34 GÜNCEL/AGENDA sözleşmelerine bakmadığını söyleyen Maraziti, uzun vadeli sözleşme gereken durumlarda da tedariğin güvenliğini sağlamak için bu sözleşmelere destek verilebileceğini belirtti. Türkiye gaz pazarının liberalleşmesindeki gelişmeler sadece Türkiye'deki değil, özellikle Avrupa'daki �irketlerin de yakın takibinde. BP Uluslararası Qüzenleme Grubundan Neil Gough da sunumunda Türkiye gaz pazarıyla ilgili değerlendirmede bulunurken, meydana gelebilecek olumsuzlarla ilgili lngiltere ve lspanya'daki uygulamalardan örnekler verdi: "Türk doğal gaz pazarı serbestleşirken birkaç yıl tedarik fazlası olacaktır. Bunun çözülmesi gerekir. Yeni aktörlerin piyasaya girmesinde BOTAŞ'ın fiyatları belirleyici olacaktır. Piyasa girenler büyük bir rekabetle karşılaşacak. BOTAŞ elindeki gaz fazlasını kullanarak rekabet yaratabilir. Yeni aktörler, al ya da öde anlaşmalarını kabul etmeyecektir. Gaz fazlasının olduğu piyasada yeni katılımcıların rolü büyük. Fiyatlar yeni katılımcıların istediği düzeyde olmalı. İhale sistemi olmalı. Bütün katılımcılar, aynı koşul ve fiyatlarla piyasaya girmeli. BOTAŞ gaz satmamalı, sadece aracı olmalı. BOTAŞ yeni aktörlerin müşteri edinmesini engellememeli. İngiltere'de müşterilere eşit uygulama getirilmişti. Müşterilerin yeni aktörlere güven duymaları çok önemli. Güven oluşmazsa·arz fazlası ortaya çıkar. Fiyat düşebilir. Ekonomi olumsuz etkilenir. Yeni aktörlerin, müşteri ilişkilerini düzenlemeleri, sayaç okuma, faturalandırma, tahsilat düzenlemeleri zaman almaktadır. Aktörlere bu uygulamaları depolama yapmak zorunda. Bu demektir ki depo ihtiyacı daha da artacak. Doğal gaz depoları için en fizible seçenek, tüketilmiş hidrokarbon rezervuarlarında tutmak. Kuzey Marmara deposu 1997 yılında yapıldı. 40 metre derinliğinde. Rezervuar şu anda gaz depolama için uygun düzeye ulaştı. 1 .30 milyar metre küp gaz depolama, 1.64 milyar metre küp yastıklama kapasitesine sahip. 2004 yılının sonuna doğru kuyular tamamlanmış olacak. 2005 yılında da ilk döngüye başlayacak. Rezervuarda Nisan-Eylül 2003 tarihleri arasında depolanacak gaz, Kasım-Mart tarihleri arasında geri enjeksiyonla tüketime sunulacak." Konferansın dikkat çeken sunumlarından biri de Güney Ege Limited Şirketi Genel Müdürü Afif Demirkıran tarafından gerçekleştirildi. Demirkıran, Yap-işlet, Yap-işlet-Devret ve işletme Hakkı Devirleri projelerinin bugüne kadarki yapabilmeleri için zaman verilmeli." TPAO Genel Müdür Yardımcısı Can � ise, doğal gazın yer altı depolarında saklanma sistemini ve BOTAŞ adına Değirmenköy ve Kuzey Marmara Denizi'nde yapılan doğal gaz yer altı deposuyla ilgili bilgi verdi: "Doğal gaz ithal eden ülkeler, ulusal tüketimlerinin belli bir kısmını depolamak zorundalar. Türkiye de gaz kullanımının mevsimsel tüketim, pik saatler, stratejik faktörler, gaz tedariğinde beklenmedik faktörler ve doğal gaz tüketimindeki düşüşleri göz önüne alarak geçtiğimiz yıllarda Değirmenköy ve Kuzey Marmara Denizi'nde doğal gaz deposu inşaatlarını başlattı. Türkiye'nin bugün itibariyle 20 milyar metreküp civarında "Türkiye yıllardır özelleştirme için çalışıyor. Enerjide güçlü bir hukuki yapının olmaması ve özel/eştirme karşıtı lobi nedeniyle başarılı olunamadı. Türkiye'de yatırımcı kalmadı. uygulamalarından örnekler verdiği konuşmasında, işletme Hakkı Devirleri'nin bugüne kadar gerçekleştirilmemiş olmasının yarattığı sakıncalara değindi. Gerek üretimde, gerekse dağıtımda işletme hakkı devirlerinin bir an önce tamamlanması gerektiğini belirten Demirkıran, devir yapılmadığı takdirde bu tesislerin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söyledi. Tesislerin bir tüketimi söz konusu. Yasaya göre Yatırımcının güvenini kazanmak gerekir. Doğrudan yabancı yatırımın Türkiye ye gelmesi gerekir. Bunun için de enerji potansiyeli en yüksek sektördür" rehabilitasyonlarının devlet tarafından yapılamadığını ifade eden Afif Demirkıran, Hazine, Dünya Bankası ve IMF'nin devirlerin yapılması konusunda isteksiz olduğunu kaydetti. Liberal piyasa oluşmadan tesislerin varlık satışının mümkün olmadığını söyleyen Demirkıran, "Türkiye yıllardır özelleştirme için çalışıyor. Enerjide en az 2 milyar metreküp depolamaya ihtiyacı var. Yasada şirketlerin de depolama tesisi kurmaları öngörülüyor. İthalat yapan şirketler, ithal miktarının % 1 0'luk bölümünü depolama zorundalar. Bu zorunluluğu 5 yıl içinde yerine getirecekler. Bunun yanı sıra toptan satıcılar da güçlü bir hukuki yapının olmaması ve özelleştirme karşıtı lobi nedeniyle başarılı olunamadı. Türkiye'de yatırımcı kalmadı. Yatırımcının güvenini kazanmak gerekir. Doğrudan yabancı yatırımın Türkiye'ye gelmesi gerekir. Bunun için de enerji potansiyeli en yüksek sektördür" dedi. ECOGENERATION WORLD
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=