Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 177. Sayı (Ekim 2022)

17 ENERJİ ve ÇEVRE • Ekim / 2022 ÇEVIRI hidrojen uygulamalarına olan talep 2021'de %60 artarken, büyüme o kadar düşük bir temelden geldi ki sadece 40.000 tona yükseldi. Hidrojen ve hidro- jenden türetilen yakıtlar, temiz üretilip emisyonları azaltabilecekleri ve fosil yakıtların yerini alabi- lecekleri ağır sanayi ve uzun mesafeli taşımacılık gibi sektörlerde akıllıca kullanılırlarsa hem iklim hedeflerine hem de enerji güvenliğine katkıda bulu- nabilirler. Küresel enerji krizinin düşük emisyonlu hidrojene olan ilgiyi artır- masıyla birlikte, projele- rin yalnızca küçük bir kısmı yapım aşamasında olmasına rağmen, bit- mek üzere olan projeler genişlemeye devam edi- yor. Küresel Hidrojen İncelemesi, elektrolizörler ve onu üretmek için gereken karbon yakalama teknoloji- leri de dahil olmak üzere düşük emis- yonlu hidrojene yatırımı teşvik etmek için gerekli çerçeveleri ve talebi oluş- turmak için bir dizi politika tavsiyesi ortaya koyuyor. IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Hidrojenin uygun fiyatlı, güvenli ve temiz bir enerji sistemine geçişin önemli bir unsuru olacağına dair artan işaretler var, potansiyelini yerine getirmesi için teknoloji, düzenleme ve talepte hala büyük ilerlemeler var. Düşük emisyonlu hidrojen projeleri için gördüğümüz güçlü duyuru akışı, yeni bir enerji ekonomisinin ortaya çıktığının bir başka göstergesi. Hükü- metlerin artık düzenleyici engelleri kaldırmak ve hazır projeleri destekle- mek için somut politikalar uygulaması gerekiyor.” dedi. Hükümetler tarafından bugünün politika ayarlarını dikkate alan yeni rapor, küresel hidrojen talebinin 2030 yılına kadar 115 milyon tona ulaşa- cağını tahmin ediyor. Hükümetler mevcut iklim taahhütlerini tam olarak yerine getirirse, bu sayı 130 milyon tona yükselebilir. Dörtte biri düşük emisyonlu hidrojenle karşılanıyor. Benzer bir miktarda küresel hidrojen talebi, bu senaryoda yeni uygulamalar için olacaktır. Hidrojen için bazı yeni uygula- malar bugün belirli ilerleme işaret- leri gösteriyor. Yeni çelik projelerinin duyuruları, demirin doğrudan indir- genmesinde saf hidrojen kullanan ilk pilot tesisin üretime başlamasından sadece bir yıl sonra hızla büyüyor. Hidrojen yakıt hücreleriyle çalışan ilk tren filosu Almanya'da faaliyete başladı ve ayrıca denizcilikte hidrojen ve türevlerinin kullanımına yönelik 100'den fazla pilot proje var. Enerji sektöründe, hidrojen ve amonyak kullanan projeler, 2030 yılına kadar yaklaşık 3,5 gigawatt potansiyel kapasiteye sahip olduğunu duyurdu. Şu anda bitmek üzere olan tüm projeler meyve verirse, düşük emisyonlu hidrojen üre- timi 2030 yılına kadar yılda 16 milyon ila 24 milyon tona ulaşabilir ve bunun yarısından fazlası yenilenebilir enerjiyle çalışan elektrolizörlerden gelir. Geliştirme aşamasındaki tüm projelerin tamamlanması, dünyanın elektrolizörler ara- cılığıyla hidrojen üretme kapa- sitesinin 2021'de 0,5 gigawatt'a kıyasla 2030'da 290 gigawatt'a yükselmesiyle sonuçlanabilir. Rapor, bugünkü fiyatlara göre yenilenebilir hidrojenin zaten hidrojenle rekabet edebilece- ğini öne sürüyor. Bugün, küresel elektrolizör üretme kapasitesi yılda 8 gigawatt'tır, ancak endüstri duyurularına göre 2030 yılına kadar yılda 60 gigawatt'ı aşabilir. Yapım aşamasındaki elektro- lizör projeleri tamamlanırsa ve üretim kapasitelerinde planlanan ölçeklen- dirme gerçekleşirse, maliyetler 2030 yılına kadar bugüne kıyasla yaklaşık %70 oranında düşebilir. Rapor, hükümetlere riski azalt- mak ve düşük emisyonlu hidrojenin ekonomik fizibilitesini geliştirmek için birkaç adım öneriyor. Kamu alım- larında ihaleler, yetkiler, kotalar ve gereklilikler yoluyla talep yaratabilir ve gaz boru hatlarının, terminalle- rin ve diğer altyapıların hidrojen ve amonyak ile uyumlu olacak şekilde inşa edilmesini sağlayabilirler. Hid- rojende uluslararası pazarlar kurmak, ortak standartlar, düzenlemeler ve sertifikalar geliştirmek için işbirliğini gerektirir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=