Enerji ve Çevre Dünyası 18. Sayı (Mayıs-Haziran 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

GÜNCEL / AGENDA Tiflis-Erzurum doğal gaz hattının da onaylandığını, bu projenin uygun fiyatla gaz satışını sağlayacağını söyledi . Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'nin çabalarıyla yürütülmekte olduğunu belirten Mann, proje finansmanı konusunun ve kredi paketlerinin de yıl sonunda tamamlanacağını ümit ettiklerini bildirdi . ABD'nin Hazar'daki çalı şmalara destek verdiğini ifade eden Steven Mann, Türkiye'ye birkaç yıl sonra geldiğinde Ceyhan'da petrolü görmek istediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "hepimizin yakından izlediği üzere, içinde bulunduğumuz bölgede son dönemde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Konferansın bu gelişmelerin hemen ardından düzenlenmiş olması, Hazar Havzası ve Ortadoğu'da enerji kaynaklarının üretimi, taşınması ve pazar/anmasıyla ilgili konuların ortaya çıkan yeni jeopolitik tablo ışığında değerlendirilmesine olanak sağlayacaktır" sözleriyle başladığı konuşmasında, konferansın ana temasını oluşturan Hazar Havzasının Avrupa pazarlarıyla bütünleştirilmesine yönelik girişimlerin de yine bu çerçevede gözden geçirilmesinin, önümüzdeki dönemde yapılacak tasarım ve uygulama çalışmalarına yeni boyutlar kazandıracağına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bölgemizde enerji alanında geliştirilmekte 10 - 12 , 2003 Is olan ve devletlerle özel şirketleri ortak yarar temelinde buluşturan bu tür tasarılarla, bölgesel işbirliğinin daha ileri götürüleceğine ve bölge ülkelerinin ekonomik kalkınma ve gelişme sürecine hız kazandırılacağına kuşku yoktur. Doğu-Batı enerji koridorunun temel ayağını oluşturan ve kimi çevrelerce yakın zamana değin gerçekleştirilmesi güç bir hayal olarak görülen BTC Ham Petrol Boru Hattı tasarısında yapım aşamasına gelinmiştir. Kurucu firmaların ardından Kazakistan'ın Kaşagan alanında etkinlik gösteren bazı İtalyan, Fransız, Amerikan ve Japon şirketlerinde BTC boru hattı girişimine katılmayı kararlaştırmaları ve genel olarak özel kesimin tasarıya sağladığı destek, bu hattın ekonomik ve ticari yönlerden de uygun bir seçenek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede BTC boru hattı tasarısının Kazakistan'ın da katılımıyla Aktau-Bakü-Tiflis-Ceyhan olarak adlandırılması gündemimizdedir. Bunun bir düş olmadığını ve bu adımın bir başka efsaneyi gerçeğe dönüştüreceğine olan inancımı vurgulamak isterim. " 42 Günümüzde enerji stratejilerinde enerji arzı güvenliğinin temel öge konumunda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Sezer, son yıllarda kimi ekonomik güçlüklerle karşı karşıya kalan Türkiye'nin, enerji politikalarını daha gerçekçi bir yaklaşımla gözden geçirmekte ve enerji arzının çeşitlendirilmesi ve güvence altına alınması amacıyla adımlar atmakta olduğunu söyledi . "Doğu-Batı enerji koridorunu oluşturacak olan Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı gerek doğal gaz kaynaklarımızın çeşitlendirilmesi, gerek ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI enerji güvenliğimizin sağlanması yönünden büyük önem taşımaktadır. Ayrıca BTC hattına koşut olacak bu hattın yapımında petrol boru hattının altyapı olanaklarından yarar/anılacak olması da ek bir kolaylık olarak görülmektedir" diyen Sezer, bölgesel işbirl iğinin yararını her ortamda dile getiren Türkiye'nin, Türkmenistan ile Özbekistan'ın da daha sonraki aşamalarda BTE tasarısına katılmalarının tüm bölgenin istikrar ve gönenci yönünden önem taşıdığı görüşünde olduğunu beli rtti. Hazar Havzasında üretilen enerjinin Türk boğazları kanalıyla taşınmasının ne denli duyarlı bir konu olduğu ve bu konudaki kaygıların her fırsatta dile getirildiğini ifade eden Sezer "Karadeniz'e çıkarılan ham petrol ve rafineri ürünleri ve buna bağlı olarak Türk Boğazlarındaki tanker trafiği günden güne artmaktadır. Bu gelişme karşısında ilgisiz ve duyarsız kalınamaz. Bugün Türk boğazları yoluyla herhangi bir boru hattından çok daha fazla hacimde ve çok daha tehlikeli nitelikte madde taşınmaktadır. Bu durum Boğazlarda daha güvenli seyir koşulları sağlamak amacıyla etkili adımlar atılmasını zorunlu kılmaktadır. Uluslararası alanda deniz güvenliğinin artırılmasına yönelik olarak çeşitli ülke ve kuruluşlarca ortaya konulan ilginin ve sergilenen duyarlılığın çok daha kritik konumdaki Türk Boğazları konusunda da gösterilmesini bekliyoruz" dedi. İlk günün konuşmacılarından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Yusuf Günay, bu yıl altıncısı düzenlenen Üç Denizin Hikayesi Konferansı'nın, dünya üzerindeki çeşitli bölgelerin birbirlerine bağlandığı, bölgesel işbirliğinin önemini n ve örneklerinin her geçen gün daha da arttığı bu günlerde belki de her yıl olduğundan çok daha anlamlı ve yapıcı bir nitelik taşıdığını söyledi. Hemen yanımızda, Avrupa Birliği'nin genişleme süreci içinde bulunduğuna dikkat çeken Günay, ancak, enerji-yoğun ekonomileri kapsayan bu genişleme sürecinin, enerji kaynakları bakımından dışa bağımlılığa bir çözüm üretmediğini vurguladı. Temelde bir Avrupa Birliği inisiyatifi olmakla beraber, Güney Doğu Avrupa'da bir enerji piyasası oluşturma projesinin bölgesel işbirliği adına atılmış somut adımlardan birisini teşkil ettiğini kaydeden Günay, Türkiye'nin 15 Kasım 2002 tarihinde imzaladığı MutabakatZaptı çerçevesinde, bu süreçte faal bir üye olarak yerini almış bulunduğunu açıkladı. "Türkiye, kendisi dünyanın en hızlı büyüyen elektrik ve doğal gaz pazarlarından biri olmanın yanı sıra, çeşitli arz kaynaklarına yakınlığı nedeniyle de Avrupa'nın enerji arz güvenliğinin sağ/anmasında büyük öneme sahiptir" diyen Yusuf Günay, Basra Körfezi petrollerinin ve Hazar Denizi doğal gazının batıya taşınması için gerekli güzergah üzerinde yer aldığını ve kaba bir hesap ile Avrupa'ya arz edilebilecek yeni kaynakların yaklaşık% 70'inin Türkiye üzerinden geçebileceğini söylemenin abartılı olmayacağını kaydetti. Enerji sektöründe reformun sonuçlarının net olarak görülebilmesi için öncelikle öngörülen serbest piyasa yapısının tamamıyla işler hale gelmesi ve bu anlamda rekabet ortamının yapısal olarak yerleştirilmesi gerektiğini ifade eden Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Rekabetin önündeki engellerin kaldırılması, rekabetortamının yerleştirilebilmesinin temelini teşkil etmektedir. Engellerden biri kamunun sahip olduğu tekelci yapıdır. Mevcut durumda, ülkemizdeki

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=