28 Soldan sağa: ProJ: Paııtlıe/os Capros, Fatih Birol, lvoıw Stritof, Dr. Ahmet Han, Prof. Dr. Tiirkel Minibaş, Se/alıattiıı Çiıııeıı açısıyla yaklaşmalarının, reform sürecinin başarısı açısından zorunlu olduğunu düşünüyorum." Elektrik sektöründe piyasanın serbestleştirilmesinin temel şartlarından birinin, iletim sisteminin işletilmesi için gerekli olan ölçme-iletişim-kontrol altyapısının kurulması olduğunu kaydeden Yusuf Günay, tüm ticari anlaşmalar ve satış taahhütlerinin bu altyapı vasıtası ile gerçekleştirileceğini belirtti ve şöyle devam etti: "Bu gerekçe doğrultusunda iletim sisteminin işleyişi ile ilgili bu altyapının sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi kadar, gecikmeden hizmete girmesinin sağlanması için gereken önlemlerin alınması da hayati önem taşımaktadır. İletim sisteminin yetersizliği, üretimin önünde bir engel olmaktan çıkarılmalıdır." Elektrik Piyasası Kanunu gereğince gerçek maliyetlere dayalı serbest bir piyasanın oluşturulabilmesi için mülkiyeti DSİ uhdesinde bulunan hidroelektrik santrallerinin, bir an önce EÜAŞ'a devredilmesinin büyük önem taşıdığını belirten EPDK Başkanı, bu yasal zorunluluğun ivedilikle yerine getirilmesini istedi. Sektörde faaliyet göstermekte olan tüzel kişilerin lisans başvurularına ilişkin işlemlerin öngörülen takvim dahilinde sürdürülmekte olduğunu ifade eden Yusuf Günay, buna göre EÜAŞ, TETAŞ ve TEİAŞ'ın 3 Ocak 2003 tarihine kadar lisans başvurusunda bulunacaklarını söyledi. TEDAŞ'ın lisans başvurusunu 18 dağıtım bölgesine göre yapması konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TEDAŞ ve EPDK arasında mutabakata varıldığını belirten Günay, Mart 2003 başına kadar bu sürecin başlayacağını ve bundan sonra da ilk kez bölgesel tarife yapısına geçileceğini söyledi. Konuşmasında kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesine, enerji fiyatlarını yükselten nedenlere de değinen EPDK Başkanı Yusuf Günay, "enerji sektörü reformu, ağ sanayi konumundaki bir sektöre ilişkin olması nedeniyle ülkemizde uygulanmakta olan düzenleyici reformlar arasında özel önemi haizdir. Enerji sektörü reformunun başarısı, doğrudan ekonomiye yansıyarak başta sanayici/erimiz olmak üzere, EC0GENERATI0N W0RL0 tüm vatandaşlarımızın refahının artmasına katkı sağlayacaktır. Hükümetimizin bize vereceği destek, reform sürecini daha hızlı ve daha güçlü bir şekide yürütmemize imkan tanıyacaktır" dedi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak, konuşmasında enerji kaynaklarının tarihsel gelişimine değindi. "Petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların dünya üzerindeki dengesiz dağılımı ve bunların işletilmesi ve taşınması için yapılan yatırımlar da bunlara bağımlılığı körüklediği gibi alternatif yenilenebilir yakıtların geliştirilmesi için yapılan araştırma/ara ayrılan fonların güdük kalmasına da neden oluyor' diyen Prof. Dr. Pak, bugün dünyada üretilen petrolün yarısının, doğal gazın en az altıda birinin, kömürün de onda birinin başka ülkelerce satın alındığına dikkat çekti ve şöyle devam etti: "Bu kaynaklardan doğal gaz, çıkarıldığı yerden dağıtım merkezlerine 1 milyon kilometre, petrol ise 400 bin kilometre boru hattıyla taşınıyor. Bu mesafelerin artacağı belli. Bu rakamlara yerel dağıtım şebekeleri dahil değil. Üç bine yakın tanker dünya denizlerinde ham petrol, yüze yakın tanker de sıvılaştırılmış gazı taşıyor. 20. yüzyılda tüm zamanların kullandığı enerjinin yüz kat fazlası enerji tüketilmiş. Gün geçtikçe büyüyen enerji talepleri karşısında fosil yakıtların çok uzun ömürlü olmayacakları açık. Nitekim fosil kaynaklar, oluşmalarından 100 bin kat daha hızlı tüketiliyor/ar. 100 yıl önce dünya gereksiniminin ¾'ünü karşılayan kömür, bugün ihtiyacın ¼'üne ancak yetiyor. Petrol ve doğal gaz da birlikte yüzde 60 paya sahip. Gezegenimizin fosil yakıt toplamının bugün 10 trilyon varil petrole eş değer olduğu düşünülüyor. Budurumda milyarlarca yılda oluşmuş fosil yakıt zenginliğimizi iyimser bir hesapla 100 yıl sonra tümüyle tüketmiş olacağız. " Dünyadaki enerji tüketimi içinde Türkiye'nin payının binde 8 olduğunu belirten Namık Kemal Pak, "kişi başına tüketim bağlamında bakarsak, dünya ortalamasının ¾'ünü tüketiyor. Doğru kararlar alabilir, doğru seçenekleri bulabilirsek, insan uygarlığı içinde ulusumuza düşen pay, önümüzdeki yıllarda daha büyük olabilir. Hepimize düşen bu bağlamdaki çalışmalarımızı daha da artırmaktır' dedi.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=