Enerji ve Çevre Dünyası 16. Sayı (Mart 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

tesislerin, doğrudan doğruya iletim sistemine bağlı olma zorunluluğu var. Dolayısıyla iletim sistemine bağlı olduğunuzda iletim sisteminin kuralları, dağıtım sistemine bağlı olduğunuzda dağıtım sisteminin kuralları geçerli. Yalnız bunlar arasında hangisine daha fazla ücret ödeneceği konusuna gelince; EPDK gerek dağıtım sistemindeki tarifeleri, gerekse iletim sistemindeki tarifeleri, objektif bir şekilde hesaplayıp açıklayacağı için onların ilan ettiği tarifelere uymak zorundasınız. Soru: Mali uzlaştırma devreye girerse, otoprodüktörlerin fazla enerjisinin görevli şirket tarafından alınması zorunluluğu olacak mı? Cevap: İkili anlaşmalar yapıldıktan sonra artık görevli şirket tanımı ortadan kalkıyor. Şu anda bile fazla enerjiyi almıyorlar. Soru: Sayaçlar, kullanıcıların ve tedarikçilerin sayaçları aynı anda nasıl okunacak. Sayaçlar aynı anda okunmazsa nasıl bir uygulama öngörülüyor. Artı/eksi tolerans var mı? Cevap: Sayaç okuma, ya da uzaktan okuma, yük alma, yük atma, devreden çıkarma gibi sistemler kurulmadan, bu sistemin bilhassa otoprodüktörler üzerinde geçerliliği zayıf. Hazırlıklı olmamız gerekliği bir gerçek. Tipik manuel okumada otoprodüktör üyesi ya da müşterisi, hiçbir zaman sayaçların aynı gün okunduğunu göremiyoruz. Dolayısıyla bu olayı manuel çözmek, hesaplarını, programlarını yapmadan kısa zamanda gündeme getirebilmek, herşeyden önce bilgisayar sistemindeki programları kurmak, ondan sonra s istemi harekete geçirmek gerekir. Ancak deneme mahiyetinde yapılabilir. Bu işi gerçekleştirmek, önce altyapıya bağlı. Soru: Sayaçlar konusu çok önemli. Sayaçlar değiştirilecek. Ancak sayaç tebliği geri çekildi. Ne zaman çıkacak ve neye göre değiştirecek? Cevap: Manuel dönemde Mali Dengeleme ve Uzlaştırma Merkezi kuruluncaya, tam bir SCADA sisteminin kurulmasına, tüm bu sayaçla r arasındaki elektronik iletişimin ve uzaktan ölçüm sistemlerinin yerleştirilmesine kadar manuel okumanın mümkün olduğunca hassas yapılması için, ikili anlaşmanın tarafları kendi aralarında bazı usullerde mutabık kalacaklar. Sistem kurulduktan sonra kendi kendini regüle ediyor. Yönetmelikte ayın sonu günü diyor. Bora Çelik (Çukurova İthalat A.Ş.): Organize sanayi bölgesindeki serbest tüketiciler, piyasaya dahil olabilecekler mi? Kendi tedarikçisini seçebilecek mi? Yoksa organize sanayiden elektrik almak zorunda mı kalacaklar? Tahsin Armağan: Organize sanayide de olsa, serbest tüketici statüsündeyse, serbest tüketici olacaktır. Ancak bir de realiteler var. Serbest tüketici yönetmeliğinin bunu belirten maddesinin hemen altında, bir önceki tedarikçisine olan yükümlülüğünü yerine getirmek şartıyla deniyor. Dolayısıyla, organize sanayi bölgesiyle uzun vadeli bir sözleşme yapılmışsa, çok ciddi mali yükümlülükler getirilmişse, bu ( - ııı...:. GÜNCEL/AGENDA serbest tüketicinin organize sanayi bölgesinden ayrılmasına imkan yoktur. Şu anda TEDAŞ'la