Özkan AĞIŞ Türkiye Kojenerasyon ve Otoprodüktörlük Derneği Yönetim Kurulu Başkanı KOJENERASYON YÖNETMELiĞiNE DOĞRU Değerli kojenerasyon seven okurlarım, Konferanslarda ve yazılarımda vurguladığım çok önemli bir gerçek var. O da çağımıza damgasını vuran enerji tasarrufu zorunluluğu. Kayıp ve kaçakları kabul edilebilir asgariye indirmek için ikincil enerjinin tüketildiği yerde üretilmesinin gereği. Avrupa bu sistemi 50-60 yıldan beri uyguluyor. Şehirlerin ısıtılması, bölgenin merkezine kurulan kojenerasyon sistemi ile yapılıyor. Orada ana amaç şehrin veya bölgenin ısıtılmasıdır. Yani ana ürün ısı enerjisidir. Böyle bir kojenerasyon sisteminde elektrik üretimi yan üründür (by product). Gerekli olan ısıyı üretirken ortaya çıkan elektrik enerjisi öncelikli olarak şehre verilir; artanı da şebekeye satılır. Bu güzel sistem, kojenerasyonun kaymağı olan ısı enerjisinin en verimli üretilmesi esasına dayandığı için, Avrupa'da kojenerasyonun yayılması, merkezi ısıtma sistemleri sayesinde olmuştur. Bu sistemin en büyük dezevantajı, yaz aylarında çok azalan ısı ihtiyacı dolayısıyla, elektrik üretiminin de azalmasıdır. Ancak bu mahzur, Avrupa'da giderek yaygınlaşan, atık ısıyla soğutma enerjisi üretim sistemleriyle giderilmekte, yani yazın toplu konut sistemlerinde elektrik tüketimine dayalı split klimalar yerine, atık ısıdan, absorbsiyonlu soğutucularla, soğutma enerjisi ihtiyacı karşılanmaktadır. Türkiye'de ise kojenerasyon, merkezi ısıtma sistemlerini değil, fabrikaların kaliteli elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla gelişmiştir. Yani, Avrupa'daki uygulamanın aksine Türkiye'de bugüne kadarki gelişmesiyle, elektrik ana ürün, ısı yan üründür. Bu nedenle, Türkiye'deki kojenerasyon tesislerinin çevrim randımanları (birkaç tesis dışında), merkezi ısıtma esaslı kojenerasyon sistemlerine nazaran daha düşüktür. Türkiye'de kojenerasyon sistemlerinin toplu konutlarda niçin kullanılmadığına bakalım. Ana neden, toplu konut yatırımcılarının, iyi bilmedikleri veya tanımadıkları sistemler yerine, bildikleri, yatırım maliyetleri ucuz, klasik kazan sistemine gitmeleridir. Konutları nasıl olsa satacakları için, pahalı işletme maliyetlerinin faturası kendilerini ilgilendirmemektedir. Merkezi ısıtmada kojenerasyonun kullanılmamasının ikinci nedeni, mevzuat eksikliği ve belirsizliğidir. Elektrik lisans yönetmeliğine göre, toplu konut yönetimi kendi ısıtma sistemini kojenerasyon esasına göre kurabilir ve şebekeye bağlı olmamak, yani izole çalışmak kaydıyla, ürettiği ısı ve elektrik enerjisini kendi konutlarında kullanabilir. Biz bu çalışma şekline Ada Mod'unda Çalışma diyoruz. Ancak bu yönetmelik aşağıda belirteceğim sorunları çözmüyor. J Konutlarda kışın ısı ihtiyacı çok, elektrik ihtiyacı aynı. Fazla ısı ihtiyacını karşılamak için fazla elektrik de üretilecek. Ada Modunda çalıştığına göre, bu elektrik fazlasını nereye satacak? .J Yazın ise ısı ihtiyacı çok azaldığı için, kojenerasyon tesisinin ürettiği elektrik, sitenin ihtiyacına yetmeyecek. Yani Ada Modunda çalışırsa yazın elektrik ihtiyacının tamamını üretemeyeceği için pahalı jeneratör çalıştırmak zorunda kalacak. .J Böyle bir tesis için elektrik üretim lisansı almak gereği olmasa bile, bu tesis elektrik de ürettiği için, halen yürürlükte olan "Elektrik Tesislerinin Kabulü" yönetmeliğine göre kabulü yapılırken, bu tesisin kuruluşu ile ilgili herhangi bir onay aranmayacak mı? .J Böyle bir kojenerasyon tesisi elektrik veya buhar fazlasını, komşu toplu konut sistemine satabilecek mi? Bütün bu soruların yanıtını, mevcut mevzuata göre bugün açık olarak verebilmek mümkün değil. Esasında bu sorunların çözüm yolları var. Bu yollardan en kestirmesi ve etkilisi Avrupa'da olduğu gibi bir "Kojenerasyon Yönetmeliği" çıkartmaktır. Yaklaşık 4 ay önce EPDK'nın davet ettiği "Elektrik Lisans Yönetmeliği" toplantısında, Türkiye Kojenerasyon ve Otoprodüktörlük Derneği adına, Kojenerasyon Yönetmeliği'nin çıkartılması gereğini anlatmış ve Başkan Sayın Yusuf GÜNAY böyle bir yönetmeliğin gerekli olduğu kanaatine varmıştı. Şimdi Sayın Başkan'dan, Kojenerasyon Yönetmeliği çıkartılması yolunda, EPDK ilgili birimlerine talimatını bekliyoruz. Bugüne kadar sergilediği çalışma performansı ile güven veren EPDK'nın kojenerasyon yönetmeliğinin hazırlanmasınıda en kısa zamanda ele alacağı ümit ve inancı ile siz değerli okurlarıma sevgiler ve saygılar sunuyorum. Towards a Cogeneration Regulation Dear readers, in Turkey. cogeneration was developed not as an alternative to central heating systems, but due to the good qua/ity energy need of factories,. Thus, in contrast to applications in Europe, electricity is the main product, while heat is the byproduct of the outcome of this developmeııt. That's why; most of the cycling output of cogeneration plants in Turkey (excepl one or two) is lower than the cogeneration systems based on ceııtral heatiııg. in Turkey, cogeııeratioıı is not a common system for resideııces. According to the Electricity License Regulation, housiııg es/ate authorities can insta/1 their own heatiııg system usiııg cogeııeratioıı and can uti/ize the produced heat aııd electricity for its owıı on the coııdition that the system wi/1 be isolated/rom the network. We ca/1 this system as workiııg iıı "lsland mode ". But the electricity regulation does not provide a solution to the existiııg problems. in facı, !here is a solution to these problems . The shortest and the most effective way is to create a "Cogeneration Regulation ". At the "E/ectricity License Regulation" meeting he/d about 4 months ago, on behalfof Turkish Cogeneration and Autoproduction Association, we pointed out the ııeed for a cogeneration regulation aııd EPDK (Energy Market Regulatory Authority) chairman Mr. Yusuf GÜNAYwas convinced of this necessity. Now, we are expecting the chairman to give instructions to the concerned ımits about constituting a cogeneration regu/ation. We have the hope and the be/ief that EPDK, having our conjidence as a result of their hardworking performance up to now, wi/1 defiııitely deal with the preparat/on of this regulation as soon as possible. ECOGENERATION WORLD 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=