Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 167. Sayı (Temmuz-Ağustos 2021)
Enerji ve Çevre / Temmuz-Ağustos 2021 21 enerji-dunyasi.com Şehirlerde Hava Kirliliği Nedenli Ölümler Başlangıçta az gelişmiş ekonomiler, çevre ve hava kirliliği yüklü ekonomik büyüme gerçekleştirirler. Bu ülkelerde ekonomiler büyürken hava kirliliği çok- tur ve ölüm oranları yüksektir. Ülkeler yeteri zenginliğe eriştiklerinde, kirlilik ve bundan dolayı ölümleri azaltıcı tedbir- leri almaya başlarlar. Fert başına düşen yurt içi hasılaları (GSMH) satınalma paritesine (PP) göre 5.000-15.000 ABD dolar mertebesinde olan ülkeler ilk evre içindedirler. Çin, Türkiye, Singapur ve Japonya gibi zenginleşen ülkeler ikinci evreye geçmişlerdir. Bu evrede ülkeler çevre yatırımlarını arttırarak, hava kirliliği eksenli ölüm oranlarını düşürürler. Türki- ye’nin 1990’larda 100.000 kişide 60-70 olan hava kirliliği ölümleri, 2010’lu yıl- larda 40-50’ye düşmüştür (Türkiye’nin 2020 yılı fert başına düşen GSMH-PP’si 30.000 ABD dolarıdır). Bizden çok zengin olan Singapur’da düşüş daha çarpıcıdır, 1990 yılında 100.000 kişide 43 civarında olan hava kirliliği ölümleri 2017’de 20’ye inmiştir (Singapur’un 2020 yılı fert başına düşen GSMH-PP’si 102.000 ABD dolarıdır). Hindistan’da kirlilik artışı ve hava kirliliği eksenli ölüm- ler yükseliştedir (100.000 kişide 70), Çin’de ise aşağı yönelim başlamıştır (100.000 kişide 46). Her iki ülke için verilen 2020 GSMH PP sırasıyla 7.000 ve 19.000 ABD dolarıdır ve yukarıda verilen belirleme işlerliktedir. Dünyanın en toksik 30 büyük şeh- rinden 22’si Kuzey Hindistan’dadır. Bir akademik çalışmada COVID-19 öncesi dönemde (2017 yılında) bu şehirlerde yaşayan 9,7 milyon kişiden 670.000’inin kirli havadan öldüğü - hava temiz olsaydı ölmeyeceği - bilgisi verilmiştir. Tedbir olarak Hindistan Yönetimi araç ilişkili emisyon problemini önemseyerek, tra- fiğe çıkışı tek/çift plaka sıralamasına bağlamıştır. Hindistan hava kirliliğinde araç payı %25 olduğundan bu kara- rın fazla bir yararı ortaya çıkmamıştır. Yasaklama gerektiren unsurlar; anız (tarla atıkları) yakma, çiftçilere pirinç ekme desteğinin kaldırılması yoluyla yüksek hasadı önleme, geleneksel ışık festivalinin yapılmaması ve endüstride/ evde kömür yakmadan vazgeçmedir. EPA, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde kömür ve enerji santralların- daki emisyonun hava kirliliğinde ana unsur olduğunu belirtmiştir. DSÖ’ye göre dünya genelinde 1622 şehirde hava kirliliği dikkat çekmektedir. Çin de Hindistan’la yarışır gibidir. Bu ülkede, 74 büyük şehrin kirlilikte, ancak 8’i sınır değerin altında kalabilmiştir. Günlük PM2,5 seviyesi olarak 35 mikrogram / metreküp (35 µ g/m³) hava güvenlik sınırıdır. Çin’in büyük şehirlerinin orta- laması ise 93 µ g/m³’tür. Çin’de evler kömürle ısıtılmaktadır. Ülkenin ¼’ü ise asit yağmuru almaktadır. Atmosfere en çok kükürt dioksit salan ülke de Çin’dir. COVID-19 nedenli ölümleri azaltmak için ekonomilerin kapanması, dolaylı ola- rak havayı da temizlemekte ve kirlilik eksenli ölümler azalmaktadır. Kapan- mayı takiben yaşanan açılma süreci hava kirlilik eksenli ölümleri tekrar gündeme getirmektedir. Bulaşla birlikte COVID-19 ölümleri de tekrar yükselişe geçmekte- dir. İnsanlık kapanma ve açılma sarmalı arasında adeta debelenmektedir. Virüs, ülkelerde on binlerce ve yüz binlerce insanı öldürdü ve dünyanın dört bir yanındaki ekonomileri altüst etti. Ülke- lerin gelirleri düştükçe hava kirliliği de düşüyor. 2020 ilkbaharında, kapanma günlerinde, Hindistan’ın kuzeyindeki Jalandhar sakinleri, 160 km uzaklıktaki karla kaplı Himalaya dağlarını ilk defa görmüşler. Bu, havada daha önce çok bulunan kirletici miktarının düşmesi sayesinde olmuştur. Asıl kazanç, kirlilik eksenli ölümlerin düşmesidir. Delhi’de hava kirliliği nedeniyle tehdit altında olan yaklaşık 4.600 kişi, COVID-19’un sebep olduğu temiz hava sayesinde ölümden kurtulmuştur. Açılma ve sonucu olarak kirlilikteki artış, özellikle COVID-19’a karşı savunmasız olan astım hastaları için ikinci kötü haber olmaktadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=