • Bu anlaşmaya imza koyacak taraflar, 2030 tarihine kadar ortalama küresel ısınmanın 2°C'ı geçmemesi için ulusal her türlü yasal ve yapısal önlemleri almayı taahhüt ederler (2° C'lık artış tüm dünyada 17,9 milyar tonluk sera gazı azaltması ve onu gerçekleştirecek 13,5 trilyon dolarlık yeni yatırım demektir.) • Anlaşmaya imza koyan taraflar, emisyonların azaltılması için kirleten sektörlerde her türlü innovation ve high tech önlemleri aldığı halde yine de sera gazını planladığı ölçüdedüşüremiyor. Bu gazların yok edilmesi(mitigation) için ilave önlemleri alacaklar. • Gelişme yolunda olan ülkelerin, Paris Anlaşması çerçevesinde ulusal uygulama planlarını finansal yönden desteklemek üzere bir "Yeşil İklim Fonu" {Green Climate Fund} kurulacak ve yine Paris Anlaşması'nda karar altına alınan sisteme göre işletilecektir. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin iklim çabalarının gerektirdiği yatırım masraflarını karşılamak üzere, kurulacak bir finansal platformdan (fund), yılda 100 milyar$ destek sağlayacaktır. • İklim değişikliği ile mücadele yatırımlarının en gelişmiş teknolojilere ve yeniliklere göre yapılabilmesini temin etmek üzere bir Teknoloji İcra Komitesi (Technology Executive Committee) kurulacaktır. • Anlaşmanın en önemli maddelerinden birisi, "Kyoto" protokolü" yükümlülüklerini hala yerine getirmemiş ülkelere, 4 yıllık süre uzatımı verilmesidir. Birleşmiş Milletler Paris İklim Zirvesi ışığında Enerji Verimliliği • Anlaşmanın bizim için en önemli tarafı, Türkiye'nin ilk defa böyle bir iklim anlaşmasının altına imza koymasıdır. Paris'te alınan kararenerjisektöründeinovasyonun artmasına, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla desteklenmesine ve enerji verimliliğinin hız kazanmasına neden olacak. Enerji sektörü de iklim anlaşmasının tam merkezinde olan bir sektör. Küresel ısınmanın artmasından, %60 oranında elektrik üretim tesisleri, %30 endüstriyel tesisler( petro/kimya, çimento, demir/çelik, kağıt, alüminyum ve metal olmayan) ve %10 ulaştırma sektörleri sorumludur. Termik santrallarda ve kombine çevrimli doğalgaz santrallarında çevrim verimini ne kadar yükseltirsek, o kadar az sera gazı üretiriz. Türkiye'de hala %35 verimleçalışan santrallarvar. Tüm termik ve doğalgaz santrallarının ortalama verimi %41. %41 verimlibir termik santralın atmosfere salacağı sera gazı miktarı 900 gr/kwh, %55 verimli bir doğal gaz kombine çevrim santralının sera gazı salımı 350 gr/kwh, %80 verimli bir kojenerasyon tesisinde 250 gr/kwh, %90 verimli bir trijenerasyon tesisinde 225 gr/kwh'tır. Yani, önlem alınmazsa, bir termik santral, aynı kapasitede bir kojenerasyon tesisine göre 4 kat daha fazla sera gazı üretiyor ve çevreyi kirletmeden, 4 kat daha fazla sorumlu. Paris İklim Değişikliği Anlaşması, linyit santrallarımızı (Kapasitesi yaklaşık 8500 MW} yeni teknolojilere göre yeniden tesis etmek ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği yeşil fonlarını kullanmak için bize büyük fırsatlar sunuyor. 31 Temmuz 2015 tarihli verilere göre Türkiye'de yılın ilk 7 ayındaki dönemde toplam 162 adet yeni elektrik santralı devreye girmiş. Böylece toplam santral sayısı 1281'e yükselmiş, bu süre içinde kurulu güç 2387 MW artmış. Yılın ilk 7 ayında devreye giren 162 santralın 123'ü güneş enerjisi. GES'in kurulu gücü 142 MW'a ulaştı. Bu süre içinde 11 yeni 2 ENERJİveÇEVREDÜNYASISayı 123-OCAK/ŞUBAT2016
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=