Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 159. Sayı (Temmuz-Ağustos 2020)
enerji-dunyasi.com 20 Enerji ve Çevre / Temmuz-Ağustos 2020 SÖYLEŞİ Yenilenebilir enerji sektöründe yatırım yapan bir firma olarak bu süreçte kamudan beklentileriniz nelerdir? Öncelikle BM Paris Anlaşmasının taahhütleri ve Avrupa Birliği’nin Avru- pa’yı dünyanın ilk iklim-nötr kıtası yap- mak için açıkladığı hedefleri ile uyumlu açık, kapsamlı ve gerçekçi bir yenile- nebilir enerji stratejisi geliştirilmesi gerekmektedir. Bu strateji, 2030 yılına dek kapasite geliştirmeye yönelik belirli bir plan ve 2050 yılına kadar vizyoner bir yol haritası içeren mevzuat, teşvik sistemleri ve piyasa düzenleme ilkeleri gibi somut önlemler içermelidir. Yenilenebilir enerji teşvik mekaniz- ması, yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanını mümkün kılmak, daha rekabetçi ve serbest bir enerji piyasa- sının tesis edilmesini sağlamak amacıyla yeniden tasarlanmalıdır. Kapasite tah- sisi ihaleleri ve YEKA’ları (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) içeren mevcut ihale mekanizması, daha çok yatırımın gerçekleştirilebilmesine yönelik yeniden tasarlanmalıdır. Sadece iletim hatlarının emre amadeliği ve tüketim projeksiyon- ları değil aynı zamanda çevresel ve sos- yal hassasiyetler gözetilerek bölgesel kapasite tahsisi için havza planlamasını içeren bir master plan çalışılmalıdır. Kapasite tahsisleri ve yeni ihaleler yenilenebilir enerji kaynaklarının ülke ekonomisine kazandırılması açısın- dan hayati önemdedir. YEKA ve diğer yenilenebilir enerji ihalelerinin kısa vade yerine önümüzdeki 5 yılı içerecek şekilde planlanması yatırımcılar için piyasanın şeffaflığı ve tahmin edilebi- lirliğini artırıcı etkide olacaktır. Bugüne kadar yapılan ihalelerde projelerin ger- çekleştirilme oranları oldukça düşük olarak gerçekleşmiştir. İhale şartname- leri oluşturulurken kazanan projelerin gerçekleştirilmesini sağlayacak teknik, finansal ve idari yeterlilik şartlarının gözden geçirilmesi ve ağırlaştırılmasını gerekli görüyorum. Diğer yandan teşvik mekanizmasının mutlak suretle yeni- den yapılandırılması yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından elzemdir. YEK- DEM yenilenebilir enerji yatırımlarının itici gücü olmuştur. İlk YEKDEM dönemi 2020 sonunda bitecektir. Özellikle kredi kuruluşlarına baz oluşturacak bir taban fiyatının olmaması yenilenebilir enerji projelerin finansmanını oldukça zor- laşacaktır. YEKDEM’in devam etmesi durumunda da ekipmanın ve finansman anlaşmalarının dolar ya da Euro üzerin- den yapıldığı unutulmamalıdır. Teşvik miktarını günün şartlarına uyarlayarak YEKDEM mekanizmasının devamlılığı- nın sağlanması gerektiği yönünde pek çok sektör STK’sı görüş bildirmekte- dirler. Paris Anlaşması’ndaki siyasi taah- hütlerinin bir devamı olarak Aralık 2019’da Avrupa’yı dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapacak Yeşil Mutabakat kapsamında Avrupa Birliği’ne üye ülkeler iddialı hedefler ortaya koydular. Bu yeni büyüme stratejisinin temelinde olan ikiz hedeflerden ekolojik dönüşüm enerji dönüşümünü sağlayarak, konvan- siyonel kaynaklardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi işaret ediyor. Dijital dönüşümle de desteklenen bu hedef, nihai olarak AB’nin döngüsel ekonomiye (ekonominin her alanında ortaya çıkan atıkların da tamamen yeniden kulla- nıma alındığı) tamamıyla geçişine hiz- met edecek. Ülkemizde de sadece AB müzakere sürecinde olan bir ülke ola- rak değil aynı zamanda AB’ye yapılan ihracatımızın dış ticaretimizin önemli bir payını oluşturması nedeniyle, kısa vadede ekonominin her sektörünün bu yeni koşullara uyum sağlaması ve orta vadede bu çerçevede alınan uygulama- lara tam uyumu gerekecektir. Avrupa Yeşil Mutabakatı Türk endüstrisinin modernizasyonu ve karbon salımının azaltımı için bir fırsat niteliğindedir. İlk etapta, Türkiye’nin bir Emisyon Ticaret Sistemi ve Yenilenebilir Enerji Sertifika Sistemi oluşturulması gerekmektedir. İdari izin süreçleri, bölgeden bağım- sız yek bir uygulamayı sağlayacak şekilde yeninden ele alınmalıdır. İlgili bakanlıklar ve yetkililerin mutabakatıyla süreç yeniden yapılandırılmalıdır. Güneş enerjisi yatırımları son yıl- larda büyük bir ivme kazanmış, Tür- kiye’nin kurulu gücü kısa bir sürede 6 GW’a ulaşmıştır. Bununla birlikte mev- zuattaki değişiklikler ve diğer kısıtla- malar nedeniyle sektörün gelişmesi duraksamıştır. Güneş enerjisinin gele- ceği çatı tipi uygulamalarla olacak gibi görünmektedir. Çatı tipi güneş paneli piyasasını canlandırmak için idari süreç- ler sadeleştirilmeli; diğer pek çok ülkede uygulandığı gibi yeni kurulan bazı tip binalar için bu kurulum zorunlu hale getirilmelidir. Normalleşmeye geçişle ilgili planlarınız nelerdir? Borusan EnBW Enerji olarak, hali- hazırda 2016 yılından bu yana tam esnek çalışma ilkesi ile çalışıyorduk. Çalışanlarımız yöneticileri ile görüşerek diledikleri sürelerde evden ya da ortak çalışma alanlarından çalışarak özellikle konsantrasyon gerektiren işlerini uzak- tan yürütebiliyorlardı. Esnek çalışma ile ilgili bu uygulamamızı destekleyecek altyapı yatırımlarını da önceden yaptı- ğımız için pandemi döneminde tüm şir- ketin aynı anda evden çalışmaya geçişi çok rahat oldu. Borusan EnBW Enerji olarak, nor- malleşme sürecine geçişimizi, yani ofislerimizin açılış zamanlamasını Tem- muz ayının ilk haftası olarak belirledik. Normalleşme kapsamında gönüllülük esasına dayalı bir sürecimiz olacak. Normalleşme sürecinin başlayacağı 6 Temmuz tarihinden sonra da COVID- 19’a karşı etkin bir tedavi yöntemi bulu- nana kadar zorunlu olarak ofise gelmesi gereken arkadaşlarımız dışında evden
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=