Enerji ve Çevre Dünyası 13. Sayı (Ekim 2002) / Ecogeneration World - Cogeneration, Waste Recovery, Renewables & On-site Generation - Kojenerasyon Atıktan Enerji, Yenilebilir Enerji, Yerinde Üretim

42 GÜNCEL/AGENDA WM.rsıu Ufuk Berk · Wartsila Enpa 1 Özellikle bu yeni enerji piyasasında düzenleme kurulunun yayınladığı lisans yönetmeliğinde kojenerasyonu özendirecek herhangi bir hususu görmedim. Dedeman'da yapılan Çalıştay'da Türkiye'de %40'Iık bir enerji kaynağı kaybı olduğu söyleniyor. Bunların da çoğunluğunun kara yollarında taşımacılığından ve verimsiz enerji santrallerinden kaynaklandığı ifade edildi. Otoprodüktürlere biraz saldırdılar. Halbuki otoprodüktörler Türkiye'de enerjiyi en verimli kullanan üreticiler. Dolayısıyla bence otoprodüktörlük özendirilmeli. Enerjiyi nakletmekten ziyade tüketildiği yerde üretme felsefesine ağırlık vermek gerekir diye düşünüyorum. Ama lisans yönetmeliğinde bunu özendirici herhangi birşeye rastlamadım. Bizim sektörümüzde yaklaşık 1,5 yıldır hiç kimse müracaatlarına bir cevap alamadı Enerji Bakanlığından. Çünkü Enerji Bakanlığı topu, Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna attı. Onlar da Enerji Bakanlığına attı. O yüzden kontratını yaptığımız 2 tane proje yürümüyor. Müşteri korkudan bekliyor. Diyor ki acaba bir engel çıkabilir mi karşıma. Yeni yönetmeliği daha tanımıyoruz. Başarılı olur mu olmaz mı. Artı seçimlerden korkuyorlar. Seçimlerde ters sonuç çıkarsa dövizin bir patlama yapabileceğinden ve bunun sonucunda da zarar edeceklerini düşünerek yatırımlarını bekletiyorlar. Bir kere seçime kadar hiç bir kıpırdama olmaz bana göre. Seçimin sonucunda döviz piyasasının oturmasını bekleyecek herkes. Yani şu anda dolar bir uyku safhasında. Herkesin bir korkusu var. Yükselme beklentisi var. Onu yaşadıktan sonra tekrar bir oturma dönemi gelince o zaman sanıyorum yatırımlar tekrar başlayacak. Bu arada Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun faaliyetlerini de görmek istiyorlar. Şu anda ortada somut bir şey yok. Lisans müracaatları yapıldı, 150 gün sonra göreceğiz bakalım veriyor mu vemiyor mu. Eğer verirlerse o zaman oturuyor demektir. Ama ben problemlerin yaşanacağına inanıyorum. Levent Kutan Opet Petrolcülük A.Ş. Bu yakıt fiyatlarının yükselmesiyle, bizden yakıt alıp elekrik enerji üreten şirketlerin maliyetleri yükselmiş oldu. Bundan dolayı da onların girdilerinin yükselmesi ona parelel olarak da esas gelirlerini tesbit ettikleri elektrik fiyatlarının akaryakıt fiyatları kadar artmamasından dolayı aradaki uçurum biraz daha açılmış oldu. Üretim yapan şirketler üretimlerini büyük maliyet hesapları ile yapıyorlar. Bir de bu sene başında Mart Nisan gibi TEAŞ'ın elekrik alım fiyatlarını düşürmesinden dolayı da, fazla ürettiğini TEAŞ'a satan enerji şirketleri onu yapmamaya başladılar. Bu iki unsurun biraraya gelmesi ile tabii ki bizimle ilgili olarak yakıt tüketimleri azaldı. Bir de herhalde hükümetin de bir politikası olarak doğal gazı yaygınlaştırmak amacıyla, daha önce yapılan zam oranlarını düşürmek için vergileri daha düşük ECOGENERATION WORLD hale getirirdi. Herhalde doğal gazı yaygınlaştırmak için de akaryakıtta da böyle bir şey yapıyorlar. Akaryakıt fiyatları sürekli artıyor. Bu hem bizim için hem de üretim yapan şirketleri için sıkıntı haline gelmeye başladı. Selçuk Esendal Türk Pirelli Kablo ve Sistemleri A.Ş. Kablo sektöründe karşılaşılan en önemli engelin, sermaye yoğun olan kablo sanayinde, gerekli hammaddenin uluslararası borsa fiyatlarında temin edilmesi ve dolayısıyla bilhassa dış pazarlarda pahal ı finansman şartları ile uluslararası pazarlarda rekabet edebilme imkanlarının olumsuz yönde etkilenmesidir. Dünyada birçok ülke, Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin bazıları dahil, kendi yerli sanayicisinin ihracat olanaklarını belirli sübvansiyonlarla desteklerken, ithalatta gizli bariyerler, yurt dışı üreticilerin ve ürünlerinin yurt içinde uzun süre gerektirecek teknik yeterlilik ve zorunluluklara dayandırarak ulusal pazarlarını kolaylıkla koruma altına almaktadırlar. Türkiye'deki politikalar ise aksine ters yönde, tek tarafl ı olarak yurt dışındaki üreticiler lehinde geliştirilmeye devam etmektedir. Gerek Türk Standartlar Enstitüsü, gerekse Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından mevcut değerlendirmelerin yapılması ve gerekli düzenlemelerin devreye alınması yerinde olacaktır. Diğer taraftan, bilindiği gibi yurdumuzda yürürlükte olan kablo standartlarına uygun üretim yapmak mecburidir. Genelde üretimi belgelendirilmiş çoğu firma bu şartlara uymaktadır. Ancak, denetimlerin yeterli seviyede olmaması, devamlılık ve kararlılık arzetmemesinin yerli pazarda haksız rekabete olanak tanıdığı bilinmektedir. Bu da enerji sektörüne genelde elektrik iletim ve dağıtım kayıplarının artması olarak yansımaktadır. Etkin bir denetim mekanizmasının yerleştirilmesi orta vadede beklenilen çözüm olarak görünse de, uzun vadede kalite ve fiyat dengesi bilincinin son kullanıcılarda oluşması gerçek çözüm olarak görülmektedir. Bu bilinçlenme sürecinde doğal olarak tüm kalite ve teknoloji sahibi kuruluşlara önemli görevler düşmektedir. ·.-ııııı"!!""w Şahnur Agaik - Genel 1 Sistem Dizyanı A.Ş. En temel sorun ekonominin durma noktasına gelmesi, yatırımların hiç olmaması . Sanırım herkes bu cevabı vermiştir. Beklentimiz ekonominin normalleşip insanların rasyonel yatırım kararları alacağı bir ortamın oluşması . EPDK'dan çok ümitliyim, görüşleri çok cesaret verici. Bizim çok değişik olan trijenerasyon teknolojimizin beğeni kazanması ve talep görmesi. Doğal gaz fiyatların da ucuzlayacağı anlaşıl ıyor. Ucuzladıkça bizim şansımız daha da artacak. AlpZor - Topkapı Endüstri A.Ş. İzin konusunda yönetmelikierde herşey harfiyen uygulansın, başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Ondan sonra gerçek otoprodüktörler için önünde hiçbir engel olmayan, ciddi bir talep patlaması olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=