Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 152. Sayı (Eylül 2019)
Enerji ve Çevre / Eylül 2019 21 enerji-dunyasi.com artması, ekonomik ve sosyal yıkımlara yol açar, bu kaçınılmazdır. Öncelikle su kaynaklarımızı korumak için daha fazla ne yapılabileceği konusunda fikir üret- meliyiz. Artan nüfus ve küresel ısınma nedeniyle kişi başına düşen kullanıla- bilir su miktarı gittikçe azalıyor. Tabii küresel ısınma başlı başına üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu soruna tüm dünya halkları, devletler, kurum ve kuruluşlar birlikte çözüm üretmek için elinden geleni yapmalı. Ancak günün sonunda bu bir olgu, defakto durum olarak karşımızda. Tüm planlarımızı bu reel durumu kabullenerek yapmalıyız. Bu demek oluyor ki zaten az olan su kaynaklarımız daha da azalıyor. Atıksu kazanım sektörünü ve bu sektörde uygulanan teknolojileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu teknolojilerin uygulanabilirliği konusunda görüşleriniz nelerdir? Öncelikle şunu söylemeliyim ki, geri kazanılan atıksuyun kullanım maksa- dına göre bu teknolojiler uygulanıyor. Doğrudan veya dolaylı geri kazanım söz konusu ise; membran teknolojileri, aktif karbon ve ileri oksidasyon gibi daha ileri arıtma alternatifleri gerekiyor. Membran filtrasyon dediğimiz uygula- malar, mikrofiltrasyon (MF), ultrafilt- rasyon (UF), nanofiltrasyon (NF), ters osmoz (RO) olurken, dezenfeksiyon ve ileri oksidasyon da uygulanabilir- liği yüksek teknolojiler arasında. Örnek verecek olursak, eğer geri kazanılacak atıksu tarımsal sulamada kullanılıyorsa klasik aktif çamur filtrasyon ve klor- lama teknikleri beraber kullanılmalı. Ama endüstriyel proses suyu olarak kullanılacaksa, tekrar aktif çamur sis- temi, filtrasyom, nanofiltrasyon, iyon değiştirme ve UV gibi teknikler bir arada kullanılabilir. Tabii ki bu arıtma teknolojilerinin entregre edilip beraber kullanılması atıksuyun karakterizasyo- nuna göre de şekil alıyor. Fakat şunu net olarak söyleyebiliriz ki atıksu geri kazanımında temel olarak vazgeçilmez uygulama filtrasyon teknolojileridir. Ülkemizde atıksu bilançosu nedir ve atıksuyun geri kazanımı- sürdürülebilirliği için Artemis Arıtım olarak neler yaptığınızdan bahsedebilir misiniz? Türkiye’de yılda 5 milyar ton atıksu deşarj ediliyor. Bu miktar, 3 Sapanca Gölü ya da 50 Büyükçekmece Gölü kadarlık su anlamına geliyor. Suyun doğal kaynak olarak parasal karşılı- ğını söylemek ya da atıksuyun doğada yaptığı tahribata paha biçmek kolay değil; ancak meta olarak bahsettiğimiz suyun değeri yaklaşık 25-30 milyar TL. Bu seviyedeki suyu her yıl deşarj edi- yoruz, su akıp gidiyor ve arkasından bakıyoruz. Öncelikle suyun evsel, zirai ve endüstriyel kullanımda çok daha az tüketilmesi için çalışmalar yapılmalı. Bunu üç ayrı koldan, bilinçlendirme, teknik çalışmalar ve idari çalışmalar ola- rak yapmalıyız. Suyun az tüketilmesi için evsel kullanımda anaokullarından başlayarak, tüm okullarda ve topumun tamamında ciddi bir bilinçlendirme yapılması gerekiyor. Toplumun bilinç- lendirilmesi için yakın zamanda Nati- onal Geographic tarafından çekilen ve suyun azalmasının konu edildiği “25 Litre” belgeseli yayınlandı. Biz de bu belgesele teknik katkılarda bulunduk. İzlemeyenlerin izlemesini tavsiye edi- yorum. Bu tür yapımlar halkın bilinçlen- dirilmesinde oldukça önemli. Benzeri çalışmalar daha fazla yapılmalı. Tabii bilinçlenme işin sadece bir kısmı. Teknik anlamda daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Daha fazla Ar-Ge çalışması ve sana- yi-üniversite işbirliği yapılması gereki- yor. Bu alanda da çalışmalarımız var, özellikle konsantre akımların arıtılması ve endüstriyel kaynaklı suların arıtılarak geri kazanılması konularında çalışıyo- ruz. Özellikle endüstriyel atıksuların geri kazanılması hem doğal kaynakla- rın korunması hem çevrenin korunması
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=