Enerji ve Çevre Dünyası 14. Sayı (Kasım-Aralık 2002) / Ecogeneration World - Cogeneration, Waste Recovery, Renewables & On-site Generation - Kojenerasyon Atıktan Enerji, Yenilebilir Enerji, Yerinde Üretim

22 RÖPORTAJ / INTERVIEW yansıtmalarına izin verilmeyecektir. Kayıp-kaçak konusunda elde edilen başarı bir sonraki uygulama döneminde tüketicilere daha düşük fiyatlı elektrik enerjisi olarak yansıyacaktır. Amortismanları tamamlanmış olan Elektrik Üretim A.Ş. santrallerinde yapılan üretim fiyatları paçallanarak ortalama bir satış fiyatı belirleneceğini açıklamıştınız. Ancak EÜAŞ'nin elindeki hidrolik santrallerin amortisman bedelleri DSİ'nin üzerinde. Bu durumda gerçek bir fiyat tespit etmek nasıl mümkün olacak? Ayrıca, yeni kurulduğu için, yüksek amortisman payı ile üretim maliyetleri yüksek santralleri, sıfır amortismanlı EÜAŞ santralleri maliyeti ile yarıştırmak doğru olur mu? Üretim faaliyetinin düzenlemeye tabi olmaması nedeniyle Elektrik Üretim A.Ş.'nin satış fiyatları Kurumumuz tarafından düzenlenmemektedir. Ne var ki, sektörde varolan uzun dönemli, Hazine ve alım garantili sözleşmelerden kaynaklanan ve TETAŞ tarafından üstlenilen, yükümlenilen maliyetlerin karşılanabilmesi için EÜAŞ ürettiği enerjiyi, Elektrik Piyasası Kanununa göre, 5 yıldan uzun olmamak kaydıyla süresi Kurumumuzca belirlenecek bir dönem boyunca TETAŞ'a satacaktır. Halen elektrik piyasasındaki tek toptan satış şirketi olan TETAŞ'ın, piyasaya girmek isteyen yatırımcılar açısından gösterge niteliği taşıyan toptan satış fiyatının makul seviyelerde oluşabilmesi için; bir tarafta mevcut sözleşmeler kapsamındaki görece yüksek tarifelerden kaynaklanan maliyetlerin, diğer tarafta görece düşük maliyetli EÜAŞ santralleri üretimleriyle dengelenmesi gerekir. Burada ifade edilen düşük maliyetli üretim tanımının sadece hidroelektrik santralleri içermediğini hemen belirtmek gerekir. Elektrik Piyasası Kanununda mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik piyasasının oluşturulması amaçlanmaktadır. Mali açıdan güçlü ve istikrarlı bir piyasa yapısının temel şartı yatırımcılara güven verecek şekilde tüm düzenleme ve uygulamaların çok katılımcılı ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilmesidir. Şeffaflık kavramının içinde barındırdığı unsurlardan birisi de üretimden tüketime gerçek maliyetleri yansıtan bir fiyatlandırma yapısıdır. Bu itibarla, Elektrik Piyasası Kanununun 18. maddesinde, mülkiyeti DSl'nin elinde bulunan; ancak EÜAŞ tarafından işletilen hidroelektrik santrallerin, tespit edilecek bir bedel üzerinden EÜAŞ'ye devredilmesi düzenlenmektedir. Devir bedelleri belirlenirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bu uygulamanın seçilmesindeki temel amacın, santrallerin ECOGENERATION WORLD gerçek üretim maliyetlerinin ortaya çıkarılması olduğudur. Bu nedenle devir öncesi herhangi bir yolla ödenmiş olan santral maliyetleri devir bedellerine tekrar yansıtılmamalıdır. Bir bedel tespiti ve bu bedelin ödenmesinden bahsedildiğine göre bedel tespitine konu hidroelektrik santrallerin sıfır amortismanı olduğunu söylemek doğru değildir. Halen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte devre esas bedellerin tespit edilmesi ve Kanunun amir hükmü gereğince bir yönetmelik hazırlanması çalışmalarını sonuçlandıramamıştır. Bu durum, doğal olarak piyasada taşların yerine oturmasını geciktirmektedir. "Bir haksız rekabet mi oluyor?" anlamına gelen sorunuza gelince; EÜAŞ, DSİ'nin uhdesinde bulunan hidroelektrik santrallerini bedelsiz olarak devralsaydı ya da ürettiği elektriği toptan satış tarifesi tarafımızdan düzenlenen TETAŞ'a değil de serbest piyasaya satıyor olsaydı, bir haksız rekabetten bahsetmek mümkün olabilirdi. EÜAŞ'nin özelikle düşük maliyetli üretimlerini serbest piyasada değerlendirmesinin, yükümlenilen maliyetlerin bu üretimlerle hangi oranda dengelendiği konusu ile çok '' yakından ilgili olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Diğer bir ifadeyle, EÜAŞ üretimlerinin serbest Elektrik Piyasası Kanununun 1 8. maddesinde, mülkiyeti DSİ'nin elinde bulunan; ancak EÜAŞ tarafından işletilen hidroelektrik santrallerin, tespit edilecek bir bedel üzerinden EÜAŞ'ye devredilmesi düzenlenmektedir. Devir bedelleri belirlenirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bu uygulamanın seçilmesindeki temel amacın, santrallerin gerçek üretim maliyetlerinin ortaya çıkarılması olduğudur. Bu nedenle devir öncesi herhangi bir yolla ödenmiş olan santral maliyetleri devir bedellerine tekrar yansıtılmamalıdır. , , piyasada işlem görüyor olması, yükümlenilen maliyetlerin kısmen veya tamamen ortadan kalktığının bir göstergesidir. Bu durum piyasada kamu ağırlığının giderek azalacağı altyapının oluştuğu anlamına gelir. Ayrıca hangi koşulda olursa olsun ilk yatırım maliyetleri karşılanıncaya kadar geçen süre boyunca üretim maliyetlerinin yüksek olması doğaldır. Konuya serbest piyasa ortamında rekabet edilebilirlik açısından yaklaşıldığında sadece yatırımların geri ödenmesinden kaynaklanan maliyetlerinin dikkate alınması yanıltıcı bir yaklaşım olacaktır. Bunun yanı sıra verimsiz işletmecilik ve talebi karşılayacak esneklikte arzın sunulamaması gibi faktörlerin de ek maliyet unsurları olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Türkiye mevcut kurulu gücünde kamu kesiminin ağırlığı sürmekte. Mevcut sözleşmeler ile fiyat ve miktar garantileri 20-30 yıllık sürede devam edecek. Bu koşullarda arz güvenliği ve rekabet açısından serbest piyasa nasıl oluşur?

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=