yakalılar olarak tabir edilen benzin tüketicisi kesimin, zorunlu ihtiyaçlar dışındaki harcamalarından tasarrufa devam etmesidir. Motorin talebi ise tarım ve sanayi üretiminin olumlu katkısına rağmen sadece % 5 büyümüştür. Turizmdeki canlanmaya paralel olarak artan uçuş seferleri ile jet yakıtı talebi % 4 büyürken, evlerde doğal gaz tüketiminin yaygınlaşmasına sebebiyle kalorifer yakıtı kullanımı azalmaya devam etmektedir. Madeni Yağ pazarındaki büyüme ise % 8 olmuştur. Talepte yaşanan bütün bu gelişmelere ilave olarak, Dağıtım karları; artan fiyatlar ve 4 Nisan'da çıkarılan Kararname ile büyük ölçüde erozyona uğradı. Bir yıl önce % 10.5 seviyesinde olan bayi ve dağıtım şirketinin toplam kar marjı, 2 puan eriyerek % 8.5'Iere geriledi. Artan fiyatlar nedeni ile işletme sermayelerinin yetersiz kalması ve akaryakıt alımlarında kredi kartının yaygınlaşması ile düşük kar marjları birleştiğinde, akaryakıt işletmeleri zor durumda kaldı. Sektörde yaşanan bütün bu olumsuzluklara karşın, akaryakıt dağıtım kuruluşlarının sayısında hızlı bir artış görülmüş ve dağıtım şirketi sayısı 18'e ulaşmıştır. Meslek ahlak kuralları içinde rekabet, hem sektöre hem de ülkeye fayda getirir; ancak bu kuralların dışına çıkarak haksız rekabete neden olan ve tüketicilerin zarar görmesine yol açan şirketlerin uygulamalarının takipçisi olmak gerekmektedir. 2002 yılında sektörde bazı olumlu gelişmelere de şahit olduk. Bunlardan ilki, 1 Eylül'den itibaren yürürlüğe giren bir kararname ile akaryakıt ürünlerinin sınır ticareti kapsamından çıkarılması ve böylece ülkeye Nahcivan ve İran gibi ülkelerden giren yıllık yaklaşık 250.000 tonluk motorinin yasaklanmasıdır. Ayrıca TPIC kanalıyla lrak'tan giren, 900.000 ton / yıl motorinin satışı da durdurulmuştur. lrak'a uygulanan Birleşmiş Milletler ambargosunu müteakip yöre ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla başlatılmış bulunan sınır ticareti, yöre halkı ve ekonomisine sınırlı bir katkı sağlamış olmakla beraber ne yazık ki ülke ekonomisine sağlanan bu yararın çok fevkinde zarar vermişti. Devletin vergi gelirlerini baltalamış, akaryakıt sektöründe haksız rekabete yol açmıştı. Sektörde yaşanan bir diğer olumlu gelişme ise, 5 Temmuz 2002 tarihinde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve buna bağlı olarak 24.1O 2002 tarihinde yayınlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tebliği'dir. Bu tebliğ ile akaryakıt sektörüne yıllardır arzulanan disiplinin getirilmesi amaçlanmaktadır. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün bu tebliğin yayınlanmasında gösterdiği gayreti, uygulama aşamasında da göstereceğinden hiç kuşkumuz yoktur. Tüm savaş senaryolarına rağmen, güçlü tek parti iktidarı ve 2001 yılında dipten dönen dinamik Türk ekonomisinin gücü bizi 2003 yılı konusunda umutlandırmaktadır. Petrol Ofisi olarak, Irak sorunu uzun bir süre belirsiz kalmaz ise, GSMH'nın % 4 civarında büyüyeceğini öngörmekteyiz. Bu büyümenin akaryakıt talebine yansımalarının da olumlu olacağı beklenmektedir. Kurşunsuz benzin ve motorin talebi büyürken, kalorifer yakıtı ve süper benzinin yerlerini diğer ürünlere bırakarak küçüleceği öngörüldü. 2003 yılında, sektördeki dağıtım kuruluşlarının sayısındaki artışın belirli bir "' N - C: ca tn ı... o � ■-..., tn ■- � ca E ı... :J � ■- tn ■- tn (1) ..., ■- ·, . (1) C: w o (.) ■ a, -c C: N ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=