yapmış olduğumuz normal abonelik sözleşmelerinde bile eğer tek taraflı sözleşmeyi fesh etmeye kalkarsanız bu da ileriye yönelik sorunları gündeme getirebilir. Ama organize sanayi bölgesi içinde santral kurulamaz diye bir madde yok. Çünkü yönetmelikler ve kanun bu hakkı tanıyor. Hukuki tarafından alınırsa, mücadelede müteşebbisin kazanma şansı var. Ancak, bir kanun çıkarılırken, diğer kanunda aynı paraleldeki değişiklik yapılamadığı için organize sanayi bölgesinin kanunlarında, enerjiyi organize sanayi bölgesi temin etmekle mükelleftir diyor. Bir kişinin özgürlüğü içinde yaşadığı toplumun özgürlüğüyle sınırlıysa, bir sanayi bölgesi içerisinde birtakım taahhütler vermek suretiyle, daha önce sanayi bölgesindeki komşularıyla, sanayi bölgesinin yönetimiyle bir anlaşma yapmış ve oraya kojenerasyon tesisi kurulmasına ortak olmuş bir kişinin, artık yükümlülüklerini düşünerek hareketetmesi lazım. Ama o sorumluluğun getirdiği zarar göze alınıyorsa, yeni yasa buna engel değil. Ayhan Fidancı: Serbest tüketici 9 milyon kWh/yıl değerinden yukarı çıktığı takdirde, yapılan anlaşmalar ne olacak? Cevap: 9 milyon kWh, 2002 tüketimine göre, 2003 yılında uygulanmak üzere çıkarılmıştır. Bu hiçbir zaman yukarı çıkmayacak, aşağı inecektir. Şu anda piyasadaki oyuncuları az tutmak için 9 milyon kWh denilmiştir. Az oyuncuyla sistem otursun istendi. Az oyuncuyla, otoprodüktörler bu rekabeti yapacak. Hiçbir zaman 1 O milyon kWh'e çıkmayacak, 6 milyon kWh'e düşebilir. Bir serbest tüketiciyle üretici olarak anlaşma yaptıysanız, 5 yıllık da yapabilirsiniz. Ama EPDK'ya deklare ettiğiniz 1 yıllık anlaşmadır. Bunlar aylar bazında uzatılabilir deniyor. 2003 yılı için serbesttüketici (a) firması olarak, otoprodüktörtedarikçi (b) firması olarak tüketimi karşılayacağım, yük profili, aylara göre yük tüketimi budur ve ben bunları karşılayacağım diyorsunuz. Kimden alırsanız alın, bu enerjiyi karşılayacaksınız. Anlaşmada yazdığınız fiyat neyse odur. Bunun yukarı çıkacağını sanmıyorum. Bu yıllar bazında yavaş yavaş düşecek. Türkiye'de 9 milyon kWh tüketen serbest tüketici rakamı 520 adet. Oysa 7 milyon kWh indiğinde, bini, 5 milyon kWh'e indirildiğinde 1500'ü buluyor. Zaten sistem emekleme aşamasında. Bunu ne kadar aşağı indirirseniz, o kadar çok belirsizliği sisteme koyuyorsunuz. Özkan Ağış: Düşük fiyatla almak yerine, alınacak elektriğin, 3 dilim içerisinde ne kadar kullanılacağının sağlıklı belirlenmesi, düşünülen fiyatlara ilave fiyat gelmemesi yönünden en güzel örneğidir. Ömer Özdemir (Nuh Enerji): Mahsuplaşmayla ilgili yürütmenin devam edeceğini Sayın Yusuf Günay'dan öğrenmiş ve resmi olarak teyit edilmesini talep etmiştim. Bana verilen cevap genel anlamda devam ettiği, resmi anlamda da bildiri sunulacağı idi. Fakat o cevap verilmedi. Buna benzer olarak EPDK'dan şöyle bir cevap aldım: "Elektrik piyasasında mali uzlaştırma yapılmasına ilişkin usul ve ENERJi & KOJENERASYON OÜNYASI 23

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=