Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 174. Sayı (Mayıs-Haziran 2022)
26 ENERJİ ve ÇEVRE • Mayıs - Haziran / 2022 MAKALE GİRİŞ A karyakıt sektörü üretim, depolama, dağıtım ve ürünün tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen tüm tedarik süreçlerinde ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte akarya- kıt sektöründe ticaret konusu edilen ürünlerin kimyasal özellikleri ve faaliyetin doğasından kaynaklı kirlilik riski çevre ve insan sağlığının korunmasına yönelik endişeleri beraberinde getirmektedir. Sağlık üzerindeki olumsuz etkileri yanında çevre kirliliğinin iktisadi bakımdan toplum refahında etkinsizlik yarattığı kabul edilmekte ve buradaki etkinsizliğin giderilmesi için kamusal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. 05.12.2018 tarihli ve 30616 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Benzin ve Naftanın Depolanması ve Dağıtılmasından Kaynaklanan Uçucu Organik Bileşik Emisyonlarının Kontrolü Yönetmeliği” (kısaca “Yönetme- lik” olarak anılacaktır) çevresel endişeler dikkate alınarak hava kirliliği ile mücadele amacıyla getirilen düzenleme- lerdendir. Bu yazıda ilk olarak, Yönetmelikte konu edilen çerçeve ile bağlı kalmak suretiyle depolama, nakliye ve istasyon faaliyetleri sonucu ortaya çıkan organik bileşik emisyonları kaynaklı çevre kirliliğinin tüketici refahı üzerindeki iktisadi etkisi analiz edilecektir. İkinci olarak ise, Yönetmelik kap- samında yapılan düzenlemeler ve getirilen yükümlülükler hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır. 1. PİYASA BAŞARISIZLIKLARI VE KAMUSAL MÜDAHALE Klasik iktisat teorisinde piyasaların kendi kendisini düzenlediği, ortaya çıkabilecek aksaklıkların da piyasa mekanizması tarafından dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmaksızın düzeltileceği düşüncesi hakimdir. Bu düşün- ceye göre, piyasa mekanizması kendi dinamikleri ve doğal işleyişi içinde her zaman optimum denge noktasına ulaşa- caktır. Bu yönüyle piyasada görülen aksaklıklara kamusal bir müdahale gereksinimi duyulmamaktadır. Ancak zaman içinde, ortaya çıkan aksaklıkların piyasa tarafından kendili- ğinden giderileceği düşüncesine olan bağlılık azalmıştır. Bir başka deyişle piyasaların her zaman optimum bir dengede olmadığı anlaşılmıştır. Neoklasik iktisat olarak adlandırılan yaklaşımla birlikte piyasa mekanizmasının kendi dinamik işleyişi içinde optimum dengeyi sağlamaktan uzak olduğu, bu nedenle kamusal müdahaleye ihtiyaç duyulduğu kabul edilmektedir. Piyasanın doğal işleyişini etkileyen, kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasını ve dağıtılmasını engelleyen durumlar “piyasa başarısızlıkları” olarak ifade edilmek- tedir. Piyasa başarısızlıkları etkinlik kayıplarına sebebiyet vermektedir ve devletin müdahalesini gerektirmektedir . Neoklasik iktisat teorisi içinde piyasa başarısızlıklarına karşı devlet müdahalesinin gerekçeleri konumuz açısından önem arz etmektedir. Neoklasik iktisatçılara göre, üreticile- rin kârlarını, tüketicilerin ise faydalarını maksimize ettikleri bir piyasa etkinlik yönünden optimum bir piyasa olacaktır. Böyle optimum bir denge noktasında tüm faydalar tüketici üzerinde, tüm maliyetler de üretici üzerinde kalmaktadır. Denge noktasında malların tüketicilere sağladığı fayda ile bu malların üreticilerine sağladığı fayda aynı olduğu gibi, toplumsal ve özel maliyetlerinin de birbirine eşit olduğu, bir başka deyişle toplumun özel olandan daha fazla bir maliyete katlanmak zorunda kalmadığı görülmektedir. Piyasanın etkin bir şekilde işlediği bu durumda devlet müdahalesine gerek bulunmamaktadır. Ancak fayda ve maliyet dengesinde özellikle dışsal nedenlerle toplum aley- hine ortaya çıkan durumlar devlet müdahalesini gerektir- mektedir. Konumuz açısından bakıldığında, akaryakıt depolama tesisleri ile satış ve servis istasyonlarının çevre kirliliğine sebebiyet vermesi durumunda iktisadi açıdan yukarıda bahsi geçen kaynak dağılımında etkinlik kayıpları yaşandığı ve piyasadaki toplumsal maliyet ile özel maliyet dengesinin bozulduğu yorumu yapılabilecektir. Tesis ve istasyon kay- naklı bir kirliliğin çevreye yayılması durumunda, faaliyet kaynaklı maliyetlerin bir kısmı aslında topluma transfer Akaryakıt Sektöründe Uçucu Organik Bileşik Emisyonlarının Kontrolü Üzerine İktisadi ve Hukuki Bir Analiz - 1. Bölüm Av. ENEZ PULLUK Enerji Sektörü Avukat
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=