Enerji ve Çevre Dünyası 180. Sayı | Doğalgaz Dergisi 237. Sayı(Mart 2023)

54 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Mart / 2023 sında elektrik sistemi işin omurgasını oluşturuyor” ifadesine yer veriliyor. 2022 yılı sonu itibarıyla, Türkiye elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 54’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Toplam elektrik üretiminde ise yenilenebilir enerjinin payı yüzde 40 civarında. Rapora göre, söz konusu rakamlar Türkiye elektrik sisteminin şimdiden düşük karbonlu teknolojilere başarılı bir geçiş sürecinde olduğunu gös- teriyor. Ancak halihazırda elektrik, Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 20 paya sahip, kalan bölümünü ise binalarda, ulaştırmada ve imalat sanayinde ağırlıkla fosil yakıtlardan elde edilen enerji kullanımı oluşturuyor. Karbon Emisyonlarında Azalma 2030’dan Sonra Hızlanacak Raporda yer alan ‘Net Sıfır 2053’ senaryosuna göre, Türkiye’nin enerji talebi 2030 yılına kadar, artan ekonomik faaliyetlerine bağlı olarak yükselecek, bundan sonraki dönemde ise ekonomik büyüme ve toplumsal refahın artmasına rağmen, elektrifi- kasyonun ve enerji verimliliğinin etki- siyle enerji talebi azalmaya başlayacak, 2053 yılına gelindiğinde ise 2020 yılı (yaklaşık 1.200 TWh) seviyelerine yakın gerçekleşecek. Türkiye’nin toplam karbon emisyonlarının 2025 yılında 417 milyon ton değeriyle zirveye ulaşacağı öngörülmekteyken, 2035 yılında kömür santrallerinin elektrik üretimlerinin sistemde kal- maması, toplam karbon emisyonlarını 2025 yılı emisyon seviyelerine oranla yüzde 37,2 oranında düşürecek. Bu düşüşteki en büyük paya, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş yapan elektrik sektörü sahip olacak. 2053 yılında net sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmak için 2040 yılından sonra, boru hattı gazında e-yakıtlara (sentetik yakıtlar olan yeşil RAPOR hidrojen, metan ve biyogaz) geçişin hızlanmasına ek olarak ulaşım ve konut sektörlerinde elektrifikasyonun da artırılması gerekiyor. 2040’tan sonra ulaşım sektö- ründe, büyük oranda elektrikli araç- ların ve e-yakıtların kullanılmasıyla emisyonlar daha da azalacak. Konut sektöründe ise ısı pompalarının devreye alınması kümülatif emis- yon azaltımına katkı sağlayacak. Senaryoya göre, 2050’den sonra elektrik sektörü emisyonları negatif değerlere ulaşacak. Negatif emisyon, karbon yakalama ve depolamalı (CCS) biyokütle sistemleri sayesinde gerçekleşirken diğer sektörlerde arta kalan emisyonların sıfırlanmasını ve tüm ekonomi için net sıfır hedefine ulaşılmasını sağlayacak. Enerji İthalatı Yüzde 9’a Düşecek! Türkiye’nin net sıfır hedefi bera- berinde ekonomik faydayı da getire- cek, ancak bunun için tüm sektörlere yayılan kapsamlı kamu ve özel sektör yatırımları gerekiyor. Türkiye için net sıfır enerji sistemine giden yol, tüketimin azalmasına ya da ekonomik büyümenin yavaşlamasına dayanmı- yor aksine Türkiye ekonomisi 2053 yılına kadar yılda ortalama yüzde 3,3 büyüyeceği öngörülüyor. Yenilenebilir enerji bazlı bir elektrik sistemi ve enerji yoğunluğundaki azalma saye- sinde Türkiye ekonomik büyüme ve refahtan fedakarlık etmeden net sıfır karbon hedefine ulaşabilir. Buna göre, enerji sektöründeki yatırımların büyük bir kısmı, elektrik sisteminin ağırlıklı olarak yenilenebi- lir enerji kaynaklarına dayalı olacak şekilde yeniden yapılandırılmasına yönelik olacak. Çalışmada, Türki- ye’nin dış ticaret dengesi önemli ölçüde iyileşirken enerjide ithalat bağımlılığı 2020’deki yüzde 69 sevi- yesinden 2053’te yüzde 9 gibi düşük bir seviyeye geriliyor. Güneş ve Rüzgar Yatırımlarında Yeni Fırsatlar Raporda, 2053 yılında toplam elektrik talebinin 982 TWh seviye- sinde olacağı öngörülüyor. Son kulla- nıcı sektörlerin net elektrik talebinin 2020 yılı seviyesinin yaklaşık 2,4 katı olacağı belirtiliyor. 2053 yılında elektrik sistemi büyük ölçüde rüzgar (deniz üstü dahil) ve güneş enerjisi gibi değişken yenilenebilir enerji kay- naklarına dayanacak ve bunların top- lam elektrik üretimindeki payı yüzde 77 seviyesinde olacak. Türkiye’nin net sıfır hedefinde güneş ve rüzgar enerjisi santrali kapasite artışları ve enerji depolama gibi yeni teknolojile- rin kurulumları düşünüldüğünde özel sektör için önemli yatırım fırsatları- nın ortaya çıkacağı öngörülüyor. Net Sıfır Hedefi için Yatırım Hacmi Yıllık 15 Milyar Dolar Net sıfır emisyon seviyesine ulaş- mak için projeksiyon (2020-2055) döneminde elektrik sisteminin yıllık ortalama yatırım hacminin 15 milyar dolar civarında olacağı öngörülüyor. Toplam yatırımların yaklaşık yüzde 62’lik kısmını yeni elektrik üretim santralleri ve depolama sistemleri yatırımları oluşturuyor, geriye kalan kısım ise şebeke altyapısının gelişti- rilmesi için harcanacak. Sistemin net sıfır hedefine yaklaşması nedeniyle 2050 yılından sonra yatırım hızının düşmesi bekleniyor. Raporda, karasal rüzgar kurulu gücü 2035 yılına kadar 38 GW’a ulaşacak ve daha sonra bu kapasiteye her beş yılda bir yaklaşık 20 GW ilave kurulu güç eklenerek, 2055 yılında toplam 120 GW kurulu kapasiteye ulaşacağı belirtiliyor. Güneş enerjisi kurulu gücü 2035 yılında 57 GW’a, 2055 yılında ise 220 GW’a ulaşacak. 2053 yılına kadar enerji depolama sistemleri (pompaj depolamalı hidro- elektrik ve bataryalar) 33 GW kurulu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=