Enerji ve Çevre Dünyası Dergisi 178. Sayı (Kasım-Aralık 2022)

28 ENERJİ ve ÇEVRE • Kasım - Aralık / 2022 Ancak, her iki yakıtın kalorifik değer- lerinin ve hava ihtiyaçlarının farklılık göstermesi yüzünden brülör tekniği konusunda uzman bir firmanın göze- timinde bu ince ayarların kesinlikle yapılması gereklidir. Aksi takdirde mevcut doğalgaz için kullanılan yakıcı lüle ucundaki deliği iptidai bir şekilde kaynakla kapatıp, matkapla bir büyük delik açıp kullanmak fire oranlarınızı % 100 arttırır. Tüm bu bilgilendirme- nin dışında bazı konulara da değin- mek istiyorum. Bu fiyat değişikliği karşısında birçok firmanın kararsız kalmasının haklı nedenleri vardır. - Bu kadar ani ve büyük tüketim- ler için LPG ikmal firmalarının kendini minumum 6 ay garantiye almadan bu kadar gaz talebini kar- şılamaları zordur. LPG’nin dünya piyasalarında büyük bir tonaj için anında karşılanacak şekilde temini mümkün değildir.2022’nin prog- ramı 2021’in sonlarında yapılmış ve üretici firmalar buna göre üre- tim programı yapmışlardır. Aylık 10-15 bin tonluk siparişler spot piyasadan da karşılanabilir. Ancak toplam aylık 80- 100 bin tonluk program dışı ilave talebi karşıla- mak zordur. Bunun garantisini istemek için karşılıklı cezai şartlara hazırlıklı olmak gerekir. - Yöresel Doğalgaz temin şirketle- rine yıllık taahhütte bulunulmuş firmaların, doğalgaz varken, sadece fiyat çok yüksek diye, birden tüketimi kesmesi o kadar kolay değildir. Her sözleşmede fazla veya eksik tüketimler için farklı yaptırımlar vardır. Sonuçta firma, oraya kadar gazı yatırım yaparak getirmiş, istasyonu kur- muş ve birçok teknik ve idari per- sonel çalıştırmaktadır. Bu konuyu LPG dönüşümüne karar verme- den önce, yöresel doğalgaz fir- ması ile mutabık kalarak çözmek gerekir. Ayrıca gaz ikmal firması ile de detaylı bir gaz ikmal sözleş- mesi yapıp gazı garantiye alma- dan, dönüşüm konusunda hiçbir masraf yapılmamalıdır. - Bence en önemli konu, son endi- şemdir. Fiyat yapısının böyle olması, doğalgazla çalışmaya mecbur kalmış firmaların maliyet farkından dolayı haksız rekabet olayını gündeme getiriyor olma- sıdır. Bir zamanlar doğalgazı olan ile olmayan seramik firmaları ara- sındaki maliyet farkını, belgele- mek şartı ile devlet 2000 öncesi bu farkı ödemişti. Eskiden olduğu gibi, İlgili mağdur firmaların bağlı oldukları dernek ve yöneticileri ilgili bakanlıklara giderek çözüm için talepte bulunacaklardır. Bu problemin acil olarak çözülmesi gerektiğini aksi halde eleman çıkarımı, üretimi kısma, geçici durdurma vb çözümler olacağını beyan edeceklerdir. Şimdilerde 3-4 yıldır değişmeyen LPG’nin tondaki (1.794.000 TL olan) ÖTV sini arttırmak, doğalgazdaki fiyat- landırma yapısının değiştirilmesi, vergilerin düşürülmesi, tüketim taahhütlerinin geçici olarak kal- dırılması, ürünlere nakliye, yakıt, sübvansiyon vb gibi destekleri isteyeceklerdir. Ancak dünyadaki doğalgaz fiyatları takip edildi- ğinde doğalgazın fiyatının yerli doğalgazımızın piyasaya sürülse bile kolay kolay inmeyeceğini düşünmekteyim. Zira geçen ay hükümet ”doğalgazın maliyetinin halen %80’nini biz ödüyoruz”şek- linde bir açıklama yapmıştı. Bu üstü kapalı fiyatın inmeyeceğinin beyanıdır. Bu durumda hiçbir kişi veya kuruluş yakıtların 2-3 ay sonra ne olacağı konusunda varsa- yımda bulunamaz. LPG’nin fiyat yapısı ve iniş-çıkışları az çok yıl- lara göre bellidir. Ancak, Japonya, Katar’dan Avrupa’ya gönderile- cek ek LNG ve LPG ikmali için Katar’lı yetkilileri vermemesi konusunda uyarmıştır. Dolayısı ile herkes ileriye yönelik çeşitli hesap- lar yapmaktadır. Bu yazıyı hazır- larken birçok rakamı yuvarladım. Sektördeki 40 yıllık tecrübeme istinaden rakamlarda en fazla +,- %5 yanılırım. Bu arada fuel oil in fiyatı hepsinden daha düşük hale geldi. Sadece buhar üretiminde gaz kullanan firmalar içinLPGden bile daha cazip hale geldi. KONUK YAZAR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=