olmuş. 2001 yılında 7 milyar kWh'e yakın daha az tüketmişiz. Bir önceki hızla devam etseydi, bunun üzerine 9 milyar kWh daha ilave olacaktı. Toplam 16 milyar kWh kadar tüketim talebinde, azalma oluştu. Bu çok büyük bir rakam. Bu nedenle Türkiye'de kapasite fazlası varmış gibi algılandı. Bunun önümüzdeki yıllarda artacağı ve eski konumuna geleceği yönünde işaretler var. 2002 yılı içinde enerjide geçen yıla göre artış yüzde 8 oldu. Neredeyse eski konumuna geldi. Bu artış devam ettiği müddetçe, şu an fazla görünen kapasitenin 2005 yılına kadar eriyeceğini ve yeni yatırım yapılmazsa, 2005 yılından itibaren Türkiye'nin elektrik sıkıntısı çekecek duruma geleceğini hesaplıyoruz. Dolayısıyla bir kojenerasyon yatırımının aşağı yukarı kurulmasının 1 yıl, finans işlemlerinin de yine yaklaşık 1 yıl civarında olacağını düşünürsek, toplam iki yıl içinde ticari işletmeye gireceği varsayımıyla, 2003 yılı içinde her halükarda lisans almış kojenerasyon tesislerinin bir an önce inşaata başlaması gerekir; ki 2005 yılı başında piyasaya elektrik verecek duruma gelsinler. O zaman da zaten piyasa elektriğin cazip fiyatla alınacağı noktaya gelecektir. Bugün Türkiye'deki gaz fiyatlarının yüksekliği de rekabetçi piyasanın oluşmasını frenlemiş durumda. Avrupa'ya nazaran gaz fiyatları yüksektir. Gaz fiyatlarının devlet tarafından ucuzlatılacağı konusunda, beyanlar okuyoruz. Bunun yapılması kojenerasyon üretimini daha çok artıracağı gibi yeni yatırımları da teşvik edecektir. Çok küçük olan bazı olumsuzlukların ya da belirsizliklerin kaldırılmasıyla kojenerasyonun 1999-2000 yılında olduğu gibi süratle gelişme trendine gireceğini düşünüyorum. Bunun için de yatırımcılarının yatırımlarına bir an önce başlamalarını, devam eden yatırımların da bir an önce tamamlanmasının uygun olacağı görüşünü taşıyorum. Arnold Hornfeld r TÜSIAD Enerji Grubu Başkanı Enerji sektörü 2002 yılını nasıl geçirdi? 2002 yılı, 2001 yılından daha iyi geçmedi. Enerji sektörü sıkıntıdaydı. Yeni birtakım oluşumlar var. EPDK kuruldu. Enerji Bakanlığında hangi yetkilerin bu kurula ne zaman I devredileceği konusunda _ sıkıntılar yaşandı. Elektrik Mühendisleri Odasının Türkiye'de elektrik fazlası olduğu yolunda tahminleri var. Kimisine göre 2005, kimisine göre 2006, 2007 yılına kadar Türkiye'de enerji fazlası olacak. TÜSİAD'ın görüşü bu değil. Biz son ay sanayi üretiminde yüzde 7-8 oranında bir artış gördük. Türkiye'nin yıllık büyüme hızı 2000'Ii yıllardan evvel hep yüzde 8 ifa 1O arasında gerçekleşmiştir. Eğer tekrar bu artış periyodunu yakalarsak, rahat bir gelecek görmüyorum. Bugün enerji santrallerinin kurulması, doğal gazda 2 yıl. Tabii ki bu finansmandan sonraki süre. Finansman hazırlığı için de en az 1 yılı eklerseniz, doğal gaz santralleri için en az 3 yıl, diğer santraller için 4-5 yıl bir zaman gerekiyor. Bu rehavet içinde GÜNCEL/AGENDA devam edersek, 2006-2007 yılında sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. 2002 yılını bu bakımdan kaybettik. İyi bir yıl olmadı. Umudumuz, 2003 yılından itibaren Türkiye'nin tekrar bu işe eğilerek gerekli yatırım kararları almasını umuyoruz. 