Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 163. Sayı (Ocak-Şubat 2021)
26 Enerji ve Çevre / Ocak-Şubat 2021 RAPOR Çerçevesi net olarak çizilmiş böyle bir programın, AB’nin uygulamaya koy- duğu Avrupa Yeşil Düzeni’nin muh- temel olumsuz etkilerinden kaynak- lanacak maliyetleri azaltıp, dönüşüm için gereken süreyi kısaltabilmesi için Türkiye ekonomisi genelinde tutarlı bir şekilde planlanması gerekiyor. Unutul- mamalıdır ki iklim değişikliğiyle kararlı bir mücadele ve Avrupa Yeşil Düzeni ile uyumlu bir yeşil dönüşüme girilmesi, Türkiye ekonomisinin giderek genişle- yen iklim finansmanı havuzuna erişimini kolaylaştırıp; dönüşümün maliyetini azaltacak, AB ile devam eden Gümrük Birliği Modernizasyonu gibi müzakere- lerde elini güçlendirecek. Türkiye’nin Ulusal Katkı Niyet Beya- nı’nda yer alan emisyon projeksiyonları, ülkenin enerji dönüşümünde gerçek- leştirdiği başarıların ve düşük karbonlu teknolojilerin maliyet ve verimlilikle- rindeki olumlu gelişmelerin ışığında yenilenmelidir. Türkiye ekonomisi için yapılan farklı genel denge modelle- rinde, Türkiye’nin iklim değişikliği konu- sundaki çabaları kısıtlı tuttuğu senar- yolarda 2030 yılındaki karbondioksit eşdeğer (CO2 e) emisyon düzeyinin 710-984 mega ton (Mt) aralığında ola- bileceği hesaplandı. Bir diğer ifadeyle baz senaryoların işaret ettiği emisyon düzeyi, Ulusal Katkı Niyet Beyanı’nda yer alan %21 azaltım ile niyet edilen 929 Mt CO2 e düzeyinden düşüktür. Bu bağlamda, 2015 yılında ilan edilen bu hedefin, süreç içinde değişen şartlara uygun olarak bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Bu güncelleme içerisinde sera gazı emisyonlarının en büyük sorum- lusu olan elektrik sektörünün rolü ise detaylı bir şekilde çizilmeye bugünden başlanması gerekli. Bu rollerin analitik bir şekilde belirlendiği bir iklim planı revizyonu, Türkiye’nin uluslararası iklim arenasında finansman kaynaklarına eri- şimini ve müzakere gücünü de olumlu etkileyecek ve dünyanın büyük ekono- mileri arasındaki pozisyonunu güçlen- dirmeye yardımcı olacak. Enerji talebi artan ve bunu fırsata çevirebilecek potansiyele sahip her ülke gibi Türkiye de enerji dönüşümü saye- sinde sera gazı emisyonlarını mevcut seviyelerin altında tutabilecek güce sahip. Türkiye’yi birçok ülkeden farklı kılan, enerji dönüşümünün temelini oluşturan yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kaynakları açısından sahip olduğu yüksek teknik potansiyelin yanında, iş geliştirme ve üretim bilgisi, iş gücü potansiyeli ve farklı koşullara kendini hızlıca adapte edebilecek girişimci ruhlu özel sektör kapasite- sidir. SHURA’nın hazırladığı bu rapor, COVID-19 sonrasında Türkiye’nin uzun vadeli planlamasının bir parçası olarak kısa vadede enerji sektöründeki tüm paydaşlar için öncelikli olan iyileştirme alanlarını belirlemek üzere kaleme alındı. n enerji-dunyasi.com
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=