Enerji ve Çevre Dünyası 16. Sayı (Mart 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

piyasaya hakim güçlerin gerçek gücünün boyutlarını takdir etmeden, kendi gücünü biraz abartılı değerlendirerek, ortaya konulan yönetmeliklerin bazılarının hayata geçirilmesinin ne kadarzor olduğunu görüyoruz. Dernek olarak fonksiyonumuz, insanları ya da kurumları tenkit etmek değildir. Ortaya konulan çalışmaların, kanaatimizce uymayan kısımlarını görerek, bunlar için piyasaya uyumlu önerileri ortaya koymak ve bunun nasıl çalışabileceğini bir öneri olarak geliştirmek ve ilgilileri zamanında uyarmaktır. Dolayısıyla bugünkü workshop'ta bunu yapacağız. Bizden görüş bildirmemizi istedikleri taslak üzerinde sorularınızı ve görüşlerinizi yoğunlaştırırsanız memnun olurum. Bu yorumlarda ya da sorularda, EPDK'nın zamanında göremediği, ama sizin çok iyi gördüğünüz bir gerçeği düşünün ve sorularınızı ona göre ortaya koyun. Türkiye'de serbest elektrik piyasasının açıldığı 3 Mart tarihinde, esasında pazarlanabilecek mal yoktu. Pazarlanabilecek elektrik, Türkiye'deki elektriğin yüzde 7.5'i mertebesindeydi. Şu anda Türkiye'de serbest elektrik sektörünün, IPP'leri sadece otoprodüktörlerdir. Çünkü eski yasada üretim şirketleri yoktu, otoprodüktörlerin dışında özel elektrik üreticileri ve tüketicileri sadece üreticiydi. Pazarlama yetkileri yoktu. Çünkü daha önce yaptıkları sözleşmeyle, ürettiklerini sadece devlet kuruluşlarına, (o zaman TEAŞ veya TEDAŞ olmak üzere) satmaktaydı. Bence onlar da gerçek anlamda IPP değildir. Böyle olunca geriye yüzde 15'Iik üretim kalıyor. Bunun yarısını otoprodüktörler veya gruplar kendi fabrikalarında tüketiyor. Geri kalan yarısı pazarlanabilecek maldır. Bunlar da zaten müşterilerini buldu. Dolayısıyla piyasada pazarlanabilecek fazla mal olmadığını söyleyebilecek durumdayız. Bir diğernoktada şu; lisans başvurusu için EPDK'ya bütün evrakları teslim ettikleri halde, TEDAŞ veya TEİAŞ'dan kendilerine bu dosya hakkında ulaşan görüşlerolumsuz olduğu için, işlemler sonuçlanmıyor. Olumsuzluğun kökeninde de resmi kuruluşuların iki düşüncesi yatıyor; '' ÖzkanAğış GÜNCEL/ AGENDA bunları tartışalım. Esasında bir karar aşamasına gelecek ve bunlar içinde asgari müşterekler tespit edildikten sonra bu kararı derneğimizin görüşü olarak EPDK'ya bildireceğiz. Özkan Ağış'ın work-shop'ı açış konuşmasından sonra, katılımcıların konuşmalarına geçildi. ENKO Danışmanlık Şirketi'den Mehmet Türkel, taslak üzerindeki değerlendirmelerini içeren bir sunum gerçekleştirdi. "EPDK'nın günümüze kadar, Elektrik Piyasası Yasası kapsamında yürürlüğe koyduğu yönetmelik ve tebliğler çok önemli konuları içermektedir. Özellikle günlük çalışmalarımızın bir parçası haline gelen bu ikincil mevzuatın, elektrik üreticileri ve otoprodüktörler için çok büyükbir önemi olduğuna inandığım için, değerli bulduğum noktalarını içeren birbilgi demeti hazırlayıp, sizlere aktarmayı görev bildim" diyen Türkel'in sunumunun tamamını, derginin ilerleyen sayfalarında bulabilirsiniz. Enerjisa A.Ş. Planlama ve Proje Geliştirme Müdürü Metin Koşar, lisans yönetmeliğinde önemli değişiklikler yapıldığını söyleyerek başladığı konuşmasında, otoprodüktör veya otoprodüktör grubu lisansı olarak başvuru yapanların üretim şirketine geçişiyle ilgili birtakım kolaylıklar getirildiğini söyledi. "Çünkü esas olarak böylesine yeni bir yapı içerisinde iki farklı üretim alt sektörünün olması çok da mantıklı değil. Bu nedenle "1) Türkiye'de en büyük tedarikçi benim. Ben müşteri kabul etmeden, bu commentleri olumlu vermem. Olumsuzluğun kökeninde EPDK'nın piyasada mevcut sözleşmeleri kapsamından faaliyet gösteren otoprodüktör ve otoprodüktör grubu şirketlerin, ortaklarına satış yapabilme ile ilgili haklarının korunmasını sağlayarak üretim şirketine geçişini kolaylaştırması gerekiyordu. Bu kolaylık getirilerek, üretim şirketine geçiş cazip hale getirilmiştir." diyen Koşar, konuşmasını şöyle sürdürdü: 2) Benim zaten pazarlanacak çok malım var. Daha önce yapılan sözleşmelerle devral ınmış olan üretimlerin satın alma garantileri var. Bunun dışında ben ilave baş ağrısı istemiyorum" diyor. Bunlar son günlerin en büyük gerçeği. Böyle olunca sizin pazarlanacak malınız olsa bile, size önerilen çok düşük fiyatla bunu satmanız mümkün değil. Bugünkü workshop'ı düzenlerken, düşüncemiz şu oldu; bütün olumsuzlukları ortaya koyalım. İkincisi de bu piyasayı çok iyi tanıyan uygulamacılar, bu olumsuzluklara rağmen bir çıkış yolunu nasıl olsa buluruz. Bugün resmi kuruluşuların iki düşüncesi yatıyor; 1) Türkiye'de en büyük tedarikçi benim. Ben müşteri kabul etmeden, bu commentleri olumlu vermem. 2) Benim zaten pazarlanacak çok malım var. Daha önce yapılan sözleşmelerle devralınmış olan üretimlerin satın alma garantileri var. Bunun dışında ben "Getirilen kolaylıkıardan biri otoprodüktörlerin, serbest olmayan tüketicilerini, üretim şirketine de geçirebilme hakkı. Lisans yönetmeliğinin çıktığı tarihdeki tüm müşteriler, üretim şirketi müşteri portföyüne geçirilebiliyor. Otoprodüktör veya otoprodüktör grubu şirketlerin ortaklarına satışı ile ilgili bir sınırlama da getirildi. Buna göre bir otoprodüktör grubu şirket mevcut ortağı olan bir tüzel kişiye, bu tüzel kişi ile doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde otuz oranında iştirak ilişkisi bulunması ve bu tüzel kişinin yıllık tüketiminin 1 .000.000 kWh'ın üzerinde olması durumunda, bu tüzel ilave baş ağrısı istemiyorum" diyor. '' kişinin serbest tüketici olma şartı aranmaksızın 31 Aralık 2004 tarihine kadar elektrik enerjisi satışı yapabilecekdir. Bu durumdan anladığımız bu tarihden sonra, satış yapılabilmesi için bunların serbesttüketici olması gerekiyor. Müşteri portföyündeki serbest olmayan tüketiciler için getirilen bu düzenleme, mevcutotoprodüktörlerin üretim lisansını tercih etmesi ENERJİ & KOJENERASYON DÜNYASI 1 7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=