Enerji ve Çevre Dünyası 182. Sayı | Doğalgaz Dergisi 239. Sayı(Haziran 2023)

60 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Haziran / 2023 Hypocaust ısıtma sistemi: Hypocaust sistemi, zemine yerleştirilmiş bir dizi tuğla kolonu ve bunların üzerine yerleştirilmiş kiremit veya taş lev- hadan oluşurdu. Böylece zeminde günümüzdeki yükseltilmiş döşemeye benzeyen bir yapı oluşturulur ve bu boşluk sıcak hava dumanını iletmek için kullanılırdı. Sistemin çalışması şöyleydi: Bir odadaki ateş yakıldığında, ısıtılmış hava kanallar boyunca hareket eder ve zemine yerleştirilmiş tuğla kolonla- rına girerdi. Bu kolonlar, sıcak havayı emer ve ardından bu sıcak havayı odalara yaymak için kullanılırdı (Şekil–5). En sıcak olması amaçlanan odalar, ateşi beslenen odun miktarı ayarlanarak ısı çıkışı düzenlenen fırına en yakın yerleştirilirdi. Pahalı ve emek yoğun bir sistem olduğundan genellikle yal- nızca büyük villalarda ve hamamlarda kullanılmıştı. Topraktan Havaya Isı Eşanjörü (Earth Tubes): Topraktan Havaya Isı Eşanjörü (Earth to Air Heat Exc- hanger-EAHE) olarak adlandırılan bu sistemler toprak altı- nın belli derinliklerindeki hemen hemen sabit sıcaklığından faydalanan yenilenebilir sistem- lerdir. Toprakaltı kışın dış hava- dan sıcak, yazın ise daha soğuk olduğundan bu sistemlerden yıl boyu faydalanmak mümkündür. Genellikle havalandırma sistem- lerinin ön ısıtmasından ya da ön soğutmasında değerlendirilen bu sistemler, bir dizi borudan oluşur ve bu borular yer altında gömülü- dür. Boruların uzunluğu ve çapı, ihtiyaç duyulan hava akışına ve iklim koşullarına bağlı olarak değişebilir. Boruların içindeki hava, yer altındaki toprakla temas eder ve topraktan gelen ısıyı veya Teknolojik yenilikler için gerekli vizyon genellikle ileriye yönelik olsa da bazen inovatif çözümler için geçmişe bak- mak da yaratıcı sonuçlar verebilir. Bunun en güzel örneği Hypocaust sistemidir. Bu sistem Roma döneminde oldukça yaygındı. Bina dışında yakılan bir ocağın sıcak dumanı önce Roma villalarının vazgeçilmezi olan hamamı ısıtır, daha sonra düşük sıcaklıklı duman özel bir konŞekilasyonla döşenmiş tuğlalardan geçer ve binanın geri kalanını ısıtırdı. Bu sistem için özel olarak üretilmiş döşeme kolonları ve duvar cidar sistemleri geliştirilmişti. Üstelik bu sistemlerle sadece ısıtma değil, serinletme yapmak da mümkündü. Bu sefer ocak yakı- lan yerde bir gölet oluşturulur, dış hava bu göletin üzerinden binaya doğru sirküle ederken “evaporatif ” soğutma sayesinde hava sıcaklığı düşülür ve bina duvarları serinletilirdi. Roma yıkıldıktan sonra bu teknoloji unutuldu. Bugün toprak hava tünelleri ve aktif duvar modülleriyle benzer teknolojiler yeniden canlandırılmaya çalışıyor ve daha çok yüzey alanı kullanılarak daha verimli ısıtma-soğutma teknikleri yeni- lenebilir enerji kaynakları ile entegre edilmeye çalışılıyor. Şekil 4. a) Isı borusu ısı transferi b) Isı borusu kesit görünümü. Şekil 5. Hypocaust ısıtma sistemi [7]. MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=