Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 163. Sayı (Ocak-Şubat 2021)

30 Enerji ve Çevre / Ocak-Şubat 2021 enerji-dunyasi.com İLETİŞİMCİLERE NOT yoruz. Bu süreçte güncellediğimiz baskı adetleri ile abonelerimizin arttığını ve rasyonel okur sayılarına ulaştığımızı da söyleyebilirim. Teknolojik gelişmeler, okur yönelimlerindeki tercihler dergileri- mizin ulaştığı profesyonel okur kitlesinin artmasını olumlu yönde etkiliyor. Öte yandan reklam verenler açısından da şeffaf verilere ulaşabilmeleri nedeniyle medya tercihlerinde ikna edici, kabul gören, anlaşılır, ölçülebilir bir ortamlar ve teklifler sunabiliyoruz. Halkla İlişkiler firmalarının basın bültenlerine ağırlık vermesi yayın kuruluşlarının işlerini kolaylaştırdı... Fakat diğer taraftan üretici firmalar bültenlerin reklam-tanıtım ihtiyaçlarını tümüyle karşıladıkları yanılgısına düşmeye başladılar. Bu durumun handikapları nelerdir? Okulda (Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu), ülkemizde halkla ilişkiler kavramını yerleştiren başta Alaaddin Asna olmak üzere pek çok değerli hocadan ders alma imkânımız oldu. Bizim öğrendiğimiz Halkla İlişkiler (Public Relations / PR) geniş bir uygu- lama alanını ifade ediyordu. Kamuoyuna, müşterilere ve kurum mensuplarına, beyaz ve mavi yaka çalışanlara yönelik kanaat edindirme ve günümüzde algı yönetimi dedikleri kamuoyu kanaatini yönetmeyi bu kapsamda öğrenmiştik. Şimdi bakıyorum, PR firmalarının nere- deyse tek işi “Basın Bülteni” yazmak olmuş. Belki de salt muhatap yön oldu- ğumuz için böyle görüyorum. Öncelikle, doğru düzgün çalışan, yayın yaptığımız sektörlerde iş ortağımız gibi “Kazan-Ka- zan” temelinde temsil ettikleri markanın imajını yükselten, dergilerimizin öne- mini idrak etmiş, işbirliğine önem veren Halkla İlişkiler firmalarını ayırmak ve onlara burada teşekkür etmek isterim. Ancak, bunu başaramamış kuruluşlar tarafından yapılan yanlış uygulamalar hakkında birkaç konuya değinmenin yararı olduğu kanaatindeyim... Öncelikle basın listelerinde yer alan tüm mecra- lara hedef yayınları seçmeden, üzerinde çalışmadan (günlük gazeteler-tüketici dergileri-sektör dergileri-web siteleri) aynı içerikle hazırladıkları bültenleri gön- dermelerini bir iletişimci olarak yadırgı- yorum. Doğrusunu global iletişim ajans- larının hedef yayın seçen, mesajı buna uygun yazan, mahreç (kaynağı) belirten bültenlerinde görüyoruz. Bizde ise, dergi seçimi bile yapmadan haber bültenle- rini yayımlatma isteklerini ve ısrarlarını çok yanlış buluyorum. Öte yandan asıl olarak, müşterilerine, pazarlama planla- rında, tanıtımın halkla ilişkiler ve reklam ile ilişkisini anlatmamaları yüzünden pek çok markanın pazarlama iletişimi çalış- malarına farkında olarak veya olmaya- rak sekte vuruyorlar. Sektörel dergilerde “Reklam Veren” ve “Profesyonel Okur” yararı gözetildiği ve bülten gönderdik- leri dergide reklam verenlerin öncelikle yer aldığı gerçeğiyle yüzleştiklerinde, müşterilerine doğru bir hizmet sunup sunamadıklarını düşündükleri, düşün- meleri gerektiği kanaatindeyim. Müşte- rileri olan markaların da nihayetinde bu anlaşılır gerçeği göreceklerini tahmin ediyorum. Karşılıklı fayda sağlamayan bu noktaya, yine şahit olduğum üzere, Halkla İlişkiler firmalarının verdikleri hiz- meti “Reklam Eşdeğeri” ile ölçümleyerek sunmalarının yol açtığını da söylemeliyim. Reklam veren, tanıtıma bütçe ayıran sektör firmaları ne yapmalı? Basın bültenleri ve ücretli ilanlar konusunda nasıl bir strateji geliştirmeli? Yayın yaptığımız sektörlerde faaliyet gösteren firma ve markalara pazarlama faaliyetlerinde sektörel dergileri doğru konumlandırabilmeleri için açıklayıcı ve faydalı olabilmek açısından bazı hatır- latmalarda bulunmak isterim. Klasik pazarlamanın “4P”si vardır: Ürün (Pro- duct), Fiyat (Price), Satış Yeri (Place) ve Tutundurma (Promotion). Sektörel Der- giler “Tutundurma / Promotion” içinde yer alır. Tutundurma da “Reklam”, “Satış Tutundurma”, “Kişisel Satış”, “Halkla İliş- kiler, Duyurum” çalışmalarını içerir. Sektörel dergiler, reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarında doğrudan, diğer ikisinde ise dolaylı yer alırlar. Dolayısıyla bütünleşik (şimdilerde 360° deniyor) bir pazarlama planı yapılırken bütçe- lerin ve odaklanılacak alanların den- geli ve etkileşimli olarak tasarlanması gerekir. Dört ayağı olan pazarlamanın bir veya iki ayağı olmadığında masa- nın devrileceği ve amaçlanan iletişim çıktısının-faydasının kazanılamayacağı açıktır. Dergilerimizde yer alan firma ve markalara Halkla İlişkiler hizmeti sunan arkadaşlarımızın bu temelde, özellikle sektörel dergiler ile işbirliği içinde özenli ve proje odaklı çalışma yürütmesi gerek- tiğini ifade etmek isterim. Hem dergi- lere reklam veren hem de halkla ilişkiler firmalarından hizmet alan markaların, önemini bildikleri, diğer mecralardan özenle ayırdıkları, tıpkı ticari fuarlar gibi ilişki kurdukları sektörel dergileri ile “Kazan-Kazan” temelinde işbirliği için hizmet sağlayıcılarını yönlendirmelerini de temenni ederim. Son olarak, sektör dergilerinin “Seçilmiş, tanımlı hedef kitleye ulaş- ması”, “Etki gücünün uzun zaman dili- mine yayılması” ve “Tirajdan fazla okura ulaşabilme olanağı” ile makul bütçelerle büyük hedeflerin gerçekleştirilebildiği yayınlar olduğunu belirtmeliyim. Günümüzün en önemli ve üzerinde çok konuşulan olgusu “Big Data / Büyük Veri” oluşumunda endüstriyel verile- rin ortaya çıkmasında önemli işlevleri bulunması nedeniyle sektör dergilerinin, sektörlerinin envanterine sahip olma- ları, sektör tarihine tanıklık etmeleri ve sektör kamuoyunun genel kanaatini yansıtmaları açısından bakıldığında kıy- metlerinin ve yarattıkları katma değerin daha iyi anlaşılabileceğini umuyorum. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=