Enerji ve Çevre Dünyası 182. Sayı | Doğalgaz Dergisi 239. Sayı(Haziran 2023)

58 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Haziran / 2023 Evaporatif Soğutma: Evaporatif Soğutma, havayı soğutmak için doğal buhar- laşma sürecini kullanan bir soğutma türüdür. Bunu, örneğin sıcak bir günde yüzdükten veya terledikten sonra kendimizi daha serin hissettiğinizde deneyimleyebiliriz. Bu sistem, geleneksel klima ünitelerinin verimsiz ve maliyetli olabil- diği sıcak ve kuru iklimlerde -nem oranının düşük olduğu bölgelerde- özellikle etkilidir. Evaporatif Soğutma, sıcak dış havayı ıslak bir ped veya filtreden çekerek çalışır, bu da suyun buharlaşmasına ve havanın soğumasına neden olur. Soğutulan hava daha sonra bir fan veya başka bir hava- landırma sistemi kullanılarak bina içinde sirküle ettirilir. Geleneksel klima üniteleriyle karşılaştırıldığında, Evaporatif Soğutma sistemleri önemli ölçüde daha az enerji kullanır ve uzun vadede daha uygun maliyetli olabilir. Prof. Dr. Ahmet Arısoy’un bu konudaki kısa ama çok açıklayıcı bir videosu şu linkten seyredilebilir: https://www.youtube.com/wat- ch?v=MPGHv4lIGac Evaporatif soğutma, geleneksel klima sistemlerine daha çevre dostudur. Çünkü bu sistemde, soğutucu gaz veya kimyasal madde kullanılmaz ve sera gazı emisyonu olmaz. Ülkemizin pek çok bölgesi için ekonomik ve çevreci bir çözüm olan bu teknik nedense yeterince uygulanmamaktadır. Maisotsenko Döngüsü: Bu sistem, enerji verimli soğutma için evaporatif soğutma sürecini daha da geliştiren bir teknolojidir. Maisotsenko yenilebilir enerji kaynaklarından depolayabilen (şarj) ve daha sonra ihtiyaç duyulduğunda bu enerjiyi kullanıma sunabi- len (deşarj) ekonomik ve çevreci sistemlerdir. Bu sistemler, duyulur ısı, gizli ısı ve termokimyasal depola olarak üçe ayrılır (Şekil-1). Kullanılan malzeme ve yöntem açısından farklı olan bu sistemlerde sıcak su tankları, malzeme bazlı depolama ve faz değiştiren malzemeyle depolama (FDM) gibi yöntemler en yaygın olanlardır. TED sistemlerinin pek çok avantajı bulunmaktadır. Enerji kaynaklarının daha etkin kullanımı, enerji dağıtımının optimize edilmesi, bina ekip- man kapasitelerinin azaltılması, verimlerinin arttırılması; arz-talep dengesizliklerinin giderilmesi, ilk yatırım ve işletme maliyetlerinin düşürülmesi ve karbon emisyonlarının azal- tılması bunların başında gelir. Bu sistemler kısa dönemli, günlük, uzun dönemli ya da sezonluk olarak tasarlanabilir. Genellikle teknik bilgi eksik- liği, büyük depo hacimleri veya yüksek ilk yatırımmaliyetleri gibi nedenlerle hızla yaygınlaşmamış olsa da, bu konudaki akademik ve mühendislik çalışmalar hızla artmaktadır. Özel- likle LowEx sistemlerle entegre edilerek daha ekonomik ve verimli sistemler oluşturmak mümkündür. Bölgesel ısıt- ma-soğutma sistemleri ile verimlilik daha da arttırılabilir; bu nedenle yeni kurulan bölgesel altyapılarda sıklıkla kullanılır. Bu alanda da önemli katkıları olan birçok akademisyeni- miz bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için İbrahim DİNÇER, Mehmet Akif Ezan, Arif Hepbaşlı ve Halime Paksoy’un çalışmalarına göz atılabilir [3,4]. Şekil 1. a) Termal Enerji Depolama Yoğunluğu b) ATES (Akifer termal enerji depolama) sistemi şematik gösterimi MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=