Enerji ve Çevre Dünyası 18. Sayı (Mayıs-Haziran 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

36 GÜNCEL/ AGENDA Konferansın ikinci gününde sunumunu gerçekleştiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. M. Hilmi Güler, sektörün bakanlıkla ilişkilerine değindi ve ileriye dönük olarak planlamaları anlattı. Üzerinde çalışılan konularda sektörün katkılarını beklediklerini belirten Bakan Güler, "Çünkü biz hükümet olarak da bakanlık olarak da ortak akıl dediğimiz müşavereye önem veriyoruz. Devlet bir yerde büyük ölçüde bürokrasiyi kapsıyor. Ama siz hayatın içinden gelen kişilersiniz. Hayatı bizzat sektör olarak yaşayan kişilersiniz. Aslında bizim susup sizi dinlememiz gerekiyor. Bunun için ben bir miktar giriş yaptıktan sonra gene sizin değerli fikirlerinizi alacağım. Bakanlık olarak da tarzımız şu; problemi birlikte çözmek istiyoruz" dedi . Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu konferansın isminin iki ana kelimesi kojenerasyon ve çevre. ikisi de aslında saygı değer kelimeler. Kojenerasyonda israf önleniyor. Verimlilik temel alınıyor. Bunun başımızın üstünde yeri var. Çevre ise öteden beri üzerinde durduğumuz, saygı duyduğumuz ve insana aynı zamanda saygıyı telkin eden, insan için olan bir kavram. Do/ayısıyla ikisinin birleşmesinin görüşüldüğü bu toplantı bizim için de büyük bir önem arz etmekte. Enerji konusunda olaya nasıl yak/aşacağız? Sistemde neler var? Çevre var, enerji var, enerjinin verimli kullanılması var, uygulayıcılar var, üretenler var, tüketenler var, girdiler ve çıktılar var. Girdilere bakınca büyük ölçüde dışa bağımlı olduğumuz doğal gaz var. Bunun fiyatı söz konusu. Fiyat nasıl oluşuyor? Belli formüller var, dünyada oluşan fiyatlar var, doların durumu var, bakanlık var, EPDK var, formül var, bunların hepsini göz önüne alıyoruz. Bunu yaparken %6,5 faiz dışı fazla var. Bunu göz önüne almadan olmuyor. Bunların dengesinin tutturulması var, çünkü bunu yapmazsak, bu sefer ekonomik ciddiyetimizi ENERJİ & KOJENERASYON OÜNYASI aybederiz. Bu sefer faiz alır başını yürür. Gene borcumuz kabarır. Hepsi birbiri ile bağlantılı. Çünkü bir de Enerji Bakanlığı aynı zamanda 'cash cow', bir yerde bakarsanız sağılır inek. Yani bir açık olduğu zaman hemen bizim bakanlığa bakıyorlar. Enerji Bakanlığı sadece enerji ile ilgilenmiyor. Dış politika ile de ilgileniyor, Mavi Akım diyorsunuz, Rus doğal gazı diyorsunuz, Bulgar elektriği diyorsunuz, BTC, Şahdeniz hepsi birbirleri ile alakalı. Ôbür taraftan sulama, DSİ, Tarım Bakanlığıyla ilgili. Olayın çok yönlü tarafı var. Alamadığımız borçlar var, işin hukuki tarafı var. Tahkimler var. Olaya bir sistem bütünlüğü içinde bakacak olursak, fiyat mekanizmasını, piyasanın bütünlüğü içinde, ekonomik bir ciddiyet içerisinde ele alacak olursak, aslında en akıllıca yapılacak şey şu; olayı sizlere bırakmak. Kojenerasyon gerçekten hepimizin teşvik etmek zorunda olduğumuz bir saha. O bakımdan size bizim bakışımız gayet pozitif. Hep de öyle olacak. Neticede siz bir cesaret göstererek fırtınalı denizde bu yatırımları yapmışsınız ve bunu da hala fırtınada sürdürmeye çalışıyorsunuz. Dolayısıyla sizlere saygı duyuyoruz. Onun için de politika olarak sizleri destekleyeceğiz. Bunu yaparken girdiler noktası var, girdiler noktasında doğal gazla ilgili maalesef problemler parametreli değil. Tek parametreli bir bilinmeyenli denklem çözmüyorsunuz. Yani burada çok farklı bir yapı var. Petrol fiyatlarından tutun, dolara kadar. Bu anlaşmalarda fiyat formülleri var. Fiyat formülleri ile beraber al ya da öde miktarı var. Bir de özel şartlar var. Şimdi bunların hepsini masaya yatırdık. Tabii bunları çözerken hayat da sürüyor. Bir yandan yeni kanunlar oluşturuyoruz, bunlara uyma durumları var. Devletin bir grubu bize KİT gibi bakıyor. Bir kısmı 4628'e göre serbest olarak bakıyor. Kendi aramızda bakışlar da farklı. Bunu da mutlaka açıklığa kavuşturmamız lazım. Ancak size duymak istediğiniz birkaç şey söyleyeyim. Bir kere doğal gazdan vazgeçecek değiliz. Doğal gaz mutlaka olacak ama bizim enerji dengemiz içinde ölçülü bir biçimde olacak. Şu anda biz doğal gaza büyük ölçüde bağımlıyız. Elektrik üretim cinsinden bakacak olursak %46 civarında doğal gazın payı. Suyunki %26, kömürünki %26, geri kalanını petrol ürünleri oluşturuyor. Birbirine eşit

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=