44 GÜNCEL/AGENDA zamana kadar 25 milyon aboneye hizmet vermeye çalışan sektörün kayıp-kaçakları fazla, yatırım imkanlarının kamu tarafından sağlanmasında zorluk çekilen bir alan. Dağıtım sektöründe yatırımların bundan sonra kamu tarafından yapılması zor. Yeni enerji piyasasının oluşması, dağıtım sektörünün ciddi ve verimli çalışmasına bağlı. O nedenle dağıtım sektörünün bir an önce özelleştirilmesinden yanayız. Bunun için de Enerji Bakanlığımız ve hükümet ciddi gayret göstermekte. Yerli ve yabancı müteşebbisler dağıtım sektörünün özelleştirilmesine hazırlıklı olmalı. Bu yılın sonuna kadar özelleştirmelerin tamamlanması için Enerji Bakanlığı, Hazine, Dünya Bankası ve Özelleştirme İdaresi bu kapsamda gerekli çalışmaları yapıyor. Üretim konusunda da, mevcut santrallerin bakımı ve rehabilitasyonu ciddi bir kaynak gerektirmekte. Devlet bu yatırımlara kaynak ayıracak durumda değil. Üretim sektörünün de özelleştirilmesi düşünülüyor. Bununla ilgili çalışmalar da devam etmekte. Özel sektör Türkiye'de yatırım yapacağım dediğinde birçok zorlukla karşılaşıyor. Bu nedenle liberal piyasanın gereklerini tam olarak sağlamak gerekiyor. Kamu ve özel sektör olarak, piyasanın sağlam oluşması için elimizden gelen gayretleri göstermeliyiz. Dağıtımı özelleştiremezsek, otoprodüktörler hariç üretim yatırımı yapmak sıkıntıya girecek. Büyük yatırımlarda, 2007'de ortaya çıkabilecek arz eksikliğini gidermek için yapılacak yatırımlarda gerçekten zorlanacağız. Alım garantilerini ikili anlaşmalarla yatırımcının kendisinin sağladığı piyasayı kurmamız gerekiyor. Bunun için Enerji Bakanlığı politikalarını oluşturacak, teşvik mekanizmalarını geliştirecek, ondan sonra serbest piyasada yatırımların yapılmasını bekleyeceğiz. Kamu, özel sektörün enerji piyasasında yer almasını canı gönülden istiyor. Piyasanın özelleştirilmesi için elinden gelen gayreti gösteriyor. Özel sektörün yeni enerji yatırımları yapmasında kamu her türlü yardımı yapmaya hazır." EPDK Elektrik Piyasası Düzenleme, İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Murat Erenel ise, "önümüzdeki dönemde elektrik talebinin artış trendine gireceğini beklemekteyiz" diyerek başladığı konuşmasında piyasaya yönelik düzenlemelerle ilgili bilgi verdi. "Elektrik piyasasının arz fazlasına dayalı bir piyasada oluşacak rekabete endekslendiğini gözden uzak tutmamamız gerekir. Rekabet sonucu sistem dışına çıkan, ya da sistemde daha önce öngörüldüğü şekilde yer bulamayan üretim tesisleri, atıl kapasite olarak değil, verimliliklerindeki düzelme ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI oranında piyasada faaliyet gösterebilecek kapasiteler olarak değerlendirilmek durumundadır. Ayrıca, üretim yatırımları uzun zaman dilimleri alıyor. Bir özel sektör yatırımcısının, piyasada yer almak üzere yatırım kararı verirken, herşeyden önce hiçbirşeyin gizlenmediğine, EPDK'nın bağımsız ve tarafsız olarak düzenleme görevi ifa ettiğine, piyasaya hiçbir şekilde dışarıdan müdahale edilmediğine, sektörde yapay fiyatlandırmanın değil, gerçek maliyetleri yansıtan bir fiyatlandırmanın uygulandığına, düzenlemelerde istikrarın sağlandığına ve kamu kuruluşu da olsa hiçbir piyasa katılımcısına farklı uygulama yapılmadığına dair inancını geliştirmesi, güvenini tesis etmesi gereklidir. Arz fazlasının olduğunun öne sürüldüğü bu dönem, aslında bu güvenin temini yolunda yerli ve yabancı yatırımcıyı piyasaya çekebilmek açısından da bir fırsatı temsil ediyor. Elektrik Piyasası Kanununun, olmazsa olmaz unsuru özelleştirmedir. Enerji KİT'lerine kamu finansman dengesi içerisinde ağırlıkla yer verilmeye devam edilmesi, bugün ve kısa vadede yaşayacağımız sıkıntılarda önemli bir rol teşkil ediyor. Dağıtımdaki kayıpkaçağın düşürülmesi için bugüne kadar alınan önlemlerle beklenen sonuçlar alınamamış olduğundan, bugün tüketiciler için satın alınan enerjinin içindeki yüzde 22'1ik kayıp-kaçaktan kaynaklanan 2.2 katrilyonluk maliyet, kullandığı elektriğin bedelini düzenli olarak ödeyen diğer aboneler tarafından karşılanmakta. Bu anlamda öncelikle dağıtımda özelleştirme konusunda seri adımlar atılması gerekiyor. Öte yandan özelleştirmenin tamamlanmasına kadar geçen sürede maliyetleri yansıtan bazda fiyatlandırmanın yapılması çok önemlidir. Elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği tedbirleri çerçevesinde 2004-2006 yılları arasında, 3 yıllık dönem 1 Ocak 2004 tarihi itibariyle başlayacaktır. Bu tarih itibariyle uygulamaya konulacak olan gelir tarife düzenlemesi çerçevesinde sektördeki faaliyetleri yakından izleyen yabancı yatırımcılar açısından çok kritik olduğunu belirtmek isterim. Çünkü 3 yıllık dönem için öngörülen gelir tabanı,
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=