Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 168. Sayı (Eylül 2021)
34 Enerji ve Çevre / Eylül 2021 enerji-dunyasi.com bir çevre” adı altında yapması diğer yandan dikkat çekicidir. Dördüncü Sanayi devriminde olduğu gibi Yeşil Mutabakatta da fikir Avrupa’dan çıkmış, oyunun kuralları da yine AB tarafın- dan konmuştur. Diğer ülkeler ve ticaret partnerleri de AB ile ticarete devam etmek istiyorlarsa havucun peşinden koşan at misali bu kuralları öğrenmek ve bunlara uymak zorunda bırakılmış- lardır. Her ne kadar çevreci bir söylem gibi görünse de aslında Yeşil Mutabakat diji- tal dönüşümle birlikte tasarlanan yeni bir büyüme stratejisi. AB planladığı bu dönüşümü Avrupa için ekonomik ve endüstriyel bir fırsata çevirmek ama- cıyla hareket etmekte, oyunu kuran ve kuralları koyan merci olarak ABD ve Çin tarafından da takip edilmektedir. Enerji sektörü Yeşil Mutabakatın asıl unsurlarından biri olarak tamamen dönüşmek zorunda kalacak, fosil yakıt- lardan yenilenebilir veya karbon-nötr yakıtlara geçiş ve bu geçişin hızı ülkele- rin yeni dünya düzenindeki konumunu belirleyecektir. Ayrıca küresel ham pet- rol ithalatının yüzde 20’sini gerçekleş- tiren Avrupa’nın bu ithalatı yapmadığı ve bunun yerine nadir elementlerin net ithalatçısı olduğu bir senaryoda küresel petrol piyasalarında fiyatlar düşecek ve dengeler değişecektir. Diğer yandan karbon fiyatlamasının devreye girmesi ile imalattaki mevcut rekabetçilik den- gesi bozulacak ve AB ticarette sap- maya neden olmakla suçlanacaktır. Üçüncü ülkelerin AB’nin koyduğu standartlara uygun üretim yapamaması durumunda AB’nin kendi kendine yete- bilen bir yapıya gelmesi zorunlu hale gelecek veya AB’nin kendi koyduğu kuralları yine kendisinin esnetmesi gerekebilecektir. Nitekim 2012 yılında havacılık emisyonlarına ilişkin AB direk- tifi (2008/101/EC) yürürlüğe girdiğinde ABD, Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya dahil olmak üzere 23 ülkeden oluşan bir grup AB’ye şiddetle karşı çıkmış ve AB bu kuralını değiştirmediği takdirde alacakları misilleme önlemlerini liste- lemiştir. Bu kuvvetli tepki nedeniyle ve emisyon kontrollerine ilişkin uluslara- rası müzakerelerdeki bazı gelişmeler ışığında, AB kıtalararası uçuşlara yöne- lik tedbiri geri çekmiştir. Büyük resme baktığımızda Yeşil Mutabakat uygulamaya geçince AB açısından da büyük sorunlar ortaya çıkacaktır. Tekstil konusunda Uzak Doğu ülkelerini üretim üssü olarak kullanan AB, örneğin Bangladeş’teki tedarikçi firma Yeşil Mutabakat şart- larını sağlamadığı zaman bu konuda nasıl bir tepki verecek, tekstil üretimini tekrar kıta Avrupası’na geri getirmeyi düşünecek midir? Görünen o ki yakın gelecekte Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bunu takip eden diğer yeşil girişimler küresel eko- nomide ve enerji sektöründe pek çok taşı yerinden oynatacaktır. Bu noktada Türkiye’nin pragmatik davranması, yeşil ve dijital dönüşümü geleceğin Türki- yesi’ni sürdürülebilir ve kendi kendine yeten sağlam bir zemine oturtmak için bir fırsat olarak algılaması faydalı ola- caktır. n MAKALE
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=