2002 yılı daha çok yasal altyapının hazırlandığı biryıl olarak görülüyor. EPDK'nın çıkardığı pekçok yönetmelikler ve tebliğler var. Bu yasal altyapı piyasanın sağlıklı çalışmasını sağlayabilir mi? Size göre eksiklikler nelerdir? Büyük tereddütlerim var. Sanılıyor ki, bir takım yasal düzenlemeler yapılarak bu iş rayında gider. Tabii ki iş bununla bitmiyor. Bu işe gönül verecek müesseseler lazım. Bu işe gönül vermiş şahıslar itilmiş durumda. Bunları yeniden piyasaya çekmek lazım. İkincisi finansman işi zor olacak. Büyükçe bir santralden söz edersek, burada konuşulan rakamlar birkaç milyon dolardan, bir küsur milyar dolara kadar gidiyor. Bu kadar büyük finansmanları Türkiye ortamında sağlamak güç. Dolayısıyla bu parayı bulmak sıkıntısı söz konusu. Kurulması gereken santral kapasitesi olarak aşağı yukarı toplam 2000-3000 MW'tan bahsediyoruz. Bunu rakamlara dönüştürecek olursak, senede 3-4 milyar dolarlık yatırımlardır. 10 yılda dağıtımla 40-50 milyar dolar tutar. Türkiye'nin bunu sağlaması mümkün değil. Dolayısıyla bu yeni düzenlemelerle, tarife konusunu çözmeden, Türkiye'nin BO, BOT santrallerini ne yapacağını tespit etmeden, yeni bir yatırım dönemine başlamak çok zor olacak. Tahmin ediyorum 2003 yılı bu hazırlıklarla geçecek. 2004 yılına kalacak bu işler. Zaman gittikçe sıkışıyor. Çok kötü bir şey daha var; Türkiye enerji politikasını daha tam olarak tespit etmedi. Görüşmelerde duyuyoruz, doğal gazın üretimdeki payı çok arttı. Yüzde 60'ın üzerinde doğal gaz bağımlısı olduk. Bu kötü bir şey. Oysa Türkiye'nin kendi kaynaklarını yaratması lazım. Yurtiçi kaynaklarını tekrar geliştirmesi lazım. Rezervlerinin tekrar araştırılıp tespit edilmesi gerekiyor. Bunlar da yapılmadı. Şimdi sıkıntı olduğu zaman, acele edilecek ve yine doğal gaza yönelinecek. Bağımlılığımız daha da artacak. Bu nedenle rüzgar mı; güneş mi; su mu; kömür mü; bu politikayı ve hangi oranlarda olacağını daha tespit etmedik. Umarım 2003 yılını bunları yaparak da geçiririz. Ufukta yeni bir yatırım, en azından proje bazında görünmüyor. 2003'le ilgili diğer beklentileriniz nelerdir? Elektrik santralli çok ciddi bir yatırımdır. Hangi yörede kurulacak, hangi enterkonekte sisteme bağlanacak, hangi primer enerji ile çalışacak bütün bunların tespiti aylar sürecek hususlardır. isteseniz de daha çabuk yapamazsınız. 2003'ün başına geliyoruz. Daha bunlar tam yapılamadı. 2003 yılının sonuna kadar bunları tamamlayabilirsek, ondan sonra ciddi bir yatırım faaliyetine girişebiliriz. Sadece üretim yatırımı da yetmiyor. İletim ve dağıtım sistemlerinde de çeşitli yatırımlar gerekiyor. Tam anlamıyla dijital bir ortama geçilmesi, SCADA sistemlerinin geliştirilmesi lazım. En uç noktaya kadar kimin ne kadar enerjiye ihtiyacı olacağının tespit edilmesi lazım. Eskimiş santrallerin modernizasyon problemi var. Düşük randımanla çalışıyorlar. Enerji sahasında saymakla bitmeyecek problemimiz var, dolayısı ile kaybedecek vaktimiz yok. ECOGENERATION WORLD 43
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=