Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 164. Sayı (Mart 2021)
enerji-dunyasi.com 18 Enerji ve Çevre / Mart 2021 ihalelerinin usullerinin ne olacağı da bu mekanizmanın ne derece sağlıklı çalı- şabileceği konusunda belirleyici olacak- tır. Rüzgar enerjisi yatırımları açısından yeni YEKDEM mekanizmasının mevcut YEKA mekanizmasının yanında nasıl yer bulacağı zaman içinde izlenecektir. Bu yeni yapı çerçevesinde çok yüksek verimliliğe, kapasite faktörlerine sahip projelerin daha yüksek bir öz sermaye oranı ile gerçekleştirilebileceği ön görülmektedir. Burada temel soru, yenilenebilir enerji yatırımlarının gittikçe daha art- masının beklendiği bir dünyada; aslında teşvik mekanizmalarına gerek duyul- madan bu yatırımların nasıl gerçekleş- tirilebileceğidir. Bu çerçevede örneğin uzun vadeli kurumsal yenilebilir enerji tedarik anlaşmaları gibi mekanizmalar gündeme gelmeli. Son yıllarda ülkemiz rüzgâr enerjisi konusunda önemli bir ivme yakaladı. Sektördeki büyümenin sürdürülebilir olması için neler yapılmalı? Sektörünüzde görmüş olduğunuz sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir? Türkiye rüzgâr enerjisi açısından çok verimli bir coğrafyada ve bizim bu doğal kaynağımızı olabilecek en verimli şekilde kullanmamız gerekiyor. AB Yeşil Mutabakatı kapsamında fosil yakıta dayalı üretim yapan gele- neksel enerji kaynaklarından yenilene- bilir enerji kaynaklarına dönüşüm yani, ekolojik dönüşüm, dijital dönüşüm ile birlikte AB’nin önümüzdeki yıllardaki büyüme stratejisinin ikiz hedefleri olarak belirlendi. Paris Anlaşması’nın taahhütleri bağlamında Avrupa Birliği Avrupa’yı dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapmak için iddialı hedefler açıkladı. ABD’de yeni göreve gelen yönetim de AB ile çok benzer doğrultuda iddialı hedefler ortaya koyarak, 2035’te kar- bonsuz enerji sektörü ve 2050 ise geri dönüşü olmayan bir net sıfır ekonomi- sine geçişle birlikte iklim değişikliği ile mücadelede lider olmayı hedeflediğini açıkladı. Sadece hükümetlerin değil, şir- ketlerin de iklim değişikliği konusunda kendilerine cesur hedefler koyduğunu görüyoruz. 280’i aşkın uluslararası şirketin oluşturduğu Yenilenebilir 100 (RE100) platformu 2040 yılına kadar net sıfır karbon hedeflerini açıkladılar. Türkiye açısından değerlendirildi- ğinde bu hedeflerle uyumlu açık, kap- samlı ve gerçekçi bir yenilenebilir enerji stratejisinin eşzamanlı olarak geliştiril- mesi ülkemizde karbon salımının azal- tılmasıyla iklim değişikliği ile mücade- lede önemli araç olacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine ivme kazandıracaktır. Bu stratejinin, 2030 yılına dek kapasite geliştirmeye yönelik belirli bir plan ve 2050 yılına kadar vizyoner bir yol haritası içeren mevzuat ve piyasa düzenleme ilkeleri gibi somut önlemler içermesi gerek- tiğine inanıyoruz. Türkiye Paris İklim Anlaşması kapsamında Ulusal Niyet Edilen Katkı Beyanı’nı 2015 yılında sun- muştur. Beyana göre 2030 yılına 16 GW ilave rüzgar ve 10 GW ilave güneş ener- jisi santrali kurulacağı öngörülmüştür. İlk etapta, Türkiye’nin bir Emisyon Ticaret Sistemi ve Yenilenebilir Enerji Sertifika Sistemi oluşturulması gere- kiyor. Bu kapsamda açıklanan YEK-G önemli bir fırsat sunuyor. YEK-G meka- nizmasının Avrupa Topluluğu gerek- lilikleri ile uyumlu hale gelmesi de bir sonraki önemli adım olacaktır. İletim hatlarının emreamadeliği ve tüketim projeksiyonlarına bağlı yapı- lan planlamaların yanında projelerin ekonomik fizibiliteleri, çevresel ve sos- yal hassasiyetler gözetilerek bölgesel kapasite tahsisi için havza planlamasını içeren bir master plan yatırımcılar açı- sından yön gösterici olacaktır. İdari izin süreçlerin yeknesak hale getirilmesi ve koordinasyonunun sağ- lanması, orta ve uzun vadeli ihale tak- vimlerinin önceden yatırımcıyla pay- laşılması çok önemli. YEKA ve diğer yenilenebilir enerji ihalelerinin kısa vade yerine daha orta vadeyi içerecek şekilde (5 yıl gibi) planlanması yatırım- cılar için piyasanın şeffaflığı ve tahmin edilebilirliğini artıracaktır. n SÖYLEŞİ Saros RES - Çanakkale
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=