Marijinal üretim kapasitesinin en az% 10 ve mümkünse% 25-30'1ara doğru yükseltilmesi hedeflenmektedir. Burada önemli olan ana üretim eğrisin in altındakalanenerjiüretimininemreamadekaynak1ardan karşılanıyor olmasıdır. Böylelikle,yeterligüvenilirliksağlanıyorolacaktır. Türkiye'nin Enerji Durumu Türkiye, jeopolitiği itibariyle, dünyada odak olarak niNÜKLEER ENERJİ o Makale 1 1 telenebilecek ve farklı açılımlara olanak verecek bir Şekil 3. Türkiye'nin 2009-2011 Yılları Ara\mda Enerji konumdadır. Bu durum; hem fırsat ve hem de teh- KaynaAı "Üretim/T'ı.iketim" oranları[ll]. dit unsuru oluştu rabilecek karakterdedir. Öncelikle, Türkiye'nin birincil enerji kaynaklarındaki durumuna Enerji Arz Güvenliği Ve Nükleer Enerjinin Yeri bakmak yerinde o lacaktır. Tablo l'de Türkiye'nin bi- Enerji politikaları uygulamalarında enerji güvenliği; rincil enerji kaynaklarındaki durumu bir araya top- özellikle emre amade santrallerin yakıtı olan petrol, 1anmıştır(6J . Görüldüğü üzere, Türkiye, özellikle taş doğal gaz, kömür ve uranyum için öne çıkan bir kavkömürü, petrol ve doğal gazda, enerji kaynağı ithal ram olmaktadır. Bu bağlamda, (Şekil 2'de verilen) eden bir Qlke durumundadır. genel enerji üretim eğrisinin tümünün baz santraOdun(BinTon) H;ıyv;ınııeBi tklArtıklan!Bin Ton) GQne$l8inTeP) Şekil 3'te ise, Türkiye'nin 2009-2011 yılları arasında enerji kaynağı Hüretim/tüketimH ve dışa bağımlılık larla bir başka deyişle emre amade santralar ile sağlanması, enerji politikaları açısından esas alınan ilke olmaktadır. Marijinal kısmın ise daha çok alternatif kaynaklarla karşılanması benimsenen diğer bir ilke olmaktadır. Builkelerin,gelişmişülkelerdesağlandığı gözlenmektedir. Ülkemizde, ise marijinal üretim marjının hayli düşebildiği hatta sıfı r lanabildiği bile gözlenmiştir. Turkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olması ve enerji talebinin daima yüksek olması marijinal Uretim payını aşağıya çekiyor olmaktadır. Şekil 4'te Türkiye'de elektrik enerjisi tüketiminin maksimum olduğu bir güne ilişkin bir örnek olmak üzere, santrallerin enerji kaynağı türlerine göre çalışma durumları görülmektedir[12]. oranları verilmiştir. Şekil 4 incelendiğinde, Türkiye'nin enerji üretimini esas itibariyle fosil yakıtlar ve hidrolik santraller ile Türkiye ~üretim/tüketimw oranı 3 yıl gibi kısa bir sü- ka~ılıyor olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle, farede yaklaşık üçte birden dörtte bir oranına doğru sil yakıtların yanı sıra, hidrolik san traları da baz santgerilediği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle, enerji ral olarak nitelemektedir. Bu nedenle de kurak yıllarkaynaklarında dışa bağımlılığın hızla arttığını ve enerji da sorunlar yaşanmakta ve hatta kesinti durumları güvenliğini tehdit ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, ortaya çıkmaktadır. Oysa, hidrolik santralarla karşılan Türkiye'nin yeni enerji açılımlarına gereksinimi bu- kısmın da baz santraller ile, bir başka deyişle emre l unmaktadır. amade santrallerle ka~ılanıyor olması gerekirdi. Öte ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI Sayı 121- TEMMUZ I AGUSTOS 2016 81 81
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=