Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 167. Sayı (Temmuz-Ağustos 2021)

18 Enerji ve Çevre / Temmuz-Ağustos 2021 enerji-dunyasi.com KONUK YAZAR konusu olacak. Bunun yanı sıra biyokütle eldesi için ormanlık alan- ların tahrip edilmesi de sürdürüle- bilirlik yaklaşımına uygun bir eylem değil elbette. • Jeotermal enerjiye bakacak olur- sak... Jeotermal kaynakları da tıpkı güneş ve rüzgar gibi gelecekte var- lığını sürdürecek ve tükenmeyecek bir kaynak olarak kabul edebiliriz. Fakat jeotermal sistemler de petrol ve doğal gaz gibi sadece bulunduğu coğrafya için faydalı. Yani toprak- larında jeotermal rezervler bulu- nan ülkeler oldukça şanslı. İzlanda mesela. Enerji ihitiyacının çok büyük bir bölümünü jeotermalden karşılı- alanların tahrip edilmesi de başlı başına bir sorun. Doğayı korumak için çevreci bir enerji sistemi kura- caksanız, fakat doğaya zarar vere- rek! Yorum sizin... • Biyokütle de sürdürülebilirliği tar- tışılan bir diğer yenilenebilir enerji kaynağı. Bilindiği üzere biyokütle, temiz bir yakıt olarak kabul edili- yor ve genellikle yakılmak suretiyle enerjiye (ısınma, pişirme, üretim vs) dönüştürülüyor. Fakat bu nok- tada kimyasal işlem görmemiş ve ömrünü tamamlamış biyokütlelerin kullanılması gerekiyor. Aksi takdirde yanma sonucunda yine atmosfer için zararlı gazların emisyonu söz yor. Peki her ülke böyle mi? Elbette değil. Bu durum, jeotermali sürdü- rülemez yapmıyor fakat bazı tartış- maları da beraberinde getiriyor. Güneş ve rüzgarda da aynı duru- mun geçerli olduğunu düşünülebilir. Yani bazı ülkelerin güneşlenme süresi uzun ya da rüzgar enerjisi potansiyeli yüksektir denilebilir. Fakat bu durum, jeotermal enerji kadar keskin bir fark yaratmıyor şüphesiz. Örneğin, Alman- ya’nın güneşlenme süresi birçok ülkeye göre (mesela Türkiye) çok daha düşük; fakat bugün baktığımızda Almanya yine de enerji ihitiyacının önemli bir bölü- münü güneşten karşılayabiliyor. • Son olarak dalga enerjisine değine- lim. Bu sistemler, özellikle okyanus- lar gibi büyük dalgaların oluştuğu bölgelere kuruluyor ve dalganın gelgit hareketlerinden faydalana- rak enerji üretiyor. Tahmin edebi- leceğiniz üzere denize hiç kıyısı olmayan bir ülke böyle bir enerjiden faydalanamıyor. Yani dalga enerjisi, sürdürülebilir enerjinin özelliklerini listelerken vurguladığımız evrensel olarak uygulanabilme kriterini tam karşılayamıyor. Ayrıca, dalga enerjisi sistemleri pek de ucuz değil. Bu da finansal açıdan başka soruları da gündemete getirebilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sorgulamak elbette bu enerjinin gezegenimizi içinde bulun- duğu durumdan kurtarmak için en etkili çözümlerden biri olduğu gerçe- ğini değiştirmiyor. Burada bu kaynak- ların kullanımında doğru, kapsayıcı ve tutarlı adımların atılması ve insanoğlu- nun en önemli ihtiyacı olan “enerji”nin üretildikten sonra tüm dünyada düşük maliyetli ve adil bir şekilde kullanılması gerektiğini vurgulamaya çalıştık. Zira, gelişen teknoloji ve artan dünya nüfusu ile beraber gelecekte enerjiye duyulan ihtiyacımız daha da artacak ve bu soru- ları daha fazla sormamız gerekecek. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=