Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 149. Sayı (Nisan 2019)
28 Enerji ve Çevre / Nisan 2019 enerji-dunyasi.com MAKALE MSC. MÜCAHİT SAV Makina Yüksek Mühendisi DR. TUNCAY BELEN Nükleer Ekonomi Bilim Uzmanı Osmangazi Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ POLİTİKALARINDA NÜKLEER ENERJİNİN ÖNEMİ GİRİŞ T ürkiye’de uzun yıllar yapılması düşünülen nükleer sant- raller, nihayet Mersin-Akkuyu ve Sinop-İnceburun’da yapılacak olan santrallerle, uygulama aşamasına geçti. İlk ünitenin Akkuyu’da 2023 yılında üretime başlaması plan- lanmaktadır. Enerjide arz güvenliğinin sağlanabilmesinde rasyonel olabilmek için uygulanan kaynak çeşitliliğine katkı sunacak bu santraller; elektrik enerjisi arz güvenliğinde riski minimize etmede elzem baz yük santralleridir. Bu arada şu an Akkuyu ve Sinop’ta yapılması düşünülen iki santrale ek olarak ileriki yıllarda, yüksek tüketim merkezlerinden en önemlisi olan Trakya bölgesine yakın konuşlandırılacak olan bir üçün- cüsünün de eklenmesi için yoğun çalışmalara başlanılmıştır. Akkuyu nükleer santralinde her biri 1.200 MW’lık 4 ünite olmak üzere toplam 4.800 MW kurulu güç planlanmıştır. İkincisi olarak düşünülen Sinop-İnceburun nükleer santralinde ise, her biri 1.120 MW’lık yine 4 ünite olmak üzere toplam 4.480 MW kurulu güç planlanmıştır. 2018 Kasım sonu itibariyle Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücü 88.300 MW 1 olduğuna göre; toplam 9.280 MW nükleer kapasitenin işletmeye alınmış olması varsayımı yapılırsa, Türkiye’nin 2018 yılı elektrik enerjisi üretiminin en az %10’unun nükleer santrallerden karşılanması sağlanabilirdi. Nükleer santraller 7 gün 24 saat meteorolojik şartlardan etkilenmeden elektrik üretimi gerçekleştirebildikleri için kömür ve doğalgaz ile çalışan diğer tüm santraller gibi baz yük santral özelliği bulunmakta ve bu özelliğinden dolayı yüksek emre amade kabiliyetine sahiptirler. Nükleer bir santralin yıllık orta- lama 8.000 2 saat çalışması ile yaklaşık yılda 38.000.000 MWh elektrik üretmesi söz konusu olacaktır. 10.000 MWKurulu güce sahip olunduğunda yaklaşık 80 milyar kWh üretim kapasitesi ile ülke elektrik enerjisi talebinin önemli bir payını tek başına karşılayabilecektir. DILEMMA..! ENERJI KAYNAKLARININ EMISYON VE RADYASYON KIYASLAMASI Ülkelerin düşük karbon üretimine destek olabilecek çalış- maların başında nükleer güç santrallerinin kurulması gel- mektedir. Fosil yakıtların yanması sonucu açığa çıkan sera gazlarının, kurulmuş olan ve kurulması düşünülen nükleer santraller yüzünden atmosfere salınmayacağı gerçeği, düşük karbon ekonomisine geçiş basamaklarından biri olduğu için çok önemlidir. Zira 1 kg uranyumdan elde edilen enerji için 3 milyon kg kömür veya 2,7 milyon litre petrol gerekmektedir. Bu nedenle nükleer enerjinin, iklim değişikliklerine sebep olan atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarının azaltılmasında büyük rolü bulunmaktadır. 3 1 https://www.teias.gov.tr/tr/elektrik-istatistikleri Erişim Tarihi: 21 Aralık 2018 2 Literatürde Nükleer santrallerin kapasite faktörü %92 kabul edilmektedir. 3 M.SAV, Düşük Karbon Ekonomisi – EPDK Bülteni, 2012 Ekim, Enerji ve Çevre Dergisi., Türkiye Enerji Ajandası, Sektörel Fuarcılık
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=