Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 151. Sayı (Temmuz-Ağustos 2019)

Enerji ve Çevre / Temmuz-Ağustos 2019 41 enerji-dunyasi.com GÜNCEL YORUM Muhittin Tekman Makina Mühendisi - MBA B2B Medya Yayın Danışmanı KÜRESEL ISINMAYLA MÜCADELEDE ÇEVRE DOSTU SOĞUTMA desteklenmesi çok önemli bir konu olarak gündemdeki yerini aldı. Çok sayıda ve farklı çeşitlerde yeni soğutucu akışkan gelişti- rildiyse de var olan tesislerdeki soğutucu akışkanların yerine yeterli miktarda kulla- nımı bir türlü olası olamadı. İşte tam da bu aşamada, ülkemizde küresel ısınmayla mücadelede düşük küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahip soğutucu akışkanların desteklenmesi ve uygulanmasının gerçekleştirilmesi için pilot etkinlikler ve uygulamaların yapılacağı bir proje gerçekleştirildi ve hayata geçirilmesi için de ilk adımlar atıldı. Bu proje, Birleş- miş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü - UNI- DO’nun gündeme getirdiği bir farkındalık projesi… Ülkemizde Soğutma Sanayi İş Adamları Derneği - SOSİAD aracılığıyla uygulana- cak olan bu projeyle, İstanbul, Ankara ve İzmir'deki toplam 5 tesisin soğutma sis- temlerinde kullanılmakta olan, küresel ısın- maya yol açma potansiyeli yüksek, mevcut freon gazlı soğutucu akışkanların yerine, küresel ısınmaya etkisi olmayan, soğutucu akışkanların değişimi yapılacak. Bu deği- şim yapıldıktan sonra da her 15 günde bir, soğutma sisteminin ölçümleri yapılarak tesiste yarattığı enerji verimliliğinin hangi düzeyde gerçekleştiği belirlenecek. Böylece kullanılmış olan yeni soğu- tucu akışkanların eskisine kıyasla ne kadar verimli ve tasarruflu olup olmadıkları ortaya çıkarılacak. Sonuçlar olumluysa, o tesisin yeni sistemlere dönüşümü gerçekleştiri- lecek. Bu da o tesisin işletme maliyetini düşürürken aynı zamanda gelişmiş gıda koruma sistemlerinin de kullanımı sağlan- Ü lkemizde İklim değişikliği ile mücadelede soğutucu akışkan- larla ilgili uluslararası bir proje uygulamaya geçiyor. Bilindiği üzere tar- lada üretilip evlerimize kadar gelen tüm gıda ürünlerinin soğuk odalarda, soğuk depolarda muhafaza edilerek güvenli bir şekilde korunmasındaki ilk amaç, gıda ürünlerindeki bakteri üreme hızının düşürülmesi ve gıdanın içindeki zararlı toksin maddelerin belli bir oranın altında tutulmasıdır. Ancak bu işlemler sayesinde sadece bakteri üreme hızı sınırlanabilir- ken ne yazık ki tam bir koruma da sağla- namamaktadır. Gıda ürünlerinin güvenlik koşullarına uygun olarak soğutulup saklanmasının insan sağlığına etkisi çok önemli olduğun- dan, bu soğuk zincirin tüm aşamalarını tamamlayacak güvenli bir gıda zincirinin kurulması da önemlidir. Ancak bu zinciri oluşturan her aşama mutlaka doğaya ve çevreye dost olmalıdır. Bu zincirin ana ele- manı olan soğutma sistemlerinin büyük bir çoğunluğu ise buhar sıkıştırmalı mekanik soğutma çevrimleri dediğimiz sistemlerdir. Bu sistemlerde de soğutucu akışkanlar kul- lanılır ki bunların çoğunluğu çevreye zararlı olduğu belirlenmiş olan freon gazlardan oluşur. Günümüze kadar kullanılan bu soğu- tucu akışkanların küresel ısınmaya olumsuz etkisi ve ozon tabakasına zararının olduğu öğrenildikten sonra, öncelikle kullanım- larına çeşitli kısıtlamalar ve yasaklamalar getirildi. Dolayısıyla bunların yerine geçe- cek, çevreye zararı olmayan başka soğu- tucu akışkanların bulunması ve kullanımının mış olacak. Sonuçta hem en verimli ve en iyi koruma sağlanacak hem de çevre ve insanlık için sürdürülebilir bir uygulama hayata geçirilmiş olacak. Ancak tüm bu karşılaştırmaların sağ- lıklı olarak yapılabilmesi, yani dönüşüm sonucunda ortaya çıkan değerlerin doğ- ruluğunun kontrolü için, bulunan sonuç- ların kıyaslandığı referans değerlerinin ve ideal sistemin ne olduğunun tam olarak bilinmesi, tesislerde hangi ekipmanın kulla- nılacağı ve bu ekipmanın kimler tarafından kurulacağı hatta o yöredeki meteorolojik değerlerin ne olduğu gibi çok farklı kriterin de belirlenmiş olması gerekli. Belki de her şeyden önce soğuk oda standartlarının belirlenmesinin ve tanımlan- masının yanı sıra daha işin başında yeni bir ideal tesis kurup, var olan tesis ile karşılaş- tırmak, sonra da yapılan değişimin sonuç- larını daha doğru bir şekilde kıyaslamak öncelikli ve gerekli olabilir. Yılsonuna kadar bitirilmesi hedef- lenen bu projeyi, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da yakından izlemesi, ortaya çıkacak sonuçlara göre etkilerinin önemli olacağı düşüncesiyle T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da ülkemizdeki uygulamalar açısından konuyu önemsemesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu projenin gerçekte şimdiye kadar kullanılmış olan çevreye zararlı soğutucu akışkanlara uygun seçeneklerin başarılı bir şekilde kullanılması konusundaki çalışma- lara destek olmak amacıyla oluşturulmuş çok yararlı bir girişim olduğu da söylene- bilir. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=