Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 176. Sayı (Eylül 2022)

17 ENERJİ ve ÇEVRE • Eylül / 2022 ÇEVRE olabilirken iklim değişikliğinin önlen- mesi veya etkilerinin azaltılması için daha uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler gerekmektedir. Karbon kaçaklarını azaltmak için günümüzde çeşitli yaklaşımlar tartı- şılmaktadır. AB’nin sınırda karbon düzenlemesi, emisyon ticaret sistemi gibi geniş çaplı düzenlemelerinin yanı sıra tüketim vergisi, karbon etiketle- mesi veya ürün karbon gereklilikleri- nin sağlanması gibi uygulamalar, yerli ve yabancı ürünler arasındaki potan- siyel rekabet sorunlarının ele alınma- sını kolaylaştırmaktadır. Bu çözümler iklim politikasının neden olduğu kar- bon sızıntılarını sınırlamaya çalışmak- tadır. Ayrıca, ülkeler arasındaki iklim politikası farklılıkları nedeniyle ortaya çıkan ithalatları değil, tüm ithalatları kapsamaktadır. Bu da daha sera gazı emisyonlarına karşı daha geniş çaplı bir koruma sağlayabilmektedir. Karbon sızıntısı sorununu tek başına ele almak ve çözmeye çalışmak sürdürülebilir bir çözüm olmaktan uzaktır. Bunun yerine, hızlı endüst- riyel karbonsuzlaştırma misyonunu yerine getirmek için daha geniş kap- samlı politika paketleri oluşturulma- lıdır. Bu bağlamda, temiz teknoloji yatırımları yapılabilir ve yatırımcıla- rın karbon nötr yatırımlarının artan maliyetlerini geri kazanmalarını sağlamak için destek önlemleri alın- malıdır. Örneğin, ticaretteki politika farklılıkları için karbon sözleşmeleri hazırlanabilir; ucuz ve düşük kar- bonlu elektrik ve hidrojene erişim hızlandırılabilir ve yeşil tedarik zin- ciri süreçleri inşa edilebilir. UNFCCC kapsamında hazırlanan sözleşmelere ve taahhüt edilen işbirliklerine daha fazla destek verilebilir. Bu bağlamda, ülkeler politikalarını sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda hazırlamalı ve işletmeler de kurumsal sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk farkındalıklarını artırmalıdır. Karbon sızıntılarını önlemek veya azaltmak amacıyla yapılan girişimler, konulan kurallar veya çıkarılan yasa- lar, bir ceza ya da yaptırım olmaktan ziyade bu sorunla sürdürülebilir bir şekilde mücadele edilmesini destekle- melidir. Ayrıca, karbon vergileri veya diğer finansal düzenlemelerden elde edilen kazanımlar da bir gelir olarak görülmemeli; ülkelerin ve kurumla- rın sürdürülebilirlik farkındalıklarını artıracak faaliyetlerde kullanılmalıdır. Çevresel, sosyal ve finansal anlam- daki küresel dengelerin tüm paydaş- ları kapsayacak şekilde korunması bu konudaki kırmızı çizgilerden biri olmalıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=