Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 150. Sayı (Mayıs-Haziran 2019)

26 Enerji ve Çevre / Mayıs-Haziran 2019 enerji-dunyasi.com GÖRÜŞ TÜRKİYE'NİN ENERJİ POLİTİKASI VE YAKIN GELİŞMELER O n sekizinci yüzyılın sonlarına doğru yaşanan sanayi dev- rimi, ekonomik faaliyetlerin hızla artmasına yol açmış ve sanayi devriminden itibaren “Enerji” ülkelerin gündemmaddelerini oluşturan konula- rın başında gelmeye başlamıştır. Sana- yileşme, kalkınma hedefleri ve nüfus artışıyla birlikte enerji kaynaklarına olan talebin en güvenilir şekilde karşılanması sürdürülebilir büyümenin önemli para- metrelerinden biri olmuş olup, enerji arz güvenliği kavramı, ülkelerin politi- kalarının oluşturmasında sürdürülebi- lirlik kavramıyla birlikte önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Böylece gerçekçi, öngörülebilir, uygulanabilir, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji politikası eğitim politikasıyla birlikte ülkenin geleceğini belirleyen en önemli iki unsur haline gelmiştir. Bu doğrultuda, Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı tarafından yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami düzeyde değerlendirilmesi amacıyla 8 adet stratejik tema belirlenmiştir. Cari açığın azaltılmasına da doğrudan katkı sağlayacak olan bu stratejik temalar özetle; enerji arz güvenliği, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu, iyi yöne- tişim ve paydaş etkileşimi, bölgesel ve uluslararası etkinlik, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon, yatırım ortamının iyileştiril- mesi, hammadde tedarik güvenliği ve verimli ve etkin hammadde kullanımı şeklindedir. Ayrıca bakanlık tarafından milli ve yerli üretimi artıracak politikalar geliş- tirilmiş, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında çeşitlilikler sağlana- rak teşvikler artırılmıştır. Bu gelişme- lerle birlikte, 2016 yılında Avrupa’daki en çok yeni rüzgar enerjisi kurulumu gerçekleştirilen üçüncü pazar olunması ve 2017 yılında güneşte ilk defa kurulan kapasitede Avrupa birincisi olunması gibi oldukça önemli kazanımlar sağ- lanmıştır. Bu olumlu gelişmelerin sayı- sının artmasında ve 2023 hedeflerinin üzerine çıkılması noktasında; yenilene- bilir enerjinin önündeki bazı kısıtların aşılması, Yenilenebilir teknolojilerin ve enerji verimliliği yatırımlarının etkin eylem planları ve ekonomik teşviklerle desteklenmesi önemini hala koruyan öncelikli faaliyetler arasındadır. Mevcut durumda dünya enerji tüketiminin yaklaşık %90.43’ünün fosil yakıtlardan sağlanmakta olduğu dik- kate alındığında, yenilenebilir enerji çalışmalarına ek olarak, ülkenin baz enerji ihtiyacının önemli bir kısmını sağlayan fosil kaynakların kullanımı ve temini konusunda da önemli kararlar alması zorunlu ve kritik hale gelmiştir. Bu kapsamda belirlenen çevreci ve iş güvenliği kriterlerini sağlayan sürdü- rülebilir madencilik politikalarının da hızlı ve sürekli bir şekilde uygulanması olmazsa olmaz durumdadır. Güvenilir ve sürekli bir enerjinin tedariğinde yerlilik, kaynak çeşitliliği, verimlilik ve yenilenebilir enerji konu- larının; küresel işbirliği, Ar-Ge ve tek- nolojik inovasyonla birlikte yürütülmesi gerekmektedir. Enerji koridoru olan ve jeopolitik konuma sahip coğrafyaların siyasi istikrarı hem enerjiyi üreten, hem de tüketen ülkeler için hayati önem taşımaktadır. Bu durum enerji teriminin politika kelimesiyle birlikte kullanılması gerekliliğinin açık kanıtıdır. Ülkemizin bölgesel ve küresel etkin- liğinin artırılması, dışa bağımlılığın azal- tılması, enerjide ve doğal kaynaklarda güvenli bir gelecek vizyonunun sağ- lanması noktasında doğru ve uygula- nabilir, eğitim, enerji ve tabii kaynaklar politikaları stratejik önem kazanmıştır. Özetle, eğitim politikası artı enerji poli- tikası eşittir ülke politikası. Yerlilik oranı yüksek enerji ve teknolojik ürün üretimi eşittir tam bağımsızlık. n DOÇ. DR. AHMET TEKE Çukurova Üniversitesi

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=