Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 152. Sayı (Eylül 2019)
22 Enerji ve Çevre / Eylül 2019 enerji-dunyasi.com SÖYLEŞİ hem de endüstride kullanılan değerli ve pahalı bazı kimyasalların da geri kaza- nımı demek. Endüstriyel atıksuların geri kazanımında noktasal kaynak tabanlı çözümler düşünmeli. Bir endüstriyel tesis içerisinde ayrı karakterde atıksu kaynakları olduğu durumlarda bunlara ayrı ayrı çözümler düşünülmeli. Sadece atıksuyu değil, atıksuyun içerisindeki değerli hammaddelerin, ısı ve enerjinin geri kazanılması ile hem çevresel hem ekonomik katkı sağlanacak. Biz de pro- jelerimizi hazırlarken bunu göz önünde bulunduruyoruz. Farklı karakterde sular varsa bunları birbirine karıştırmadan geri kazanmanın faydalı olduğunu tec- rübe ettik, projelerimizi bu doğrultuda hazırlıyoruz. Artemis Arıtım olarak tüketicilerin ve işletme sahiplerinin neler yapabileceğimiz konusunda fikirleriniz nelerdir? Ülke geneli için konuşursak, tasar- ruf, azaltma ve geri kazanım yapma- mız gerekiyor. Bireysel olarak hepimiz tükettiğimiz su miktarını azaltabiliriz. İşletmeler alacakları tedbirler, yeni tek- nolojiler ve ek tesisler ile kullandıkları suyu öncelikle azaltıp sonra geri kaza- nabilirler. Evsel atıksular belediyelere ait atıksu arıtma tesislerinde arıtıldıktan sonra ileri yöntemlerle geri kazanıla- bilirler. Bunları başarmak için önce çalışma- yan arıtma tesislerinin rehabilitasyonu, iyileştirilmesi ve etkin şekilde işletil- mesi gerekiyor. Atıksuyu mevcut deşarj standartlarına göre arıttıktan sonra geri kazanım için bir sonraki adıma geçme- liyiz. Bunu yaparken de kademeli olarak hareket etmeliyiz. Başlangıç olarak % 15-20 oranında bir geri kazanımla baş- layıp, bunu zaman içerisinde arttırarak suyun tamamını geri kazanmayı hedef- lemeliyiz. Süreç içerisinde alıcı ortama deşarj standartlarını, yasa, yönetmelik ve teşvikleri, çevre lehinde düzenleme- liyiz ki geri kazanmak ile deşarj etmek arasındaki makas açılmasın. Teknoloji yaşam konforumuz, ulaşım ve iletişim araçlarımız çok hızlı ve gittikçe gelişi- yor. 30-40 sene önceki yaşam stan- dartlarımızın çok üstünde yaşıyoruz. Bu baş döndürücü teknolojik geliş- meleri dünyamız ve tüm ekosfer için de kullanmalıyız. Örneğin 30-40 sene önceki deşarj standartlarımızı kökten değiştirmeyi düşünmeliyiz. Suyu doğa- dan aldığımız gibi hiç değiştirmeden geri bırakmak ya da tekrar kullanılabilir bir hale getirmek artık uzak bir hayal değil, aksine dünyadaki insan ve tüm canlı yaşamının sürdürülebilirliği için vazgeçilmez hedef olmalı. Daha cesur ve farklı bakış açısına ve yaklaşımlara ihtiyaç var. Bununla ilgili teknik ve idari çalışmaların hızla yapılması gerekiyor. Artemis Arıtım bu konuda neler yapıyor? Artemis Arıtım uzun yıllardır atık- suyun geri kazanımı ile ilgili çalışmala- rını Teknopark ofisinde yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla sürdürüyor. Atıksuyu bir atık değil, bir kaynak olarak değerlen- diriyoruz ve yerine hiçbir şeyin koyula- madığı bir kaynak olduğunu biliyoruz. Her ürünü icat edip, üretebilirsiniz ama bu ürünleri üretirken ihtiyacınız olan ‘’Su’’yu icat edemezsiniz. Bu yüzden yapmış olduğumuz çalışmaları çok değerli ve önemli buluyoruz. Daha da yaygın hale getirmek için ekonomik çözümler üretmeye devam edeceğiz. Sanayicimizin üzerindeki ekonomik yükün farkındayız. Atıksuyu arıtma ve geri kazanma konusunu, en son yapılacaklar listesin- den ilk sıraya aldırabilmek için teknoloji geliştirmeye ve ekonomik hale getir- meye devam edeceğiz. Tabii ki bunu yaparken başka bir tarafı bozmadan, minimum atık oluşturarak atıksuyun geri kazanımını sağlayacağız. Geri kazanımın temel teknolojisi olduğunu söylediğimiz filtrasyon tekniklerinden kaynaklı ortaya çıkan konsantre akımın bir atık olduğunu bilerek ve bu atığın arıtılması için çeşitli Ar-Ge çalışmaları yapan, bir tarafı tamir ederken diğer tarafı bozmayan bir kuruluş olduğu- muzu göstermekteyiz. Her açıdan çevreye maksimum fayda sağlayan teknolojiler geliştirmekteyiz. Bu temel hedef doğrultusunda da çeşitli teknolo- jileri entegre edip Ar-Ge çalışmalarıyla destekleyip sanayide uygulanabilir hale getirmek için gerekli çalışmalara hız kaybetmeden devam edeceğiz. Çünkü bizler biliyoruz ki, tükenmekle karşı kar- şıya kalmış su kaynaklarımızı korumak, atıksuların geri kazanılmasına bağlıdır. Böylelikle gelecek nesillerimizin su kıt- lığı felaketiyle karşılaşma ihtimalini en aza indirmiş olacağız. n
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=