Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 140. Sayı (Mart 2018)
Enerji ve Çevre / Mart 2018 29 enerji-dunyasi.com faaliyetlerine başlanacağını dile geti- rerek, “2020’li yıllarda Türkiye’de bu anlamda hem karada hem de denizde daha farklı bir süreç yaşanacak. Küre- sel anlamdaki farklı iş birlikleriyle, yerli mühendis ve aramaların gelişmesiyle, yetkin ve uzman kadroyla yorumlanan dataların doğru haritada aranmasıyla, öyle enteresan bölgeleri çıkarmaya baş- ladık ki... Bu nasip işi. İhtimalleri müm- kün olduğunca artıracak bir stratejiyle, inşallah birşeyler bulacağız. Bulursak, ilk ben açıklayacağım ama doğru yoldayız. 2020’lerde inşallah güzel haberler duya- cağız” diye konuştu. Türkiye’nin sismik arama gemileri- nin madencilik alanında da çalışmalar yapabilecek özelliklere sahip olduğunu söyleyen Albayrak, şunları kaydetti: “Sondajda 2020’de asgari 5 milyon metre derinliğe ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin jeokimya haritasının tamamı bitiyor. Jeofizik de tamamlanmak üzere. Firmalarımız başvurup izni alıyor, kaz- mayı vuruyor. Bütün bu çerçevede kurumsal gruplarımızın da bu sektöre girmesiyle önümüzdeki süreç şekil alacak. Bu yıl 2 milyon metre, seneye 3 milyon metre ve 5-6 milyon sondaj yapıp, çok daha fazla ve çeşit madeni yeni madencilik modelimizle piyasaya çıkaracağız. Maden Güvenlik Kurumu için de Türkiye’de kurumsal dönüşüm için geçen hafta itibarıyla imzaları attık. Bu ay itibarıyla da bitiyor inşallah. Bir sektörü sıfırdan dünya standardına taşı- mak için altyapıyı hazırlıyoruz.” Türkiye açısından 2017’nin yenilene- bilir enerjide “ses getiren” bir yıl oldu- ğunu söyleyen Albayrak, Türkiye’nin geçen yıl Avrupa Birliği (AB) ülkelerine kıyasla yenilenebilir enerjide en hızlı büyüyen ülke konumunda bulunduğuna işaret etti. Gelecek 10 yıl içinde güneş ve rüzgarda 10’ar bin megavatlık yatırım yapılacağını anımsatan Albayrak, “Bu yılki bin megavatlık güneş Yenilenebi- lir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) iha- lesine pil ve depolamayla ilgili noktayı da ekleyip, gerçekleştirmeyi düşünü- yoruz. Çalışmalar inşallah mart, nisan gibi biterse, ilkbahar aylarında bunun anonsu olur. Bu yaz bitmeden de bu iki ihaleyi hayata geçirmeyi düş ünü- yoruz. Yani, güneş ve rüzgarda 1000’er megavatlık yeni ihaleler için çalışmalara başladık” diye konuştu. AB içinde Türkiye’nin doğalgaz ve elektrik tüketimi en ucuz olan ülkeler arasında bulunduğunu aktaran Albay- rak, özellikle sanayinin çok rekabetçi fiyatlarla doğalgaz kullandığını ve bu maliyet avantajının sanayiye önemli katkısı olduğunu söyledi. Elektrik ve doğalgaz maliyetlerini dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştıklarını belirten Albayrak, şöyle devam etti: “Bu mali- yetleri enflasyona baskı oluşturmaya- cak şekilde çeyreklik düzenlemelerle, küçük küçük artış ve azalışlarla yönet- meyi öngördük. Doğalgazda da port- föy ve ticaret yönetimiyle, stratejik iş birliğiyle... Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’yi (BOTAŞ) sadece evlere doğalgaz boru hattı çeken bir kurum olmaktan çıkarıp daha farklı bir yere taşımak için bölgesel ve küresel oyuncularla sessiz yürüttüğümüz iş birlikleri var. BOTAŞ’ın daha güçlü bilançoya kavuşmasıyla, sek- törleri, sanayi ve hane halkını çok daha mutlu kılacak bir strateji güdüyoruz ama bu tabi normal şartlar altında. Yeni bir rezerv bulursunuz, o maliyetleri başka bir noktaya taşır. Elektrikteki yerli payı- mız noktasında ise son 44 yılın en kurak yılını geçirdik ve 2018’e de öyle girdik. Maalesef tarihin en düşük hidroelektrik santraline dayalı üretimini yapıyoruz.” ÇATIDA 2 BİN MEGAVATA YAKIN KAPASİTE Bakan Albayrak, binaların cephe ve çatılarına kurulacak güneş panellerine yönelik düzenlemenin önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu şekildeki kuru- lumların mevcut durumda 6-8 yıla kadar geri dönüşü oluyor. Yerli güneş panelinin üretilmeye başlamasıyla buradaki mali- yetler daha da düşecek. Bu durumda çatı paneli yatırımları daha cazip hale gelebilecek” dedi. Türkiye’de şu anda baz senaryoya göre bin 800-2 bin megavatlık bir kapa- site olduğunu dile getiren Albayrak, şunları kaydetti: “Daha ileri senaryoda 4-5 bin megavatlar konuşuluyor. Hem iletim hem dağıtım şirketleri ve Türki- ye’nin iletim altyapısındaki maliyetleri de düşürecek bir hamle. Bireysel tüketicinin de iştahlı olduğu bir alan. Bunun hayata geçmesiyle Türkiye böyle bir kapasiteyi de devreye alırsa, arz güvenliği için yeni bir yerli kaynak şekli ortaya çıkmış olur. Pil ve depolamayla ilgili mevzuat olarak da yeni adımlar atacağız ve bu konuda çok farklı bir noktaya doğru gidiyoruz.” n
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=