Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 163. Sayı (Ocak-Şubat 2021)

Enerji ve Çevre / Ocak-Şubat 2021 23 enerji-dunyasi.com şümünün ciddi sinyalleri verilmiş oldu. Jacinda Ardern, iklim değişikliğini "çağımızın en büyük zorluklarından biri" olarak nitelendirmesi ve 2025 yılına kadar Yeni Zelanda’nın karbon nötr olması taahhüdünü vermesi de aslında sürpriz olmadı. Yeni Zelanda, azaltım hedefini sıfır karbona çevirerek uluslararası arenada dikkatleri çekti. Güney Kore'nin de önümüzdeki 30 yıl içinde karbon nötr olma taahhüdü ile ekonomik ve toplumsal geçişini yapa- cağını bildirmesi yine 2020’nin geliş- melerinden oldu. Sıfır karbona geçiş, stratejik bir eylem planını gerekli kılıyor. Bu çerçevede; • Stratejik iş modellerinin oluşturul- ması, • İş hedeflerinin, kanıta dayalı hedef- lerle desteklenmesi, izleme, ölçme ve raporlamanın yapılması, • Operasyonlar ve eğer zincirinde net sıfır karbon uygulamalarına yer verilmesi, • İşbirliğin sağlanması, pazar, bölge ve sektörler arasında değişiminin des- teklenmesi yapılacaklar arasında. Bunların yapılabilmesi ve takibi insan kaynağına dayalı bir organizas- yonu gerekli kılıyor. Türkiye’de ise, ger- çek şu ki, AB ile ticaret yapan sanayi ve hizmet sektörünün Yeşil Anlaşma’nın Aralık 2019’da yayınlanmasıyla şartların ve koşulların ciddiyetini idraki bazı sek- törlerde yerini bulmuş olsa da bütüncül olarak ele alındığında ulusal politikaların bireysele yansıması yönünde uzun bir politik yol karşımızda. Sorun ise zama- nın olmaması. Yeni dönemin yansıma- larıyla Türkiye’nin politik anlamda adım yeni bir ticaret ve ekonomik düzen, enerjinin dekarbonizasyona bağlı geçi- şini gerekli kılıyor. Bu yeni düzene geçişi iyi yönete- bilen ülkelerin ve şirketlerin etkisi de sanayi devrimi sonrasında kömür ve petrole dayalı enerjinin yönetimine bağlı büyüme ve zenginleşme trendleriyle benzerlik arz edeceğini düşünüyorum. İstikrarlı bir küresel ekonomiyi sürdür- mek için net sıfır emisyon ekonomisi şart olacaktır. AB’ne üye ülkelerin 2050 yılına kadar “iklim-nötr” bir konuma ulaşması hedefi, Türkiye’de, AB ülkeleri ile ticareti göz önüne alındığında sınırda karbon vergisi, karbon kaçağının önlenmesi dahil olmak üzere karbona dayalı ver- gilendirme yankı bulmuştur. Ancak iklim değişikliği ve bağlı mekanizmaların oluşumu ve bu nok- taya gelişimi bir kaç günde değil onlarca yılda olmuştur. Türkiye'de, İklim Kanunu taslağı ve Emisyon Ticaret Sistemi Yönetmelik taslakları oluşturulmuş olup, iklimin tüm yönleriyle küresel pazarda var olma mücadelesi, ciddi bir politik duruş ve kararlılığa bağlıdır. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin de Paris anlaşmasını uygulamaya ala- cağı ve kararlı adımlar atacağı kesin. Bu bağlamda, Türkiye'nin de giderek eko- nominin karbon yoğunluğunu azaltma ve nötrleme yönündeki küresel eğilime katılması gerekecektir: Karbon emis- yonunun önemli kaynakları olan bütün sektörlerin önümüzdeki dönemde dönüşüme uğraması kaçınılmaz. Yenilenebilir kaynakların daha fazla ön plana geçmesinin belirtileri artarak devam edecek ve güneş enerjisinin rolü- nün artacağı açık. Enerji verimliliğinin hızla arttırılması ve yüksek emisyonlu sanayi alanlarının yeni döneme uyum sağlaması süreçleri de bizi bekliyor. Ulaşımda ciddi anlamda fuel esaslı yakıtların 2030- 2050 bandında dekar- bonizasyona geçişi de başta şehir yönetimleri olmak üzere sürdürülebilir şehir yönetimlerinin entegrasyonunda öncelikli alanlar. Kısaca zamam az ancak dönüşüm hızlı. Kaynaklar: - https://www.deepsouthchallenge. co.nz/sites/default/files/2017- 02/ CCII-RA4-Synthesis-report.pdf - https://iicec.sabanciuniv.edu/ sites /iicec.sabanciuniv.edu/ files/4- teo_executive_summary- unprotected_v.pdf - http://www.lowcarbonturkey.org/ wp-content/uploads/2017/12/ Erinc-Yeldan_WG1.pdf - https://thediplomat.com/2020/10/ south-koreas-2050-carbon- neutrality-pledge-and-other-half- truths/ - Targeting Net Zero , Cambridge University, Dec 2020. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=