Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler, konferansın açılışında gerçekleştirdiği sunumunda, Türkiye'nin yeni enerji politikalarına değindi. Ekonomide son dönemde yaşanan krizin etkileri de dikkate alınarak elektrik enerjisi talebinin yeniden revize edildiğini belirten Güler, elektrik enerjisi talebinin 201 O yılında 265 milyar kWh ve 2020 yılında ise 528 milyar kWh olacağının tahmin edildiğini söyledi. Bu talebi karşılamak için 2001 yılında 28 332 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücünün, 2010 yılında yaklaşık 52 bin MW'a, 2020 yılında ise 103 bin MW'a ulaşacağının beklendiğini ifade eden Bakan Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu çerçevede, ülkemiz gerek genel enerji talebinin, gerekse elektrik enerjisi talebinin GÜNCEL / AGENDA ucuzlatılması için bir dizi önlem alınacağını ve kayıpkaçakları azaltma yönünde yapılan uygulamaların artırılacağını söyledi. Doğal gazda en önemli sorunun al ya da öde şartlı sözleşmeler ve özellikle 2005 yılından sonra tüketilmesi mümkün olmayan, ancak parasının ödenmek zorunda kalınacağı gaz bağlantıları olduğunu belirten Bakan Güler "Rusya Federasyonu'ndan ithal edilen ve üç ayrı fiyat uygulanan gazın fiyatının her bir doğal gaz alım anlaşmasında eş baza getirilmesi amacıyla, 2003'ün Şubat ayında Ankara'da Gazexport Şirketi ile yoğun görüşmeler başlatılmıştır. Rusya Federasyonu ile yapılan doğal gaz alım anlaşmalarında, hem fiyatların hem de miktarların düşürülmesi için öngörülen kalkınma hızı ve sosyal gelişmeyi destekleyecek şekilde karşılanması için, Hükümet olarak hedefimiz, sınırlı olan doğal kaynaklarımızı akılcı kullanarak, çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini asgariye indirerek, yeni kaynaklara ilaveten yeni teknolojilerle enerji hizmetlerini çeşitlendirerek, alternatif enerji kaynaklarını en faydalı şekilde hizmete sunarak ülkenin Dr. Hllı,ıl Güler başlatılan görüşmelere önümüzdeki günlerde devam edilecektir" dedi. kalkınmasıın ve refahının artışını sağlayacak, daha temiz, daha güvenli, daha verimli, daha ekonomik ve ticari açıdan ulaşılabilir ve sürdürülebilir enerji arzını sağlamak olacaktır." Enerji piyasasının liberalleşmesine yönelik olarak yapılan faaliyetler hakkında bilgi veren Enerji Bakanı, Hükümet olarak hedefimiz sınırlı olan doğal kaynaklanmızı akılcı kullanarak, çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini asgariye indirerek, yeni kaynaklara ilaveten yeni teknolojilerle enerji hizmetlerini çeşitlendirerek, alternatif enerji kaynaklarını en faydalı tekilde hizmete sunarak ülkenin kalkınmasıın ve refahının artışını sağlayacak, daha temiz, daha güveni!, daha verimli, daha ekonomik ve ticari açıdan ulaşılablllr ve sürdürülebilir enerji arzını sağlamak olacaktır. Bakan Güler, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretim tesislerinin teşvik edilmesine büyük önem verildiğini, bu çerçevede Dünya Bankası tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi kuracak yatırımcılara sağlanılacak kredinin kullanılabilmesinde izlenecek yol haritasının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmaların yürütüldüğünü söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki ve desteklenmesi amacıyla gerekli mevzuatın oluşturulması çalışmalarına, ilgili tüm kamu kuruluş enerji fiyatları üzerindeki vergilere ilişkin düzenlemelerle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile AB direktifleri de dikkate alınarak önümüzdeki günlerde başlanacağını ve Ar-Ge çalışmalarına gereken önemin verileceğini belirtti ve şöyle devam etti: "Dünya petrol fiyatlarındaki inişleri iç piyasaya yansıtmaya çalışıyoruz. Vergi yükünün azaltılması yönünde başlattığımız çalışmaları hızlandıracağız. Böylece akaryakıt fiyatlarını makul düzeylere indirmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi son birkaç gün içinde çeşitli akaryakıt ürünlerinde 17 kez indirim gerçekleştirdik. Otogazın fiyatını 9. 03 oranında, fuel-oilin fiyatında 5 kez indirimle toplam 10.99 oranında, gazyağında da 3 kez yapılan indirimle toplam 9.40 oranında indirim gerçekleştirdik." Türkiye'de bugüne kadar yürütelen politikalardaki birtakım hatalı uygulamalar ile kayıp ve kaçaklar sonucunda enerjinin, yüksek birim fiyatıyla kullanıcılara ulaştığına dikkati çeken Bakan Güler, yüksek elektrik fiyatının "Bugüne kadar yapılan, ancak Hükümetimizce, gereken önemin verilmediğini düşündüğümüz çalışmalar çerçevesinde; ülkemiz jeolojik açıdan yüksek hidrokarbon potansiyeline sahip görünmemektedir. Türkiye'nin gittikçe artan enerji talebinin büyük kısmını oluşturan petrol ve doğal gazın, stratejik hammedeler oldukları da göz önünde bulundurularak, yurt içi arama faaliyetlerinin yanı sıra yurt dışında da özellikle Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nde arama, üretim ve boru hatları ile taşıma çalışmalarına etkin bir şekilde ağırlık verilecektir. Bu çerçevede, yurt içinde arama yatırımlarının arttırılması, risk paylaşımı, bilgi teknolojisi ve yabancı sermayenin ülkemize transferi ENERJi & KOJENERASYON DONYASI 51
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=